İyimserliğe gölge düşüren gelişmeler

Küresel salgın (pandemi) nedeniyle turizmin de maruz kaldığı tarihin en ağır krizi adım adım aşılıyor.

2022’de başlayan toparlanmanın bu yıl yükseliş ile devam etmesi bekleniyor.

Yılın ilk üç aylık verileri ve yaz sezonuna yönelik rezervasyonlar; Türkiye, rakip ülkeler ve dünya genelindeki gelişmeler iyimser beklentileri destekliyor.

Bu, tablonun bir yüzü.

Bir de tablonun diğer yüzü var. Zira son dönemde iyimser beklentiye gölge düşürecek gelişmeler oldu. Başta Avrupa olmak üzere dünya genelinde enflasyondaki yükseliş, Amerika ve Avrupa'da banka iflasları, peş peşe yaşanan ve yaz ortasında gerçekleşmesi beklenen grevler, ardından OPEC+’nın (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve OPEC dışı bazı üretici ülkeler Grubu) günlük 2 milyon varil kesinti yapılması kararı bu yılın yaz sezonu turizmi ile ilgili iyimser beklentiyi gölgeliyor.

OPEC kararıyla şu anda 80 doların biraz üzerinde olan bir varil petrolün 110 doları bulacağı konuşuluyor.

Denetim altına alınamayan fiyat artışları yaşam pahalılığına neden oluyor bu da harcamaları etkiliyor. Çalışanların yaşam pahalılığı karşısında haklı ücret artışı taleplerinin karşılanmaması nedeniyle meydana gelen grevlerin hizmetlerin aksayıp tıkanmasına neden olacağından endişe ediliyor.

Avrupa’daki grev dalgası ile sektör yeni bir endişeye sürükleniyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde başlayan ve devam eden grevler özellikle turizmin ulaşım ayağını etkiliyor. Bunun yaz döneminde de yaşanması bekleniyor.

İngiltere'den de grev sesleri yükseliyor. Londra-Heathrow Havalimanı’nda güvenlik görevlileri 31 Mart tarihi itibarıyla 10 günlük greve gitti.

İspanya’da da ise 17 havalimanında 27 Şubat’ta başlayan grevler, 13 Nisan’a kadar devam edecek.

Fransa’da emekli yaşını yükseltme yasasına tepki olarak başlayan grev ve gösteriler yayılarak devam ediyor.

Dostum Recep Yılmaz’ın dediği gibi çalışanlar mutsuzsa, diğerlerinin tatil yapması da mümkün değil. Bir yanda personel eksikliği, diğer yanda personel mutsuzluğu grevlerin devam etmesine yol açabilir.

Dünya genelinde yaşanan bu gelişmelere bir de ülkemizin içine girdiği seçim süreci eklendiğinde iyimserlikler yanında bu olguları da dikkate alarak değerlendirmekte ve beklentilerde ihtiyatlı olmakta yarar var.