Karaca ile küllerinden doğan Emsan 5 yılda 100 milyon dolar ciroya ulaştı
Bir zamanlar ‘2 bin kişilik istihdamla tencere tava üreterek’ Türkiye’nin sanayi tarihine damga vuran, emaye ve çelik tencerede ‘jenerik marka’ konumuna yükselen Emsan, küllerinden yeniden doğdu. 2008’de Karaca Züccaciye tarafından satın alınan Emsan, 2018’de ilk mağazasını açarak sektörde yeni bir başlangıç yapmıştı. Emsan, 5 yılda 100 milyon dolar ciroya ulaşmayı başardı. Emsan Genel Müdürü Hakan Zihnioğlu ile sohbet ediyoruz. Kendisine ‘Emsan Efsanesi ne durumda’ diye soruyorum. Zihnioğlu, “Emsan’ın 2023 cirosu 100 milyon dolara yakın oldu. 2024’teki ciromuz ise 100 milyon Euro’ya (3,5 milyar liraya) ulaşacak gibi görünüyor. Yani, dolar bazında yükselişimiz bu yılda devam edecek” diyor. Emsan’ın üretim operasyonunu merak ediyorum, Zihnioğlu, şöyle yanıtlıyor: “Karaca çatısı altında marka olarak tasarım ve koleksiyon yapıyoruz. Kendimiz ve üretim partnerlerimizle Ar-Ge de oluyor. Emsan ürünlerimizin dönemsel olarak değişmekle birlikte yüzde 60-65’ini yurt içinde yüzde 30-35’ini ise yurt dışında gerçekleşiyoruz. İhracatımız da var ama şu an için ciromuzun ağırlığı iç pazardan geliyor. Karaca’nın 2022’de satın aldığı yine ülkemizin çok köklü markalarından İstanbul Porselen’i de Emsan çatısı altında yönetiyoruz. Bu markamızla üretilen porselen yemek, kahvaltı, çay ve kahve takımlarımız da Emsan mağazalarında satılmaya başlandı.”
Dakikada 1 çelik tencere satıyoruz
Hakan Zihnioğlu, şöyle devam ediyor: “Emsan ürünlerimiz şu anda 660 noktada satılıyor. Tencere ana ürünümüz, ciromuzun amiral gemisi ve dakikada 1 çelik tencere satıyoruz. Satışlarımızın mecra olarak üçte biri e-ticarette gerçekleşiyor. Bu 660 satış noktasının 80’i Emsan mağazası, bunların da 30’u kendimize ait, 50’si franchise olarak hizmet veriyor. Hedefimiz, 2025 ortalarına kadar ülke genelinde 150 tane Emsan mağazası açmış olmak. Şu anda Emsan’da yaklaşık 230 kişi çalışıyor. Yurt dışında da yapılanmamızı sürdürüyoruz ama önce iç piyasada hedeflerimizi tamamlamak.”
Türkiye’nin mutfak eşyaları sektöründeki gücüyle de haklı olarak övünen Hakan Zihnioğlu, “Türkiye olarak bu sektörde dünya genelinde 9’uncu büyük ülkeyiz. Yaklaşık 4 milyar dolarlık dış ticaret fazlamız var” diyor ve şöyle konuşuyor: “Çin, tek başına küresel olarak sektörün yüzde 50’si ama Türkiye’mizin mutfak ve yemek kültürü çok köklü ve güçlü. Ayrıca dinamik bir nüfusumuz var ki her yıl evlenenler, boşananlar, öğrenciler için yaklaşık 1 milyon yeni hane açılıyor. Bu haneler için mutlaka yeni mutfak eşyaları satın alınıyor. Ülkemizde son yıllarda aileler küçülüyor ve tabii ki küçük tencerelerin satışı da artıyor ama sektörümüz büyümeye devam ediyor.”
50 yıllık efsane makûs talihini yeniyor
Emsan, 1971’de merhum duayen sanayicilerimizden Doğan Demircioğlu’nun liderliğinde Niyazi Erdoğan, Fevzi Aykan, Remzi Boztepe ve Erdal Değirmencioğlu ortaklığında Denizli’de kuruldu. 1973’te emayeli ilk ürünleri banttan indi ve satışa çıktı. 1980’de çelik tencere üretimine başladı. 1990’lara gelindiğinde Emsan, yaklaşık 100 milyon dolar ciro yapan, 2 bin kişilik istihdama ulaşmış bir sanayi deviydi. Doğan Demircioğlu’nun vefatından sonra oğlu Çetin Demircioğlu tarafından yönetildi. Ancak Türkiye’nin büyük ekonomik krizlerinden ilkine 1994’te yakalanan şirket, büyük bir finansal zorluğa düştü ve 1999’da iflasını duyurdu. 2004’te Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından icra yoluyla el konuldu. Tayvan ve Türk sermayesi ortaklaşa Emsan markasını satın aldı. Bu grup markayı belirli bir noktaya getirse de marka eski gücüne kavuşamadı. 2008’de ise Türk züccaciye sektörünün en güçlü ve Emsan kadar da köklü kuruluşlarından Karaca Şirketler Grubu, markayı satın aldı. 2018’de de ilk Emsan mağazası açılarak markanın ilk 10 yıllık stratejisi uygulamaya alındı. Emsan, güçlü şekilde pazara dönmesinin daha 5’inci yılında en parlak dönemlerindeki ciroya ulaştı.
Ambalaja giriyoruz, bir de ‘spor oteli’ yapacağız
Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, ihracat odaklı sanayi yatırımlarıyla ve birkaç yıldır çok hızlanan otel alımlarıyla öne çıkıyor. 1980’lerden beri daima ‘döviz cirosu yüksek’ işlere yatırım yapmayı tercih ediyor ve bu sayede bir taşla iki kuş vuruyor. Birincisi, girişimci olarak riskleri azaltıp kârlılığı garantiliyor. İkincisi ise Türkiye ekonomisi için çok önemli olan ‘yüklü miktarda döviz girişine’ de büyük katkı sağlıyor. Tenis ile turizm arasında kurduğu sinerjiyle yıllardır turizm sektöründe örnek etkinliklere imza atan Kemal Şahin, geçtiğimiz hafta Antalya’daki otellerinden Megasaray Club Belek’te WTA125 kategorisindeki Megasaray Hotels Open heyecanını yaşadı. Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş’un da desteği ile gerçekleşen turnuva hem milli tenisçilerimizin kariyerlerine önemli katkı sağladı hem de Türkiye’nin adını dünyaya bir kez daha duyurdu. Daha önceki sohbetlerimizden yeni bir serbest bölge kurmak için yer aradığını, Elazığ’da da sanayi yatırımları için çalışmalarını sürdürdüğünü bildiğimiz Kemal Şahin’e, ısrarla ‘yeni yatırım projesi’ sorulunca şöyle yanıtladı: “Evet yeni bir sektöre, ambalaj işine giriyoruz. Çorlu’da bir sanayi arsamız var, oraya ambalaj fabrikası kuracağız. Bu sektörün de geleceğinin iyi olduğunu düşünüyoruz. Turizm ve spor yatırımlarımıza da devam edeceğiz. Tamamen spora göre tasarlanmış bir ‘spor oteli’ inşa etme projemiz var. Eğer bürokratik süreçleri aşabilirsek bunu hayata geçireceğiz. Turizmde ülkemizin geleceği çok parlak. Rezervasyonlara bakılırsa bu sezon da yeni rekorlar kırılacak. Biz de bu alanda yeni yatırımlara devam edeceğiz.”