Kahramanlara omuz vermek
Biz insanlar indirgemeci mantığın kolaycılığının cazibesine kapılırız. Yıllık bitki olan buğdaydan ürettiğimiz ekmeği “nimet” sayar, öpüp başımıza koyarız da, en kalitesizi 125 milyon yılda oluşan travertenlere, mermerlere, granitleri küçümseyen bir gözle “taş” diye algılarız.
Bir üretim tesisi kurmanın niyeti, arazisini alma, binalarını yapma ve içine makine-donanım yerleştirme “işin bir yarısı” bile değildir. İşin asıl ağırlığı “işe hayat katma” çabalarıdır. Yaşamım boyca izlediğim, gözlemlediğim, analiz ettiğim ve sentezlediğim düşünceler bana böylesi bir eksik yanımızın olduğunu söyletiyor.
Teknoloji ne denli gelişirse gelişsin… Yapay zekanın, performansını artırdığı kadar yerini alma potansiyeli ne kadar artarsa artsın, maddi ve kültürel zenginlik üretiminin özünde “insan” yerini ve önemini korumaktadır.
Numan Gürel’le söyleşi yaparken, kendisinin kim olduğunu aklımın ucundan bile geçirmeden ne yaptığını anlamak sorular sordum.
Numan Gürel 1956 doğumlu, Boğaziçi Üniversitesi Elektronik Bölümü’nü bitirmiş… Gürel’in iş deneyimi Mensucat Santral’da başlamış… Endüstrileşme tarihinin 3 yüzyıllık serüvenine göre hiç de uzun olmayan bir zaman kesiti olan 30 yıldır makine ve aksamları üretiyor.
Tam 30 yıl önce Denizli’de Küçükler Tekstil firmasının sahiplerinden Sait Küçüker’le yolları kesişmiş. Sait Bey sormuş :” Ram makinelerinde kumaş rutubet kontrolü makineleri üreten yok mu?” Bu soru Numan Gürel’in bilgi ve tecrübesiyle ve Sait Küçüker’ in özendirmesiyle tekstilde önemli bir sistem bileşeninin üretimini tetiklemiş.
GES üretimini çeşitlendiriyor
Bugün, kumaş rutubet kontrolü sistemi, dijital rutubet ölçme cihazı, kumaş tipi metal dedektörü, tünel tipi metal dedektörü, statik elektrik nötürleyici, baca nem kontrolü sistemi, dikiş kontrol cihazı, rutubet kontrollü nemlendirme sistemi derken GES, ölçme ve kontrol gereçleri ailesi oluşmuş.
Günümüzde iş yaşamı tek tekerlekli bisikletle ilerlemek gibi… Önce kesintisiz pedallara basacaksınız, durursanız düşersiniz. Sonra giderek karmaşıklaşan iş ortamında dengeleri koruyacaksınız… O nedenle sürekli Ar-Ge yapma zorundasınız… Gelişen çevre bilincinin etkisiyle de yaptığınız makineler ve sistemler ile hem verimliliği arttırmak hem de enerji tasarrufu yaptırmak zorundasınız… Yetmiyor, çevreye duyarlı olacaksınız… Hız ve esneklik kazandıracaksınız. Sistem kontrolünü öne çıkararak, insana bağımlı kontrolleri azaltacaksınız. Daha da önemlisi bu işlere yıllar önce başlamış; neredeyse 250 yıla yakın makine üretimi birikimleri ve deneyimleri olan diğer ülke insanları ile başa çıkacak bilgi ve beceriniz olacak.
Birçok tekstil makine-donanımında olduğu gibi Numan Gürel ve ekibinin ürettiği makinelerinin de ciddi rakipleri var. Numan Gürel’in deyimiyle “İyi ki varlar çünkü rakip olmadan gelişim olmaz”.
Dünya pazarlarında kalıcı yer edinmek için başta ülke imajı gerekiyor. Sonra da kurucu insanın bilgi birikimi büyük önem taşıyor ama bu bile yetmiyor. Kendini, çalışanları, firmayı ve ürettiği sitemleri pazarın ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmek gerekiyor. Daha da önemlisi ikinci ve sonraki jenerasyonlarında işi severek devam ettirmenin ortamını hazırlamak gerekiyor.
