Kara tren gecikir, belki hiç gelmez
Biliyorum, bu güzel türküdeki kara tren çoktan tarih oldu. Şimdi modern makineler, yenilenmiş raylar ve akıllı makinistlerle gidiyor trenler… Gidiyor da nereye, nasıl, ne taşıyarak, nasıl taşıyarak gidiyor?
“Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan” diyordu Onuncu Yıl Marşı’mız… Örebildiğimiz kadarıyla. 25 yaşında 2 bin 500 kilometre ray döşeyen Divriğili Nuri Bey, daha sonra bizzat Atatürk tarafından kendisine verilen Demirağ soyadını alacak ve ilk Türk uçağını yapacaktı.
Yaptı da… Hem yaptı hem ihraç etti fakat biz onu doğmamışa çevirdik, bugün adını Sivas Havaalanı’nda yaşatıyoruz sadece… Demir ağlara gelince… O günden bu yana rayların üzerinden çok tren geçti. TCDD; en köklü kurumlarımızdan biri halini aldı, bizi gururlandırdı.
Treni modernize etmeye karar verince, yolcuları hızlandırmakla işe başladık. Ancak yolcuların alternatif hız yolları vardı, uçak, otobüs gibi… Fakat yükleri hızlandırmayı akıl edemedik ve şimdi bu yanlış önceliklendirme yüzünden Çin Treni; yola çıktığı yere dönebiliyor.
Biliyorsunuz 4 Aralık’ta Çerkezköy’den yüklediği beyaz eşyayı, 12 günde Çin’e götürecekti ve bakanlı törenle uğurlanmıştı. Ardından yolundan döndüğü öğrenildi. TCDD açıklama yaptı ve Çin’den gelen ilave talepler, gümrükleme için Halkalı İstasyonu’na uğradığını söyledi.
O halde Çin Treni’ni türkü ile uğurlayalım; “Gözüm yolda gönlüm darda, ya kendin gel ya da haber yolla…”
RAYLARI DÖNÜŞTÜRDÜK AMA TCDD’Yİ DÖNÜŞTÜREMEDİK
Çin treninin Halkalı’ya çekilmesi haberlerini TCDD; “kötü niyetli, haince” nitelendire dursun, bize yüklerimizi yurt dışına ve yurt içinde taşıyacak bir kurum lâzım.
TCDD, yolcuların da şirketlerin de onun hizmetinde olduğunu sanıyor. Oysa bize hızlı, dakik lojistik hizmeti sunacak bir TCDD gerekiyor. Eleştirenleri “hain” diye damgalayan yönetimi değil…