Kaçınılmaz bir yol: Sürdürülebilirlik ve sürdürülebilirlik raporlaması
Burak ATICI
İşletmeler gösterdikleri faaliyetleri ile hem çevrelerini etkileyen hem de çevrelerinden etkilenen etken ve edilgen yapılardır. İşletmelerin sadece finansal bilgilerinin yer aldığı finansal raporlar, dünya çapında yaşanan doğal afetleri, dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanan arz sıkıntıları, tükenmeye başlayan doğal kaynakları, insan hakları ihlalleri gibi etmenlerin işletmelere olan etkilerini göstermekte yetersiz kalacaktır.
Dünyada yaşanan iklim krizleri, küresel ekonomik sistemi tehdit eden en önemli sorunlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kapsamda hem gelecek nesillerin yaşam hakkının korunması hem de işletmelerin maruz kaldıkları çevresel, sosyal ve yönetişimsel risklerin önüne geçilebilmesi için bu sorunların raporlanması önem kazanmaktadır. Böylelikle daha sağlıklı bir ekonomik sistemin oluşturulmasının yanı sıra daha yaşanabilir bir geleceğin ortaya çıkacağı da düşünülmektedir. Bu yazımda geleceğin önemli konularından biri olacağından şüphe duyulmayan sürdürülebilirlik ve sürdürülebilirlik raporlaması, tarihi ve teknik açıdan ele almaya çalışacağım. Sürecin tarihsel gelişimi ile “Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Vakfı bünyesinde kurulan Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu’nun (ISSB) yayımladığı Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına Yönelik Genel Şartlar” isimli taslak standart hakkında bilgilere de yer vermeye çalışacağım.
Sürdürülebilirlik Tarihine Kısa Bir Bakış
Sürdürülebilirlik kavramının ilk temelleri 1972 yılında Roma Kulübü tarafından yayımlanan “Büyümenin Sınırları” isimli rapor ile atılmıştır. Sürdürülebilirlik konusunda ikinci önemli adım ise 1987 yılında Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonunca yayımlanan Ortak Geleceğimiz (Brundtland) raporudur. Bu raporda sürdürülebilir kalkınma “gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kalkınma” olarak tanımlanmıştır. Makro ölçekli bu gelişmelerin mikro ölçekli ilk yansıması ise çok paydaşlı bir sivil toplum kuruluşu olan Küresel Raporlama Girişiminin (GRI) kurulması olmuştur. 1997 yılında kurulan bu girişim, ilk rehberini 2000 yılında yayımlanmıştır. Böylelikle makro ölçekli olarak tanımlanan sürdürülebilir kalkınmanın mikro ölçekli tezahürü olan sürdürülebilirlik ve sürdürülebilirlik raporlaması hakkında da kapsamlı çalışmalar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Sürdürülebilirlik raporlaması kısaca işletmelerin ekonomik, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim performans bilgilerinin açıklandığı bir raporlama türüdür. GRI’nin ilk rehberini yayımlaması ile birlikte bu alanda birçok sivil toplum kuruluşu çalışma yapmaya başlamıştır. Bugün güncel verilere göre sürdürülebilirlik raporlaması hakkında çalışmaları bulunan 600’den fazla kuruluş bulunmaktadır. Bu kuruluşlar arasında çalışmaları en çok dikkat çeken 5 kuruluş bulunmaktadır. Bunlar literatürde “Beşli Grup” olarak da adlandırılan GRI, IIRC, CDSB, CDP ve SASB’dir. Ancak sürdürülebilirlik ve sürdürülebilirlik raporlaması alanında oluşan bu dağınık yapı karşılaştırılabilir, anlaşılabilir ve doğrulanabilir bilginin oluşmasına engel teşkil etmiştir. Bu sorunun çözülmesi için “Beşli Grup” tarafından yayımlanan standart ve çerçeveler arasında yakınsama çalışmaları gündeme gelmiş ve 2020 yılı içinde “Beşli Grup” üyeleri “Kurumsal Raporlama İçin Birlikte Çalışma Niyet Beyanı”nı imzalamıştır. Bu çalışmaların neticesinde daha bütüncül bir raporlama anlayışı oluşturmak amacıyla 9 Haziran 2021 tarihinde SASB ve IIRC’nin katılımıyla “Değer Raporlama Vakfı” (VRF) kurulmuştur. Değer Raporlama Vakfı’nın kurulması ile dikkatler bu alana çekilmiş ve küresel sürdürülebilirlik standartlarına yönelik paydaşlardan gelen yoğun talebe yanıt olarak İskoçya'nın Glasgow şehrinde 31 Ekim - 12 Kasım 2021 tarihleri arasında küresel ısınma ve sera gazı salınım oranlarını azaltma amacıyla 197 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansında (COP26) başta Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Dünya Bankası (WB) ve Birleşmiş Milletler ’in teşvikiyle Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Vakfı tarafından Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulunun (ISSB) kurulduğu ilan edilmiştir. ISSB kuruluşunun hemen ardından sürdürülebilirlikle alakalı iki adet standardın taslak metni kamuoyu görüşüne açmıştır.
Sürdürülebilirlikle İlgili Taslak Standart Neler Getiriyor?
ISSB’nin sürdürülebilirlikle ilgili yayımlamış olduğu iki adet taslak standart bulunmaktadır. Bunlar; Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına Yönelik Genel Şartlar ve İklimle İlgili Değişiklikler olarak adlandırılmıştır. Bu taslak metinler 29 Temmuz 2022 tarihine kadar görüşe açıktır. Standartların nihai halinin 2022 yılı sonunda yayımlanacağı öngörülmektedir.
