Kayseri sanayisi ve “resesyon”un etkileri
Kayseri ihracatının kalbi durumundaki organize sanayi bölgesini gezip dolaşıyorum. Yakınma hep aynı, “Sattığımız malın hammaddesini, bir hafta öncesi rakama satın alamıyoruz. Girdiler artınca, satışlar düşüyor. Tedarik zincirinde sıkıntılar yaşanıyor. İşler azalınca çalışanlarımızı zorunlu izine çıkarıyoruz. Vardiyaları azaltıyoruz.’’ Hiç abartısız, çalışanlarına 2022’nin yıllık izinlerini şimdiden kullandıran hatta 2023’ün izinlerini veren fabrikalar bile var. OSB cadde ve sokaklarında önceleri vızır vızır işleyen TIR ve kamyon görüntüleri şimdilerde hak getire… Ürettiklerini yurtiçine veya yurtdışına göndermekte nakliye sorunu yaşayan Kayserili sanayiciler şimdilerde “lojistik” kelimesini ağızlarına almıyor. Zira durgunluk nakliyeye de yansımış. Fiyatlardaki belirsizlik, üretimdeki resesyon, üreticinin, sanayicinin ve işadamının keyfini kaçırmış. Bırakın dünü, bugünü kurtarmanın kaygısındalar. Sanayicilerin en önemli kuruluşu Kayseri Sanayi Odası ise durgunluk konusuna ihtiyatlı, hatta moral verici yaklaşıyor yaklaşmasına ama üyelerine, “aman dikkat’’ çağrısı yapıp, uyarılar ve önerilerde bulunuyor.
Kayseri Sanayi Odası’nın (KAYSO) Başkanı Mehmet Büyüksimitci ve Meclis Başkanı Abidin Özkaya, aylık olağan meclis toplantısında önemli mesajlar verdi. Abidin Özkaya ,“Ekonomik küçülmelerin yaşanacağı bir döneme doğru gidiyoruz. Önümüzdeki dönemde hem yurtiçi hem yurtdışı pazarlarda daralma yaşanacağını öngörmek mümkün. Bu olumsuzluğun etkilerini minimuma indirmek için firmalarımız satış tarafında daha esnek davranarak, alternatif pazarları dikkate alıp, pazar çeşitliliğini artırmaları yönünde çalışmalar yapmalı” vurgusu yaparken, Mehmet Büyüksimitci ise küresel ekonomilerde yaşanan resesyon endişesinden dolayı yaşanan olumsuzlukların ülkemizde ve Kayseri’de kendini hissettirdiğine dikkati çekti. Büyüksimitci, “Özellikle Avrupa ve ABD pazarlarında gelen yavaşlama sinyalleri, son 1,5 yıldır ihracat öncülüğünde büyüyen Türkiye ekonomisini etkilemeye başladı. Resesyon endişelerinin getirdiği yavaşlamadan en çok etkilenenler elbette Avrupa’ya daha fazla bağımlı olan sektör ve firmalar olacak. Bizim de Kayseri olarak ihracatımızın yaklaşık yüzde 50’sini Avrupa ülkelerine yaptığımızı düşünürsek, çok daha temkinli olmamızda, alternatif pazarlara yönelmemizde fayda olacağını düşünüyorum” dedi. Çin, ABD ve AB başta olmak üzere küresel piyasalarda artan resesyon kaygısının altını kalın çizgilerle çizen Büyüksimitci, küresel ortamda pandemi sürecinin devam etmesinin, Rusya-Ukrayna savaşının belirsizliğinin, yüksek küresel enflasyonun düşürülmesi için daraltıcı politikaların ekonomileri yavaşlatması ve resesyon ihtimalinin konuşuluyor olmasının; önümüzdeki süreçte küresel ekonomik gidişatın olumsuz seyretme olasılığını artırdığını düşünüyor…
Büyüksimitci, yaşanan bu sancılı dönemden çıkış ve Kayserili üreticilere çözüm önerileri ise şöyle: “Dünya ekonomilerinde yaşanan tüm bu olumsuz tablo karşısında sanayicilerimizin pazar ve ürün çeşitliliğini artırması, olası bir resesyondan etkilenmemek adına çok önemli. Sermaye ve finansmanı doğru yönetebilmek, yüksek katma değerli, rekabeti az sektörlerde üretim yapmak çözümlerden birisi. Özellikle finansa erişim konusunda ciddi sorunlar yaşayan şirketlerimizin olası resesyondan etkilenmemek için finansal anlamda desteklenmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması, sanayinin çarklarının durmadan dönmesi açısından önemli…”