Uzun yılların birikimini, özellikle de “işleyen kurumların destekleri” –Hermes kredileri ve benzerleri- kullanan rakipleri “fiyat alma” konusunda avantajlı duruma geçiriyor. Numan Gürel’in ve GES’de ürettiği makine-donanım yapı ve işlev bakımından eksikleri olmasa da, hatta fazlası olsa da rakiplerle piyasada şans eşitliği yakalamadığı zaman gelişmeyi sürdürüyor ama olması gereken yere ulaşmamız gecikiyor.
“Neyimiz eksik de rakiplerin aldığı fiyatı alamıyoruz?” diye soruyorum. Net yanıtlar veriyor Numan Bey: ” Bugün gelinen düzeyde hiçbir eksiğimiz yok…Başlangıçta kullanma, öğrenme aşaması geçirdik. Onların ürettiği makinelerde de prensipler anonim. Makinelerin benzerlerini yaptık işçilik kalitesi sorunlarını aştık… Bugün aynı malzemeyi kullanıyor; aynı konstrüksiyonu gerçekleştiriyor; makinelere sürekli olarak Ar-Ge, tasarım ve inovasyonla akıl katarak yaratıcı değerler ekliyoruz. Ayrıca sahadaki montaj işlemlerinde rakiplerimizden daha iyiyiz. İyi ve kaliteli hizmet sunuyoruz fakat satışlarda avantajlı duruma geçmek için HERMES gibi krediler ile de finansman sorunlarını çözmeliyiz” diyerek EXİMBANK’a işlevlerini daha geliştirmesi ve yaygınlaştırması için gönderme yapıyor.
Üretim kahramanları
“Nimet” kavramını buğdaya indirdiğimiz gibi, “kahramanlık” algımızı da sadece ülkenin başkalarına karşı savunmasını yapan alanlara indirgemişiz. Oysa Numan Gürel ve diğer gizli kahramanlar, “en iyisini yapma ideali” ile yola koyulmuş; rakipleriyle aynı yapı, işlev kültürü barındıran araç-gereçleriyle çağını yakalamış; ülkemizde havlu, örgü kumaş ve dokuma kumaş üretiminde bir yere gelinmesine değerli katkılar yapmakta olan girişimci iş insanlarımız da kahraman. Var olmamızı ve varlığımızı korumanın en büyük gücü olan üretimi sürdürülebilirliğini onlar güven altına alıyor. Kendi birikimleri kadar, tekstil ve hazır giyim sektörünün “uyardığı talebi” değerlendiriyorlar… İşinin ehli kadrolar yetiştirerek, kıdem ortalaması 10 yılı aşan çalışanlarının, müşterilerinin ve teknolojinin yarattığı süreç gelişmelerinin birikimini en ileri noktaya sıçrayabilecek bir eşiğe kadar taşımışlar.
Gürel ve diğer makine-donanım üreticilerimiz, Mısır’dan Bengaldeş’e, Iran’dan Brezilya’ya, Rusya’da Guetemala’ya, Özbekistan’dan Meksika’ya makine-donanım ihracatı yaparak, yerelden küresele doğru sağlam adımlarla ilerlememek için Anibal’ın dediği gibi ya bir yol buluyor ya da bir yol açıyorlar
Yoktan var eden üretim kahramanlarımız, paslanmaz çelikten elektronik girdilere, yetişkin işgücü arzından, uygun işyeri sağlayan ihtisas OSB eksiklerine ve taşa toprağa bağlanan gereksiz sermayelere, yanlış yönetilen mekânsal teşviklerin yarattığı haksızlıklara, kredi maliyetlerinin yüksekliğine ve daha bir dizi işleyen kurum eksikliğinin beslediği bir ekosistemin engellerini aşan “üretme sevdasından” peşinde kararlılıklarla yürüyorlar.
Daha da önemlisi GES yöneticisi Numan Gürel ve daha onlarca yazılması gereken “gizli kahramanlar” dijital ekonominin rekabet gücünün çekirdeğini oluşturan “ölçme ve kontrol teknolojilerinin işlevlerini” ileri düzeye taşıyan makine-donanımın yaygınlaşmasının giderek güçlenen rüzgarıyla ülkemiz üreticilerini “sistem geliştirme” düzeyine taşımak için hummalı bir çabanın merkezinde yer alıyorlar.
Şimdi bizim sorumluluğumuz, bağımsız bir enstitü oluşturarak, ülkemizin zenginlikleri olan “gizli kahramanların” sorunlarını sahada kesintisiz gözlemek, izlemek, anında alternatif çözümler üretmektir.