ISSB yayımlamış olduğu Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına Yönelik Genel Şartlar isimli taslak standart ile sürdürülebilirlik raporlamasına ilişkin bütüncül ve kavramsal bir çerçeve çizmektedir. Böylelikle işletmelerin sürdürülebilirlikle ilgili maruz kaldıkları tüm önemli risk ve fırsatlar hakkında açıklama yapabilecekleri tutarlı bir yapı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Oluşturulacak bu tutarlı yapı sayesinde ise paydaşların işletme değerini doğru ölçebilmeleri için ihtiyaç duydukları bilgilere büyük oranda erişim sağlayabilecekleri düşünülmektedir.
Bu taslak standart her ne kadar konu hakkında yeni düzenlemeler getirse de standardın kavram setinin, tanımlamalarının ve yaklaşımının IFRS’ler ile halihazırda uyumlu olduğu görülmektedir. Ancak belirtmekte fayda var ki ISSB her ne kadar yaklaşım olarak IFRS’leri esas alsa da başka bir genel kabul görmüş muhasebe ilke ve prensiplerini uygulayan işletmelerin de bu taslak standart kapsamında sürdürülebilirlik raporlaması yapmasına yönelik herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca ISSB kendi yayımlamış olduğu standartlarda bir konu hakkında hüküm bulunmaması halinde sürdürülebilirlik ile ilgili kabul ettiği diğer çerçeve ve standartların da kullanılabilmesine izin vermektedir. Bu durum ISSB’nin sürdürülebilirlik ve sürdürülebilirlik raporlaması noktasında takındığı esnek ve kapsayıcı tavrın göstergesidir. Taslak standart ile işletmelerin muhasebeleştirme kriterlerini karşılamayan ancak gelecekte giriş ya da çıkışa sebep olacak kararları hakkında faydalı bilgiler sağlanması hedeflenmektedir. Böylece finansal raporlamanın asli kullanıcılarının uzun vadeli ve sağlıklı kararlar alabileceği ve bu alandaki ihtiyaca cevap verileceği düşünülmektedir. Taslak standart bu kapsamda işletmelerden asgari olarak yönetişim, strateji, risk yönetimi, ölçütler ve hedefler konusunda açıklamalarda bulunmasını istemektedir.
Yönetişim
Taslak standart yönetişim başlığı altında işletmelerden sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatlardan sorumlu kişi ya da kuruluşlarını, bunların üzerine aldıkları sorumlulukları, bu kişi ya da kuruluşların yetkinliklerinin değerlendirilmesini ve yönetim ile üst yönetimden sorumlu olanların süreç içindeki yeri ile sürece yaklaşımını açıklamalarını istemektedir.
Strateji
Taslak standart strateji başlığı altında işletmelerden sürdürülebilirlikle ilgili önemli risklerin ve fırsatların iş modellerine, karar alma süreçlerine ve genel finansal durumlarına etkilerini açıklamasını istemektedir. Bunlara ek olarak işletmeler sürdürülebilirlik ile ilgili önemli risk ve fırsatları raporlarına nasıl dahil ettiklerini içeren finansal planlarını açıklamalı ve stratejilerinin riskler ile fırsatlara karşı dayanıklılıklarını belirtmelidir.
Risk Yönetimi
Taslak standart risk yönetimi başlığı altında işletmelerden sürdürülebilirlikle ilgili risklerin ve fırsatların belirlendiği, değerlendirildiği ve yönetildiği süreç veya süreçleri açıklamasını istemektedir. Böylece paydaşlar sürdürülebilirlik ile ilgili süreçlerin işletmenin genel risk yönetimi süreçlerine entegre edilip edilmediğini değerlendirebilecek ve işletmenin genel risk profilini ve risk yönetimi süreçlerini anlamlandırabilecektir. Bu amaçlara ulaşabilmek için işletmeler sürdürülebilirlikle ilgili riskler ve fırsatları tanımlamalı ve bu risk ile fırsatlara yönelik uyguladığı süreçleri açıklamalıdır.
Ölçütler ve Hedefler
Taslak standart ölçütler ve hedefler başlığı altında yapılan açıklamalarla paydaşların bir işletmenin sürdürülebilirlikle ilgili önemli risk ve fırsatlarını nasıl ölçtüğünü, izlediğini ve yönettiğini açıkça anlamasını sağlamayı amaçlanmaktadır.
Sonuç olarak;
ISSB yayımlamış olduğu bu taslak standartla yukarıda da belirttiğimiz üzere genel bir çerçeve çizmekte ve sürdürülebilirlik raporlaması yapılırken işletmelerin açıklaması gereken asgari unsurları belirlemektedir. ISSB’nin yayımladığı bir diğer taslak standart ise “İklimle İlgili Değişiklikler”dir. Bu taslak standart ise yukarıda bahsettiğimiz asgari unsurlara ek olarak işletmelere iklimle ilgili ek açıklama ve yükümlülükler getirmekte ayrıca işletmelerin ve dolayısıyla finansal raporlamanın asli kullanıcılarının iklimle ilgili maruz kalacağı fiziksel ve geçiş risklerine odaklanmaktadır. Dolayısıyla daha spesifik hükümler içermesi sebebiyle “İklimle İlgili Değişiklikler” isimli taslak standart ile sürdürülebilirlik ve sürdürülebilirlik raporlaması hakkında ülkemizde meydana gelen güncel ve hukuki gelişmeler başka bir yazıda daha detaylıca ele alınacaktır.