Kalabalık olma zamanı!
Kötücül günlerden geçiyoruz. Kadınların güvende olmadığı günlerden geçiyoruz. Yeni bir ekonominin temelinde tam da bu sebepten adalet, hakkaniyet ve haysiyet olmalı. Ben bu hafta köşemi dünyanın dört bir yanından kadınların sözlerine bırakıyorum.
●“‘Aileleri, çocukları, içinde bulundukları topluluklar ve toplumlar için üretim yapan kadınlar, üretken değil ve ekonomik olarak da aktif değildir. Ekonomiler piyasalarla sınırlı tutulduğunda, ekonomik kendine yeterlilik, ekonomik bir yetersizlik olarak görülür.’’ - Vandana Shiva
● “Kadın bedeninin gerçek boyutunu gösterebilen bir ayna henüz icat edilmedi. Bizim bedenlerimiz dünya için hem göz ardı edilecek kadar küçük hem de bir gayya kuyusu kadar derin. Hakkınca tanınmayı talep ettiğimizde fazla zayıf kabul ediliriz ama sımsıkı kucaklanmayı özlediğimizde fazla iri bulunup reddediliriz. Kadın bedeni budur: Üç bin yılın onarılmaz biçimde şekillendirdiği, istenmediğinde canlı canlı yakılan ama tutkuyla yanarken hızla söndürülen; gizlenen ya da sergilenen, sıkıştırılan ya da şişirilen, uzaktan sevilen ama çok yakından takip edilen. Yüceltilebilmesi için etimizin dövülmesi gerekir ve ancak tamamen yok olduğumuzda bize saygı duyulur.”- Ece Temelkuran
● “Feminist hareketin özü, sadece erkeklerin egemen olduğu bir sistemden kurtulmak değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerinin getirdiği her türlü baskıyı sona erdirmektir. Bu yüzden, feminizm yalnızca kadınlar için değildir; toplumu bir bütün olarak dönüştürmeyi hedeflemelidir. Eğer sadece belirli bir kesimin çıkarlarına hizmet ederse, o zaman bu hareketin tam anlamıyla devrimci olduğu söylenemez. Gerçek feminist teori, marjinalleştirilmiş kadınların sesini ve deneyimlerini de merkeze almalıdır..” - Bell Hooks
● “Eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada kilit bir role sahiptir. Feminizm, eğitim sistemine yalnızca kadınların eğitimine değil, tüm bireylerin eğitimine de odaklanır. Toplumda cinsiyet temelli ayrımcılığı sona erdirmek için her bir çocuğa cinsiyet eşitliği, özgürlük, adalet ve sevgi değerlerini öğretmeliyiz. Eğitimde feminizm, sadece kadınların haklarıyla ilgili değil, aynı zamanda çocuklara ve gençlere insan hakları, özgürlük, dayanışma ve eşitlik gibi temel değerleri öğretmeyi de amaçlar. Feminizmin eğitimdeki yeri, toplumsal cinsiyet rollerini kırmak ve her bireyin potansiyelini özgürce keşfetmesini sağlamaktır.” - Bell Hooks
● “Bir ekonomiyi sadece piyasadaki faaliyetlere bakarak değerlendirmek, o ekonomide evde yapılan ücretsiz emeği, yani büyük oranda kadınlar tarafından gerçekleştirilen bakımı göz ardı etmek demektir. Gerçek bir ekonomi, evdeki bakım emeği ile piyasa faaliyetlerini bir arada düşünmelidir.” Kate Raworth
● “Kadınlar, erkeklerin sahip olduğu maddi rahatlık ve sosyal özgürlüğe sahip olamadılar. Sanatta yaratıcılık sadece yetenekle ilgili değildir; aynı zamanda ekonomik özgürlük ve bağımsız düşünme kapasitesi gerektirir. Kadınlar, büyük oranda bu özgürlükten yoksun bırakıldılar. Bu yüzden tarihte, kadınlar tarafından yazılmış büyük eserler bulmak zordur. Erkekler, yüzyıllar boyunca kendilerine tanınan özgürlük ve destekle eserlerini verdiler; oysa kadınlar sürekli olarak kısıtlamalarla karşı karşıya kaldılar.” Virginia Woolf
● “Bize güvenliği itaatle eşitlemeyi öğreten bir dünyada yaşıyoruz. Kadınlara küçülmeleri, yüzleşmekten kaçınmaları, davranışlarını güvenlik adına ayarlamaları söyleniyor.
“Geceleri yalnız yürümeyin.”
“O elbiseyi giyme.”
“Çok yüksek sesle gülme.” Bu kurallar, bu kısıtlamalar bize sağduyu olarak, kendimizi zarardan korumanın yolları olarak sunuluyor. Bu nasıl bir güvenlik ki, şiddeti sürdüren yapılar yerine şiddetten kaçınma yükü her zaman kadınların üzerinde?” Ebru Nihan Celkan