Kanunun itibarı

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Burak Görücü
SMMM

İtibarı getiren para mıdır, makam mıdır, bilgi midir? Bilgi olmalıdır, buna mukabil bilgili hakiki şahsın yazdığı metin de itibarlıdır. Peki ya kanunları yazanlar bilgili insanlar değil midir, öyleyse gelin kanunun itibarına bakalım… Kanunun itibarı değerleme, geniş anlamda bir şeyin değerini bilmek olarak tanımlanabilir. Günlük hayatta bir şeyi satın almak istediğimizde o şeyin değerini bilmek isteriz, aynı şeyi satan açısından da o şeyin değerini bilmesi önem arz etmektedir. Keza imalat yapan hakiki veya hükmi şahıs imal edilen ürünün değerini bilmek isteyecektir.

Gayrimenkul alan kişi gayrimenkulün rayicini bilmek isteyecektir. Bazen de bir şeyin sahibi için piyasadaki arz edilen değeri önemlidir. İtirazım, Vergi Usul Kanunu’nda tahvillerin değerlemesiyle ilişkilidir, tahvillerin 286. maddede itibari değerleriyle değerleneceğine hükmolunmuşken; Menkul Kıymetler Kanunu’nun 279. maddesinde borsa rayicine göre değerlenir eğer ki borsa rayici yoksa kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır diye hükmedilmiştir. Aynı kanunun 285. maddesinde kredi sözleşmelerine müstenit borçların değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle değerleneceği hüküm altına alınmıştır. Yani tahviller; 286. maddedeki hüküm gereği tahvili çıkaran açısından ilerde ödenecek faizlerinin değerleme gününde giderleştirilememesi anlamına gelirken 285. maddeye göre kredilerin vadesi gelmemiş faizlerinin değerleme gününde giderleştirilebilmesi bir çelişki oluştururken 279. maddedeki hüküm gereği tahvili satın alan iktisadi işletme tarafından borsa rayici olmaması durumunda değerleme gününe kadar geçen süre için elde edilecek faiz gelirinin gelir olarak kaydedilmesi kanunda tezat oluşturmaktadır.

Vergi Usul Kanunumuz tahvilden faiz elde eden hakiki veya hükmi şahsın 279. maddedeki hükümler gereği gelecek dönemlere isabet eden faiz gelirlerini değerleme gününde gelir olarak kaydetmesi gerektiğine hükmederken, tahvili çıkaran hakiki veya hükmi şahsın tahvil kaynaklı gelecek dönemlerde oluşacak faiz giderlerinin değerleme gününde giderleştirmesine itibari değerle değerleneceği hükmü gereği izin vermemesi tezattır. Aynı zamanda kredi kullanan hakiki veya hükmi şahısların, değerleme gününde oluşacak kredi faizlerinin kanun hükümleri gereği giderleştirilebilmesine imkân tanınırken, tahvillerin, tahvili çıkaran açısından, değerleme gününe kadar oluşacak faizlerinin giderleştirilememesi nedeniyle bir çelişkidir. Tahvili çıkaran şahıs vergisel yönden haksızlığa uğramaktadır, bu haksızlığın nedeni vergi usul kanununun 286. Maddesi gereği tahvillerin itibari değerle değerleneceği hükmüdür.

Ekonomiye katkı sağlamak, ülkemize fayda sağlamaya yönelik piyasa hareketleri desteklenmelidir. Bu minvalde 286. Madde hükmünün değiştirilmesi tahvil ihracına katkı sağlayacaktır. Hülasa, kanunun itibarını değerlendirmek itibari değer nazarında takdiriniz. Fakat şunu söylemeliyiz yatırımı desteklemek, yatırımcıyı desteklemek ülkemiz ekonomisine pozitif katkı sağlayacaktır. Kanunu yazarken kanunun ruhuna uygun hareket edilmesi, yatırımın ve yatırımcının desteklemesi, ülke menfaatlerinin korunması, rezervlerin korunması gibi doğrultusunda ilerlersek, eleştiriler azalacak, kanunlar itibarını kaybetmeyecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni yılda yeni zamlar 23 Kasım 2024