İzmir Ortak Girişim Grubu başarmak zorunda
“Kardeş kardeşle geçinmekte zorlanırken, ortak iş yapmanın zorluğunu varın siz düşünün”, “Egeliler horon ya da halay değil, zeybek oynarlar, bu da tek başına oynanan bir oyundur, o yüzden ortaklığı çok fazla benimsemezler”. İzmir’e geldiğimden bu yana bu iki klişeyi sık sık duyarım. Çoğu zaman doğruyu ifade etse de, bu konuda harcanan çabayı görünce, İzmirlilerin yine de kendilerine haksızlık ettiğini düşünürüm.
Türkiye’de ortak iş yapma kültürünün çok geliştiğini iddia etmek doğru olmaz. Ortaklıklar sistemsel ve güçlü bir altyapıya sahip olmadığından çoğu zaman uzun da sürmez. Etrafımızda bununla ilgili pek çok örnek görebiliriz. Aile şirketlerinin üçüncü, dördüncü kuşakları görememesinin en önemli nedenlerinin başında da ortakların anlaşamamasının gelmesi şaşırtıcı değil. Yine baştaki klişeye dönersek, akrabalar bile ortaklığı yaşatamazken, birbirine yabancı yüzlerce insanın bir araya gelerek kurdukları çok ortaklı şirketlerin başarılı olmasını bekleyebilir miyiz? İzmir iş dünyası bunu sık sık deniyor. Aralarında çalışmalarını kuruluş hedefleri doğrultusunda sürdürenler olsa da, ne yazık ki çoğunun bu noktanın oldukça uzağında olduğunu görüyoruz. Bu çok ortaklı şirketlerin kimi battı, kimi atıl kaldı, kimi başka kişi ya da gruplara satıldı.
Bunlardan belli başlılarını hatırlamakta fayda var. İzmir’in ilk çok ortaklı şirketlerinden biri olan Batıçim, 1966’da 600’ü bulan irili ufaklı ortakla kurulmuştu. Bükey, Günel, Egeli ve Grebene Ailesi’nin hisselerini Çiftay İnşaat’a devretmesiyle Batıçim’de yeni bir dönem başladı. 1990’lı yıllarda kurulan ve çok hızlı bir büyüme gerçekleştiren EGS’nin aynı hızla batması da İzmir’in çok ortaklı şirket hevesini kıramadı. İzmir’in ilk hipermarketini kuran 100 ortaklı KİPA, belli bir aşamaya geldikten sonra TESCO’ya satıldı. İzmir’deki işadamları ve odaların öncülüğünde kurulan Ege Sağlık Hastanesi, Güçbirliği Holding, İşbirliği Holding, Elda, İzair gibi şirketler ne yazık ki çeşitli nedenlerle başarısız oldular. Esnafl arın birleşerek kurduğu Besaş da şu an yaşamıyor. Haritacılardan, şarkütericilere kadar pek çok iş kolu sonradan atıl kalacak çok ortaklı şirketler kurdular. Yenilenebilir enerji konusunda çalışan ENDA Holding ve Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda projeler yürütmek için kurulan TARKEM çalışmalarını sürdüren çok ortaklı şirketler arasında.
İzmir’deki çok ortaklı şirketler kervanına geçen hafta yeni bir şirket katıldı. Rakamlar yine büyük, hedefler yine iddialı. Sanayi ve hizmetler sektöründe faaliyet gösteren işadamlarının başını çektiği, aralarında sivil toplum örgütleri ve hatta gazetecilerin bulunduğu 335 kişinin 120 milyon TL sermaye ile kurduğu İzmir Girişim Grubu (İGG), ilk etapta gayrimenkul yatırımlarına odaklanacak. Yönetim kurulu başkanlığını Cenk Karace’nin yaptığı İGG, para kazanan ve yatırım yapan, sportif odaklı bir şirket olarak büyümeyi hedefl iyor. İGG’nin bir diğer hedefi de kısa sürede üye sayısını 500’e, sermayesini ise 1 milyar TL’ye çıkarmak. Biz kendi adımıza böyle büyük bir yapının hedefl eri arasına üretim ve ihracat gibi unsurları da koymasını isterdik.
Çok ortaklı yapıların uğradığı güven erozyonuna rağmen bu kadar kişiyi bir araya getirmek başlı başına bir başarı. Ama İGG bunun devamını getirmek, hedefl erine ulaşmak, yepyeni bir başarı hikâyesi yazmak için, başarmak zorunda. Kendilerine başarı diliyoruz.