Jeopolitik riskler karşısında KOBİ’lere püf noktaları
Son günlerde özellikle Ortadoğu’da yaşananlar sonrasında jeopolitik risklerin daha çok gündemde olduğuna şahit oluyoruz. Şu konuda gerçekçi bir yaklaşım sergilemek gerekirse, bundan sonra artık gündemimizden jeopolitik riskler pek de eksik olmayacak. En azından yakın vadeye bakacak olursak 2024 yılını bu kapsama alabiliriz. Yani 2024 yılına ilişkin planlama yapan ve öngörü oluşturmak isteyen KOBİ’ler “Eğer jeopolitik riskler gündeme gelirse …” diye başlayan senaryolar oluşturarak vakit kaybetmek yerine bu risklerin sürekli gündemde olacağı senaryolar üzerinde kafa yormalılar.
Öncelikle veri akışı açısından bir püf noktası vereyim. Cuma akşamı bir sonraki haftanın görünümünün değerlendirileceği toplantıda ya da Pazartesi günü hafta başı toplantılarında bakılacak konu şu: Bu haftanın önemli gelişmeleri arasında jeopolitik ve siyasi arenada takvimlere girmiş önemli toplantılar mı ağırlıkta yoksa küresel ekonomik görünüm üzerinde etkili olacak kritik bir iktisadi veri akışı mı var? Bu ayrımı yapmak çok önemlidir; zira birinci durum, önceden kestirilemeyen farklı sonuçlar doğurabilir ve risklere çok açık olunan bir hafta yaşanması olasılığını barındırır. İkinci durum nispeten daha az risklidir. İktisadi veriye ilişkin piyasa beklentileri büyük ölçüde belirlidir. Yani ikinci durumda en azından neye göre pozisyon alınabileceği birinci duruma göre daha öngörülebilir. Dolayısıyla püf noktası şu ki; KOBİ’ler önemli finansal kararlarını vermek için iktisadi veri akışlarının siyasi politik gelişmelerden daha öne çıktığı haftaları seçmeliler. Bu aslında sadece KOBİ’ler için değil bireysel yatırımcılar için de gösterge alınması gereken bir ayrım noktasıdır.
Eğer enflasyon ile mücadele söz konusu ise, jeopolitik risklerin normal seviyeleri aştığı durumlarda ülkelerin ekonomi yönetimleri bu mücadeledeki adımlarını daha da sıkılaştırmayı tercih etmezler. Yani diyeceğim o ki tahminlerime göre Fed Kasım ayında faiz artışına gitmeyecek, TCMB PPK kararları da çok radikal faiz artışları yönünde olmayacak. Bu durumda içeride ticari krediler ve kredi kartları için uygulanan azami faiz oranları önceki aylardaki gibi hızlı yükseliş göstermeyecek. KOBİ’ler de bu dönemde bankalar arası kredi fiyatlama rekabet tablolarını çok güncel tutmalı ve yakaladıkları uygun finansman koşullarını hemen değerlendirme yoluna gitmeliler. Çünkü her ne kadar yüksek faiz ortamında olsak da dışarıdan zaman zaman uygun koşullar ile fon bulan bankalar, bunları uygun imkanlar ile hemen reel sektörde yakın temas içinde oldukları mevcut müşterilerine kullandırıyorlar ve bu krediler bir iki günde hemen bitiyor. Daha önceki yazılarımda 9 aylık mali bilançolar çıkmadan önce ve finansmana erişim konularında yapılması gereken hazırlıklardan bahsetmiştim. İşte o hazırlıkların meyvelerinin toplanacağı dönem yılın son çeyreğindeki şu zamanlar.
En önemli püf noktası da yılın son çeyreğini planlamak hakkında…
Kredilerin devre faiz ödemelerinin olması nedeniyle birçok KOBİ’nin 9 aylık mali verilerindeki finansman giderleri kalemleri, temmuz ve ağustos dönemindeki gelir tablolarına göre daha ağırlıklı yer tuttu. Şimdi ekim ve kasım aylarındaki mali verilerinde bu kadar ağır finansman gideri olmayacak. Yılın son çeyreklik döneminde KOBİ’ler satış projeksiyonları yaparken şuna bakmalı: Satışları her ay bir önceki aya göre artıyor olabilir ama satışlarındaki büyüme hızı da aynı şekilde artıyor mu? Yani işletmenin 4 ay boyunca aylık bazda 100, 150, 195, 250 ton mal sattığını düşünelim. Her ay görüldüğü gibi bir önceki aya göre daha fazla satış var. Ancak büyüme hızına bakacak olursak 150 ton satıldığı ay bir önceki aya göre yüzde 50 artış sağlanmış iken diğer aylarda bir önceki aya göre olan artışlar yüzde 30 ve yüzde 28 olarak gerçekleşmiş. Satışlar her ay öncekine göre daha yüksek ancak büyümede kan kaybı yaşanıyor. İşte ekim, kasım, aralık aylarındaki satış hedeflendirmesi yaparken bu şekilde bir hesaplama ile planlama yapan KOBİ’ler üstelenecekleri finansman giderlerini karşılayacak derecede bir satış ve devamında kar üretebilir duruma gelebilirler.