Karz-ı Hasen’de enflasyon farkını ‘Meşru’ saydılar
ALBARAKA Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, Sağlık Bakanlığı’nın “Evde Kal Türkiye” çağrısını başlattığı ilk günlerde yönetim ekibiyle plan yaptı:
-230 şubemiz var. Şubelerdeki arkadaşlarımızı 3 gruba ayıracağız. 3’te biri izinli olacak. Kalan 3’te 2’nin biri evde çalışma düzenine geçecek. Şubelerde normal kadronun 3’te biri görev yapacak. Böylece çalışma ortamında mesafe kuralını uygularız.
Genel müdürlük kadrosuna baktı:
-Genel müdürlükteki arkadaşlarımızın tamamına yakını evden çalışma düzenine geçebilir. Genel müdürlükte 100’ü aşmayan bir kadro yeterli olur.
Bu kararları alırken Albaraka’daki Genel Müdür Yardımcılığı dönemi aklına geldi:
- Genel müdür yardımcısı iken o işler benim yetki alanımda idi. Dijital altyapımızı oldukça iyi seviyeye getirmiştik.
Melikşah Utku’yla bir katılım finans kurumunun COVID-19 sürecinde iş süreçlerini nasıl yönettiği konusunda görüntülü sohbet yaptık. Müşterilerini mümkün olduğunca şubelerden uzak tutmaya çalıştıklarını belirtti:
-İlk dönemlerde umre ve hac iptalleri nedeniyle şubelerimizde biraz yoğunluk yaşandı. Vatandaş umre ve hac için yatırdığı parayı geri almak istedi. O sırada da mesafenin korunmasına özen gösterdik.
Birçok sektörde işlerin durma noktasında geldiği ortamda “faizsiz finans” işini nasıl yürüttüklerini merak ettik, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) geçen yıl aldığı fetvaya işaret etti:
- Söz konusu fetva, “enflasyon farkı”nın dinen caiz olduğunu kabul ediyor. Biz Albaraka Türk olarak son döneme kadar, “enflasyon farkı” uygulamasına girmemiştik. Bu dönemde biz de uygulamayı devreye aldık.
Bunun nedenini anlattı:
-Şimdi özellikle KOBİ’ler maaş ödemek, çeklerini ödemek için kredi talep ediyor. Böyle sıkıntılı dönemde KOBİ’lere sırtımızı dönemezdik. O nedenle kullandırdığımız bu tür kredilere “enflasyon farkı” uyguluyoruz.
Uygulamanın katılım finans kurumları cephesindeki adını sorup, öğrendim:
- Enflasyona Endeksli Karz-ı Hasen Nakit Finansmanı…
Sohbet sırasında TKBB’nin sitesinde “Karz-ı Hasen”in tanımını okudum:
- Karz-ı Hasen: Faizsiz borç vermek, borçtan gelir elde etmemek. Örneğin, 100 bin lira borç verip, yine 100 bin lira almak.
Tanıma şu cümlenin eklendiğini gördüm:
- Öte yandan, enflasyon farkını istemek meşrudur.
TKBB’nin sitesinde “Enflasyon Farkı” bölümü de dikkatimi çekti:
- Enflasyon Farkı: Paranın kaybettiği değer, alım gücündeki azalma oranı.
Katılım finans kurumlarının elini rahatlatan cümle, bu bölümde daha netti:
-Enflasyon farkının borçludan talep edilmesi “faiz” değildir. Bilakis, enflasyon farkı alacaklının “hakkı”dır.
“Enflasyon ‘faiz’ değil, ‘alacaklının hakkı’dır” yaklaşımı, katılım finans kurumlarında yaşanan önemli değişimi ortaya koyuyor…
Kredi toplantısı online ama imza için ‘ıslak’ turu var
ALBARAKA Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, toplantıları, görüşmeleri görüntülü sistemler üzerinden gerçekleştirdiklerini belirtti:
- Kredi komitesi toplantımızı bile görüntülü platformlar üzerinden yapıyoruz.
Ardından ekledi:
-Toplantıyı görüntülü yapmak işi çözmüyor. Çünkü, kredi komitesi üyelerinin kararlara ıslak imza atması gerekiyor.
İmza işini nasıl çözdüklerini sordum, anlattı:
-İmza için görevli bir arkadaşımız dosyaları üyelere götürüyor.
Şu noktanın altını çizdi:
-Mevzuatın bu işin arkasını toplaması gerekiyor. Bazı işler “e-imza” ile çözülüyor. Ancak, finans kurumlarında, bankalarda “ ıslak imza” yerini koruyor.
Evinde çalışanların sağlığından sorumluyuz
ALBARAKA Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, COVID-19 sürecinde daha yaygın gündeme gelen çalışma modeline işaret etti:
-Genel müdürlük ve şubelerdeki personelimizin bir bölümü evinde çalışıyor. Allah korusun, arkadaşlarımızdan biri evinde COVID-19 hastası olsa, sorumluluk kuruma yöneliyor.
Aynı şeyin evde yaşanabilecek kazalar için de söz konusu olduğunu vurguladı:
-Yine çalışma arkadaşlarımızdan biri Allah korusun evde küçük bir kaza yaşasa, evde çalıştığı için “iş kazası” kapsamına giriyor.
Noktayı koyarken şu eklemeyi yaptı:
-Bu örnekleri şikayet için anlatmadım. Sadece durum tespiti yaptım.
Genel kurul yaptık ama yönetim kurulu için ‘çoğunluk’ gerekiyor
ALBARAKA Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, COVID-19 nedeniyle “evde kal” süreci yaşanırken genel kurulu yapabildiklerini belirtti:
-Genel kurulumuzu elektronik ortamda gerçekleştirdik.
Türk Ticaret Yasası’nın son haliyle genel sanal ortamda şirket genel kurulları yapılmasına izin verdiğini anımsattım, açıklık getirdi:
-Öyle ama ona göre altyapıyı kurmuş olmak gerekiyor. Nitekim genel kurulunu erteleyen çok sayıda kurum ve şirket var. Bizim altyapımız hazırdı.
Ardından toplayamadıkları önemli bir yönetim organına dikkat çekti:
-Kredi komitemizi görüntülü platformlar üzerinden yapıyoruz. Genel kurulumuzu da yine sanal ortamda gerçekleştirdik. Ancak, yönetim kurulumuzu toplayamıyoruz.
Nedenine işaret etti:
-Mevzuat gereği yönetim kurulunun fiziki ortamda çoğunlukla toplamak gerekiyor. COVID- 19 sürecinde çoğunluğu sağlamak mümkün görünmüyor.