Kadının tadı yok

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Rahmetli Duygu Asena’yı hatırlıyorum. Milliyet’te birlikte çalıştık ve uzun yıllar en çok satan kitaplar arasında yer alan “Kadının Adı Yok” adlı eserinde, toplumdaki cinsiyet eşitsizliğine net bir şekilde işaret etmiş ve bu sayede konuyu kitlelerin gündemine getirmişti. Nur içinde yatsın Duygu Asena…

Benim yazı başlığımı Duygu’nun kitabından esinlenerek attım. Zaten aradan geçen çeyrek yüzyıldan fazla zaman içinde cinsiyet eşitsizliğini gidermek yolunda fazla adım atamadık. Yine de durum, 90’lı yıllardan daha iyidir ancak alınacak daha nice uzun, meşakkatli yol; önümüzde durmaktadır.

KADIN DIŞARIDA BIRAKAN EKONOMİ GELİŞEMEZ

Ekonomide kadın erkek eşitliğine daha birkaç yüzyıl var. Üstelik bu, sadece ülkemizin değil; dünyanın gerçeği… 2000 Yılında Time dergisinin anketini hatırlıyorum; “En erken kaç yıl sonra kadın başkanınız olur?” sorusuna 50 yıl cevabı gelmişti. Oysa aynı ankette 10 yıl sonra zenci başkan cevabı verilirken…

Kadın erkek eşitsizliği, “pozitif ayrımcılığa” rağmen sürüyor. Pozitif veya negatif bu ayırımcı dilden de kurtulmak gerekiyor. Üstelik bu dili kullananlar, kadını en fazla tecrit etmek isteyenler… Aslında şunu savunmak daha insani; kadın ve erkek, ayrımcılığa gerek duyulmadan, fırsat-hayat eşitliğine gelmeli.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Kadınlarla daha eşit…

■ Yönetim kadrolarında kadın? Hala çok düşük düzeyde ancak yıllara bağlı olarak gelişiyor. Hatta bunun için yönetim kurullarında kadın oranını arttırmak için “Yüzde 30 Derneği” dahi kuruldu. Küresel çapta kadın ile erkek arasındaki gelir farkı %20. Ekonomik faaliyetlere katılımda eşitliğin sağlanması için geçmesi gereken süre; 202 yıl. Siyasette eşitlik için 107 yıl. Dünyada yönetim kademelerindeki kadın oranı %35’in altında...

■ Siyasette kadın? Birleşmiş Milletler Kadın Birimi rakamlarına göre dünya parlamentolarında kadın oranı %25 düzeyinde. Türkiye’de durum; %20 ,1 ile dünya cinsiyet eşitliği sıralamasında 106’ncı sıradayız. Bizdeki kadın bakan oranı ise 16’da 1 ile dünya 140’ncısıyız. Aslında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bırakın kadın erkek eşitliğini, tüm kurumların tek adama bağlandığı düzlemde, sorun farklılaşıyor.

not / KADININ OYUN SAHASINI DÜZLEŞTİRMEK GEREK

Kadın girişimciliğinde hayli yol aldık fakat gidilecek daha fersahlar var. Her kadının girişimci olması gerekmiyor, girişimci takımına girmek daha önemli… Kadının ekonomideki ağırlığını, yalnızca ücretsiz ev çalışanı veya kadın patron algısının ötesine taşımalıyız.

Bunun da yolu; tıpkı erkeklerin düz sahada top koşturması gibi, kadının oyun sahasını daha da düzleştirmek, hiç değilse yokuş yukarı top sürüşünü kolaylaştırmak…

Erkekler düz halı sahada oynarken, kadınlar yokuş yukarı top sürüyor. Ancak iyi haber şu; kadının üretime daha çok katılımıyla oyun sahası giderek düzleşiyor. Kız çocuklarının eğitime, üretime, yönetime daha eşitlikçi katılabilmesi için çok daha fazla gayret gerekir.

Kızlar okula demek kolay. Kız çocuklarının yurt ihtiyacı bu bağlamda çok önemli. Kızın için daha gayret göstermelisin. Yetmiyor, iş hayatı, kadın için daha kolay kılınmalı… “Kadın çalışsın” demek işin kolayı… Zor olan, bu sloganı, hayatla ilişkilendirmek ve kadın gücünü samimiyetle yürekten benimsemek… Sahi, bu konuda samimi miyiz?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar