Kadın kooperatifçiliği ve belediye işbirliği
İrfan O. Hatipoğlu
Denizli Tarım Platformu Başkanı
Ülkede derin yoksulluğun aşılması, gıda güvenliğinin sorun olmaktan çıkması, demokratik bilincin artması, mutluluğun “bulaşıcı” bir şekilde yayılmasının kadınların üretime katılmasıyla yakından ilintili olduğu biliniyor. Üretime katılmalarının en kısa yolu ise kooperatiflerde örgütlenmeleridir. Fakat kooperatife ortak olan kadınların eğitim seviyelerinin düşüklüğü, birlikte çalışma kültürü yoksunluğu. Çalışma/işletme deneyimlerinin az olması. Finansman yetersizliği. Gerekli olan krediye ve bilgiye erişimde yaşanan zorluklar… Kadınların kooperatifler üzerinden yaygın başarı öyküsü yazmalarının önünde engeller oluşturuyor.
Kadın girişimci kooperatifçiliğinde, başarının kalıcı/yaygınlığı için önderliğe ve işbirliğine gereksinim var. Eğitim, deneyim, işletme bilgisi, finansman eksikliği, toplumdaki kadınla ilgili önyargılar vb. olguların aşılması için gerekli. En uygun işbirliği de belediyeler ile yapılabilir. Çünkü geliştirilecek iş birliği, bir “kazan kazan” ortaklığıdır. Belediye, “beldenin ve belde sakinlerinin mahalli mahiyette müşterek ve medeni ihtiyaçlarını tanzim ve tesviye ile mükellef hükmi bir şahsiyet” olarak tanımlanır. Kadın girişimci kooperatifleri de mahalli düzeyde kurulan ekonomik, sosyal, dayanışma örgütleridir. Yapılacak işbirliği ile belediye hizmetlerinin yerinde ve etkin sunulabilmesinin önünü açarken, kooperatiflerde belediyenin alt yapısından, insan kaynaklarından yararlanma olanağına kavuşacaktır.
Kooperatifler mahallinde girişimci kadınlar tarafından kurulur. Kuruldukları bölgenin toplumsal yapısını, ekonomik durumunu bilirler. İşbirliği ile belediyeye mahalle bazında veri tabanı, bilgi toplama ve iletişim için ağlar oluşturma. Mahallin genel durumu, sorunları, gereksinimleri ve öncelikleri hakkında yönlendirme. Oluşturdukları dayanışma ağlarıyla yoksullar, çocuklar ve engelliler gibi grupların yaşamlarını doğrudan dokunulabilme. Mahallenin sorunlarının aşılması için kalıcı çözümler geliştirme, sunulan hizmetlere erişimlerini arttırma vb. katkıları olur.
Bunun yanında, yerel düzeyde gönenci yükseltici yenilikçi yaklaşımlar geliştirilerek ortak çalışma modelleri oluşturulur. Mahalledeki kadınların yaşamlarını etkileyen kararları, etkileyebilmeleri için katılım fırsatı yaratılır. Demokratik karar verme süreçlerinin geliştirilmesine katkıda bulunur. Ekonomik ve sosyal krizler karşısında kurdukları iletişim ağları ve üretim becerileriyle dayanışmayı güçlendirerek toplumsal direnci arttırır. Mahallinde belediye hizmetlerinin, gereksinimlere uygun planlanması ve kalitesini artırma, kaynakları ve bütçeyi daha etkin kullanma, vatandaşın hizmete erişim engellerinin giderilmesi... vb. çalışmaların zenginleştirilmesine karşılıklı katkı sunma olanağına kavuşulur.
Belediye-kooperatif işbirliği, bağlayıcı yasal dayanağı olmadığından, ikili ilişkiler üzerinden yürütülmektedir. Bu nedenle uzun erimli işbirliği sağlanamıyor. Çünkü belediye üst yöneticileri, kooperatiflerin kuruluşunu özendirirken, başarısının artması sonrası doğrudan müdahaleye yöneliyor ya da başarıyı “konma” istemiyle belediye bünyesine alarak işbirliğini bozuyor. Diğer bir sorun, belediye üst yönetiminin değişmesi sonrası, kendilerine yakın gördükleri kadın gurupları ile çalışmak için kooperatif yönetimine müdahale ediliyor. Bu sağlamazsa yeni bir kooperatif kurma yoluna gidiyorlar.
Kadın kooperatifi-belediye iş birliği çok önemli. Kooperatiflerin işler durumda kalması bu işbirliği ile yakından ilintilidir. Bu nedenle yasal düzenlemeler yapılarak, işbirliği belirli ilkelere bağlanmalıdır. Yoksa ülkemiz, yakın zamanda “kadın kooperatifi” çöplüğüne dönüşecektir.