İTO BTM ile anlaşan BaseFunder ‘tekno girişimleri’ fonlamak istiyor
Bir süredir, paya dayalı kitle fonlaması üzerine yazıyorum. Çünkü yıllardan beri ülkemizin her yerinde özellikle genç girişimci adaylarının ‘yatırımcı bulma’ zorluğunu dinledim. Sektörün ilk ve en büyük ‘kitle fonlama’ platformu Fonbulucu’dan sonra paya dayalı fonlamaya başlayan BaseFunder da hızla yeni girişimleri Türkiye genelinden yatırımcılarla buluşturmaya başladı. BaseFunder, Mehmet Dolgan, Kemal Karabel, İnanç Kabadayı, Dr. İnanç Sözer ve Nail Burak Öztan tarafından kurulmuştu.
Basefunder Kurucusu ve Genel Müdürü Mehmet Dolgan yakın zamanda çok önemli bir adım atarak, Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı ticaret odalarından olan İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) kurduğu Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) Genel Müdürü İbrahim Elbaşı ile bir işbirliği protokolü imzalamıştı. Mehmet Dolgan, bu işbirliğinin iki taraf içinde çok verimli sonuçları olacağını, ilk fonlamanın başladığını belirtiyor. BaseFunder’ın şu ana kadar iki fonlama başlattığını birinin 2,5 milyon liralık hedefi de aşarak tamamlandığını vurguluyor. Şu ana kadar paya dayalı kitle fonlaması yetkisi alan sekiz kuruluş olduğunu bunların yedisinin faaliyetlerine başladığını anlatan Mehmet Dolgan çok ilginç bir rakam paylaşıyor: “Dünya genelinde paya dayalı kitle fonlaması yılda yüzde 30 büyüyor bizde ise aylık bazda yüzde 30’un üzerinde büyüme yaşanıyor. Çünkü hem Türkiye’nin start-up eko sistemi çok canlı hem de güvenli şekilde bu yeni girişimlere yatırım yapmak isteyen kitle çok büyük ve istekli. Biz, BaseFunder olarak her zaman teknoloji girişimlerine öncelik vermek istiyoruz. Mutlaka ölçeklenebilir, maliyetleri sabit tuttuğunuzda geliri hızla artabilir olmalı. Yüksek pazar hacmine ulaşabilmesi, kurucularının da çok nitelikli ve güvenilir olması önemli. Biz ayrıca girişimcinin bağımsız değerleme raporunu mutlaka kabul etmesini de istiyoruz. Bu şartlarla fonlamaya açıyoruz ki yatırımcılar için çok daha güvenilir olsun.”
Fintech ve oyun start-up girişimler çok hızlı büyüyor
Mehmet Dolgan’a, teknoloji girişimlerinde hangi alanlarda potansiyel olduğunu soruyorum. Yanıtı, “Pandemi döneminde yeni işler çıkmıştı. Mesela Getir, nihai olarak 12 milyar dolar değere ulaşarak bütün dünyada ses getirdi. Oyun (Gaming) girişimlerinde İstanbul, Avrupa’da Londra’dan sonra ikinci sıraya yerleşti. Bizde fintech girişimler de çok hızlı büyüyor. Türk bankacılık (finans) sistemi zaten çok gelişmiş bir yapıya sahip ve yakın zamanda 4 banka da dijital bankacılık lisansı aldı. İstanbul başta olmak üzere ülke genelinde ‘girişimci yetenek havuzumuz’ çok güçlü. Mesela bir tane büyük oyun şirketi belli olgunluğa erişince oradan ayrılanlar yeniden girişim projeleri geliştiriyor. TÜBİTAK ve teknopark destekleri de çok önemli etki yapıyor. Ülke genelinden yeni girişimler belirli aşamaları kat ettikten sonra bizim gibi platformlara yönelmeye başladı. Biz şu anda Malatya Teknopark’tan bir start-up girişimi inceliyoruz ve büyük ihtimalle fonlamaya açacağız.”
Peki, bunlar güzel de dünya genelinde hangi ülkeler bizden önde ya da hangilerine daha çok benziyoruz? Mehmet Dolgan’ın bu konudaki yanıtı da ilginç: “Bizler yeni başladık ama potansiyel çok yüksek. Global’de bizden daha önce yola çıkanlar, ABD, İngiltere, Çin, İsrail gibi iddialı ülkeler. Onlar paya dayalı kitle fonlamasında çok yol aldılar. Türkiye, İngiltere’ye çok benziyor ve aynı başarıyı yakalayabiliriz. İstanbul ve İstanbul dışı yatırımların profiline baktığımızda platformlardan yatırım almış girişimlerin yüzde 67’si İstanbul dışından ki bu da ayrıca çok güzel bir gelişme. Sermaye havuzu da benzer şekilde ülke geneline yayılarak büyüyor. Biz büyük ya da küçük tüm yatırımcılarımıza şunu öneriyoruz; ‘girişim seçme değerleme kriterlerine güveniyorsanız’ orada çıkan tüm kampanyalara yatırım yapabilirsiniz. Bütçenizi eşit oranlara ayırıp yatırım yapın. Bir girişim sermayesi yatırım fonuna yatırım yapmış gibi yatırımlarınızı yönetiyor olursunuz.”
Işıklar Hub, girişimlere online yatırım desteği vermeye başladı
Türkiye’de start-up ekosisteminin (girişimlerinin) hızla arttığını gören ‘büyük sermaye’ de bu alanda destekleyici adımlar atıyor. Tuğla, ambalaj, döküm sanayilerinde ve enerjide lider kuruluşlardan Işıklar Holding, start-up girişimlere hibe ve yatırım desteği sağlamak için ‘online yatırım platformu Işıklar Hub’u kurdu. Alp Işık, “Türkiye’de start-up ekosistemi büyüyor. Biz de bu projemizi uluslararası platform haline getirerek katma değer üreten bir start-up hızlandırıcısı olmayı hedefliyoruz. Kuluçka sürecini geçmiş yenilikçi projelere yatırım yapmak istiyoruz” diyor. Işıklar Hub, girişimlere ilk aşamada 30 bin dolara kadar ön hibe desteği verecek, final aşamasında ise uygun bulunan start-up’lara 250 bin dolara kadar yatırım desteği sağlayacak. Alp Işık, Türkiye’nin start-up ekosistemiyle ilgili de şöyle konuşuyor: “Geçtiğimiz 10 yılda kurulan yeni start-up’ların sayısı, bunları desteklemek adına kurulan girişim sermayesi sayısı ve yatırımların toplam miktarı dikkate alınırsa halihazırda büyümekte olan start-up ekosistemindeki trendin hızlanacağını öngörüyoruz. Ülkemizin ekosistemi geliştirmek adına sağladığı teşvik edici avantajlar da gün geçtikçe artıyor. Şimdiden e-ticaret ve gaming konusunda dünyanın önde gelen ekosistemleri arasında yer alıyoruz.”