İyi regülasyon, teknolojiyi iyi denetlemekten geçiyor
Özellikle ABD piyasalarında ETF’ler ile yani kripto paraların yatırım enstrümanı olarak kullanılmaya başlamasıyla birlikte yeni bir dönem başladı. Tam bu noktada Türkiye’de de bir regülasyon hazırlığının olması, konuyu bizde de ‘hot topic’ haline getirdi. Paribu kurucusu ve CEO’su Yasin Oral ile bu konu üzerine sohbet ettik. Öncelikle ABD’de ETF’den bahsederken kripto paranın yatırım aracı olarak Türkiye’de de artık sistemin içinde olağan hale geldiğini hatta İstanbul Borsası’nı desteklediğine vurgu yaptı. Geçişlerin hızlandığına, portföylerin bir parçası olduğunu söyledi.
Teknoloji şirketi olarak vergi listesindeyiz
Regülasyonlara gelince, Yasin Oral benim de sık sık vurguladığım geleceğin ekonomisi ve yeni dünyaya dikkat çekiyordu:
“Oluşturulacak regülasyonlar, yapılacaklar bugünden ekonominin geleceğini şekillendirecek. Regülasyonun net konuşulduğu dönemde, bunların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Son 3 yıldır vergi rekortmenlerinin açıklanmadığı bir dönem vardı. Bu üç yıl birlikte açıklandı. Orada da burada vergi var diyorduk. Ama nedeninin yanıtını veremiyorduk. Paribu olarak 2021’deki vergi rekortmeni listelerinde 700 milyon TL ile 23. sıradayız. Bu da ekonomiye bizim ekstra sunduğumuz katkının bir göstergesi. Tabii neden bizim sektörden bir tane firma var. Bunu sormak gerekiyor. İkinci soru o listede toplam 3 tane teknoloji şirketi vardı. Teknoloji şirketleri Türkiye’de daha önce listelere hiç girmezdi. Oysa ABD’de listelerin başında hep teknoloji şirketleri var. Bu bizim için önemli bir adım… Türkiye’de teknoloji şirketlerinin listelere girmesi iyi bir gösterge. Bir oyun şirketi de vardı. Piyasa değeri olarak bakamıyoruz ama bu listeler de çok önemli…”
Regülasyon hazırlığı nasıl gidiyor?
Paribu CEO’su Yasin Oral, regülasyonlarla ilgili kesinleşmiş bir şey olmasa da hazırlıkla ilgili edindikleri izlenimleri de şöyle paylaştı: “Dört tane ana konuda hazırlık olduğu görülüyor. Bunlardan bir tanesi varlıkların nerede saklanacağı. Bu tabii bir teknoloji işi zaten. Buna destek olmayı istiyoruz süreç içinde. İkinci konu aslında MASAK’a biz verilerimizi veriyoruz hep ama burada şirketlerin hacim, büyüklük, müşteri sayısı gibi verilerinin paylaşılması noktasında bir regülasyon olacağını anlıyoruz. Tabii üçüncü olarak suiistimaller ve cezalar… Burada bankacılık sistemine yakın bir düzenleme olacak gibi görünüyor. Bir de tabii en önemlisi bizim için dördüncü olarak, serbest rekabeti destekleyici bir regülasyon olması. Bugün yurtdışından gelip serbestçe pek çok platform Türkiye piyasasında gelip faaliyet gösteriyor. Biz onlarla aynı rekabet şartlarında olmuyoruz. Bunlar ciddi paylar da alıyorlar. Onun için rekabetin burada her açıdan adil hale getirilmesi önemli…“
Sektörde güven sorunu yok!
Regülasyonlar ve güven konusunda Yasin Oral şöyle konuşuyor: “Şu anda regülasyonlarla ilgili bizden çok bilgi almadılar. Ama geçmişte çok konuştuğumuz dönemler oldu. Bizim edindiğimiz izlenim konunun SPK üzerinden işleyeceğini gösteriyor. Bankalar da bu yetkileri alacaklar. Biz bu sistemde, kurumlara gerekli desteği verebileceğimizi düşünüyoruz. Burada yüksek bir teknoloji üstünlüğümüz var. O nedenle burada herhangi bir adım atmak için teknolojik alt yapının iyi olması gerekiyor. Ben bu sektörde güven sorununun çok olduğunu düşünmüyorum. Eğer yatırılan paraları başka yerlerde değerlendirme fikriniz yani 3. Partilere yatırım niyetiniz yoksa, sistem içinde paranın bir yere gitmesi mümkün değil. Biz en azından böyle bir yöntem izlemiyoruz hiçbir zaman. Kontrol edemediğimiz 3 partilerle hiçbir işimiz olmuyor.”
Teknoloji denetimi daha kritik
Yasin Oral bir teknoloji şirketi olduklarına dikkat çekerken şunları söylüyor: “Bu sektör bir teknoloji know how’u gerektiriyor. Bizler aslında teknoloji şirketiyiz. Burada teknolojinin denetlenmesi ve kimin doğru işler yaptığının buradan kontrol edilmesi bizce en doğru yöntem. Biz Paribu olarak sadece bugüne değil 300 kişilik bir kadro ile yeni teknolojilere sürekli yatırım yapıyoruz. Biz Türkiye’den de yurtdışında bir marka ve platform olunabileceğini düşünüyoruz. O yüzden yüzde 100 Türk sermayesi olarak devam ediyoruz. Biz gelecekte teknolojilerimizle ve Türkiye pazarının desteğiyle önemli noktalara ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.”