Kadını dışlayanı, ekonomi de dışlar

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Dilimde pelesenk olmuş şudur; “kadını dışarıda bırakan hiçbir sistem, sürdürülebilir olamaz.” Olamıyor da... Türkiye, kadın istihdamını geliştirme yolunda ilerlese de, üst yönetimde kadına henüz hak ettiği değeri vermiş değil. Yüzde 30 Kulübü, bu yüzden önemli ve gelişimi desteklenmeye değer.

Yönetimde kadın farkına dair birkaç bulgu vereyim: Yönetiminde %30 kadın olan batmıyor. İflasla karşılaşma 5 kat düşüyor. Riskli kararlar alırken 4 kat daha başarılı. Yönetimde kadın eşitliği, dünya gelirine 12 trilyon $ ilave katkı getirecek. Bunlara rağmen kadını üst yönetime neden taşımayız?

Yüzde 30 kulübü

Aslında bunu yapanlarımız var şükür. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu ev sahipliğinde faaliyet gösteren Yüzde 30 Kulübü Türkiye, yönetim kurullarında kadın temsilinin artırılması için finans sektörüyle işbirliği yaptı. Bu, önemli bir gelişme zira üst yönetimde kadın farkındalığı artıyor.

Yatırım hizmetleri sunan kurumlar, Türkiye’nin kurumsal yönetimde, toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerine ulaşması için Yüzde 30 Kulübü Türkiye’nin liderliğinde, “şirketlerin yönetim kurullarında ve üst düzey pozisyonlarında kadınların temsilinin artırılmasını önemsiyoruz” bildirgesine imza attı.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…

Bildiri neyi taahhüt ediyor?

Bildirgeye imza atan 7 lider kurum, finansal hizmet verdikleri şirketleri ve paydaşlarını; yönetim kurulları ve üst düzey pozisyonlarda kadın temsilinin artırılması konusunda bilgilendireceklerini ve SPK mevzuatına uygun olarak şirket üst yönetiminde kadınların temsilinin arttırılacağını taahhüt etti.

Ekonomiye katkısı ne olur?

Kulübün Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Melsa Ararat, “Küresel olarak yeni halka arzlarda dengeli bir yönetim kuruluna sahip şirketlerin paylarına daha fazla talep geldiğini görüyoruz” diyor. Bugünkü taahhüt, AB Cinsiyet Eşitliği Direktifi ve Sürdürülebilirlik Raporlama direktifleriyle uyumu da sağlıyor.

not/ Kadının oyun sahasını düzleştirmek gerek

Rahmetli Duygu Asena’yı hatırlıyorum. Milliyet’te birlikte çalıştık. Uzun yıllar en çok satan kitaplar arasında yer alan “Kadının Adı Yok” adlı eserinde, toplumdaki cinsiyet eşitsizliğine net bir şekilde işaret etmiş ve bu sayede konuyu kitlelerin gündemine getirmişti. Nur içinde yatsın Duygu Asena

Kadın girişimciliğinde hayli yol aldık fakat gidilecek daha fersahlar var. Her kadının girişimci olması gerekmiyor, girişimci takımına girmek daha önemli… Kadının ekonomideki ağırlığını, yalnızca ücretsiz ev çalışanı veya kadın patron algısının ötesine taşımalıyız. Bunun da yolu yordamı var.

Tıpkı erkeklerin düz sahada top koşturması gibi, kadının oyun sahasını daha da düzleştirmek, hiç değilse yokuş yukarı top sürüşünü kolaylaştırmak… Erkekler düz halı sahada oynarken, kadınlar yokuş yukarı top sürüyor. İyi haber şu; kadının üretime daha çok katılımıyla oyun sahası giderek düzleşiyor.

Kız çocuklarının eğitimeüretimeyönetime daha eşitlikçi katılabilmesi için çok daha fazla gayret gerekir. Kızlar okula demek kolay. Kız çocuklarının yurt ihtiyacı bu bağlamda çok önemli.

Kızın için daha gayret göstermelisin. Yetmiyor, iş hayatı, kadın için daha kolay kılınmalı… “Kadın çalışsın” demek işin kolayı… Zor olan, bu sloganı, hayatla ilişkilendirmek ve kadın gücünü samimiyetle yürekten benimsemek… Sahi, bu konuda samimi miyiz? Bunu kadınlar da düşünsün.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar