“İthalat çözüm değil” diyenler kırmızı ete ithalatla müdahale ediyor

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

“Böylesi ancak Türkiye’de olur.”dedirten bir durumla karşı karşıyayız. Hayvancılık Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde Kırmızı Et Stratejisi diye rapor yayınlayan ve raporda da “ithalat çözüm değil” diyen Mustafa Kayhan, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü olarak ithalatla et piyasasına müdahale ettiklerini açıkladı.

 Et ve Süt Kurumu, Ramazan öncesi ithal karkas et ve ithal kesimlik dana ile kırmızı et piyasasına müdahale etti. Zaten büyük bir karmaşa yaşanan et piyasası bu müdahale ile daha da karmaşık hale geldi. Sadece Et ve Süt Kurumu’nun müdahalesi ile piyasada 3-4 farklı fiyat ortaya çıktı.

Kuruluş amacı üreticiyi desteklemek olan Et ve Süt Kurumu, ithalat yaparak piyasaya müdahale etmesiyle bir kez daha üreticiye zarar veriyor.

Öncelikle et piyasasına müdahaleye ilişkin açıklamayı dikkatle okumak gerekiyor.

“ Et Fiyatları İle İlgili Ramazan Ayına Yönelik Tedbirler” başlığı ile 20 Mart’ta yayınlanan Et ve Süt Kurumu’nun açıklaması şöyle:

“Ramazan ayı ile birlikte vatandaşlarımızın kırmızı et ihtiyacını ekonomik fiyattan karşılamak için Kurumumuzca bir dizi tedbirler alınmıştır.

Kurumumuz, kırmızı etin üreticiye maliyetini  ve sürdürülebilir üretimi dikkate alarak tüketicimizin alım gücünü de gözeten fiyat politikası oluşturmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda tüketicilerimizin Ramazan boyunca daha uygun fiyata et ürünleri tüketmesine yönelik çalışmalarımız tamamlanmıştır.

            Müdahale için 8 bin 500 ton et ve 40 bin baş dana ithal edilecek

 - Arz açığından kaynaklı fiyat artışlarına karşı, regülasyon görevimiz kapsamında piyasaya ürün ikamesi devam etmektedir. Kurumumuz piyasa regülasyonu amacıyla yurt dışı karkas et alımlarını, 4734 sayılı yasanın 3. maddesi kapsamında üretici firmalardan yapmaktadır. Tedarikçinin yurt dışında üretici olması, hizmet aldığı kesimhanenin Bakanlığımız tarafından onaylı olması, karkas et standartlarının teknik şartnamemizde belirtilen kriterlere uygun olması ve kesim sürecinin sağlık personelimiz nezaretinde gerçekleşmesinin kabul edilmesi durumunda, tüm teklifler içerisinde en avantajlı teklif sahibi ile şeffaf ve hesap verilebilir formatta anlaşmalar yapılmaktadır. Bugüne kadar 40 bin baş kesimlik dana ve 8 bin 500 ton karkas et alımı sözleşmesi imzalanmıştır.

                    Tarım Kredi marketlerde kıyma 140, kuşbaşı 150 lira

- Ramazan boyunca Et ve Süt Kurumu markalı kıyma, kilogram fiyatı 140 TL'den, kuşbaşı kilogram fiyatı 150 TL’den Tarım Kredi Birlik Marketlerde satışa sunulacaktır. Daha yaygın tüketici ağına uygun fiyattan kırmızı et satışını sağlamak için Tarım Kredi Birlik Marketlerle protokol imzalanmıştır. Bu kapsamda talepleri doğrultusunda, ramazan ayı boyunca aylık minimum 600 ton kıyma ve kuşbaşı map ambalajlı ürün Tarım Kredi Birlik Marketlere verilecektir. 

              İstanbul’da PERDER üye marketlerde kıyma 190, kuşbaşı 210 lira

- İstanbul Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği (PERDER) ile Kurumumuzun yaptığı değerlendirmeler sonucu:  PERDER üyelerine Et ve Süt Kurumu olarak ramazan boyunca karkas et temin edilecektir. İstanbul ‘da faaliyet gösteren marketler buna karşılık olarak kilogramı 190 TL’den kıyma, 210 TL’den kuşbaşı eti tüketicilerimize ulaştıracaklar.

- İstanbul ilinde şarküteri üretimi olan et sanayicisi, kasap esnafı ve kasap reyonu olan perakende zincir marketlere  ilave karkas et satışı yapılacaktır. Bu kapsamda alıcıların evrak kaydındaki müracaat tarihine göre bugüne kadar şarküteri ürün üreten sanayicilere 100 ton, kasap esnafına 76 ton, market zincirlerine 72 ton karkas et satışı gerçekleştirilmiştir.

Kurumumuz fiyat istikrarı sağlanıncaya kadar piyasaya ürün arzını arttırarak sürdürecektir.”

               ESK mağazalarında kıyma 119, kuşbaşı 129 liradan satılıyor

Et ve Süt Kurumu kendi satış mağazalarında ise kıymanın kilosunu 119 liradan, kuşbaşının kilosunu ise 129 liradan satmaya devam ediyor. Ülke genelinde 3’ü Ankara, 1’i İstanbul ve 1’i İzmir’de olmak üzere 17 satış mağazası olan Et ve Süt Kurumu’ndan 1 kilo kıymayı ucuza alabilmek için insanlar gece saat 3’te 4’te gidip sıraya giriyor. Üstelik bu sıraya girenlerin çoğu dar gelirli ve büyük kentlere göç etmeden önce hayvancılık yapan, çiftçilik yapan kırsaldan gelen insanlarımız.

Açıklamayı okuduğunuzda Türkiye gibi bir tarım ülkesinin hayvancılıkta nasıl aciz bir duruma düşürüldüğünü görüyorsunuz. Et ve süt Kurumu canlı hayvan ve karkas et ithal ederek bunu Tarım Kredi ve diğer bazı marketlere veriyor. Kendi mağazalarında satıyor. Ama hepsinde fiyat farklı. Bunun adı da piyasayı düzenleme oluyor.

 Et ve Süt Kurumu açıklamasında deniliyor ki “Kurumumuz piyasa regülasyonu amacıyla yurt dışı karkas et alımlarını, 4734 sayılı yasanın 3. maddesi kapsamında üretici firmalardan yapmaktadır.” Yani yurt dışından karkas eti üreticilerden alıyoruz” deniliyor. Et ve Süt Kurumu yurt dışındaki üreticileri desteklemek için mi kuruldu? Neden kendi üreticinizden almıyorsunuz?

İthal et ve kasaplık hayvanla kırmızı et fiyatlarını düşürmenin mümkün olmadığı defalarca kanıtlandı. Buna rağmen ithalata başvurulması düşündürücü değil mi?

                     “İthalat çözüm değil” denilmişti

Yukarıdaki açıklamayı yapan Et ve Süt Kurumu’nun Genel Müdürü Mustafa Kayhan, Mehdi Eker’in Tarım Bakanı olduğu dönemde önemli bürokratlardan birisiydi. Uzun yıllar Hayvancılık Genel Müdürlüğü yaptı. Bu görevi sırasında, 2015’te Bakanlık “Kırmızı Et Strateji” hazırlayıp yayınladı. Bazı eksikliklerine rağmen çok önemli bir çalışmaydı. Hayvancılıkta yaşanan sorunlar çok iyi analiz edilmiş ve sorunların çözümü tek tek ortaya konulmuştu. En önemli iddiası ise hayvancılıkta ithalatın çare olmadığı gerçeğinin açıkça dile getirilmesiydi.

 Kırmızı Et Stratejisi’nde “besilik materyal ve et ithalatının çözüm olmadığı ifade edilirken” raporun hazırlandığı 2015 yılından bu yana 8 yıl geçti ve ithalat tam gaz devam etti. Bugün de piyasaya ithalatla müdahale ediliyor.

                   Kırmızı Et Stratejisi’nden bazı bölümler

- Hayvancılıkta temel yapısal sorunlar devam etmektedir.

- Zaman zaman başvurulan et ve besilik hayvan ithalatı, sorunu çözmekten uzaktır.

- Türkiye’de üretilen karma yemlerin yüzde 40-45’i ithal yem hammaddelerine bağlı olduğu için karma yem maliyetleri yükselmekte ve bu durum kırmızı et üretim maliyetini olumsuz etkilemektedir. Kısa vadede ithalatın devam etmesi kaçınılmaz gibi görülmektedir.

- Hububat ve yağlı tohum üretimimizde son 10 yılda kayda değer bir artış görülmemiş olup, ithalata olan bağımlılık artarak devam etmektedir.

- Bir ülkede ırk/genotip,sağlıklı çevre,doğru besleme ve sürü yönetimi konularında yeterli başarı elde edilemezse,ne süt ne de et üretiminde istenen hedeflere ulaşılabilir. Bu dört önemli konuda arzu edilen başarı sağlanamadığından, kırmızı et üretim maliyetleri ülkemizde çok yüksektir.

- Kırmızı et üretimine dönük etçi ırklarla işletme kurulması ülkemiz koşullarına uygun görülmemektedir.

- Yalnızca süt verim yönlü ırklarla et üretiminde bir yere varmak mümkün değil. Süt ırkı hayvanlarla besi yapılması; maliyetin yükselmesine neden olmaktadır. Bu ırkların besiye alınması karkas verimini de düşürmektedir. Et üretimini artırmanın, et fiyatını düşürmenin ve çiftçiyi besicilikten kazanır hale getirmenin en öncelikli yolu etçi ırkı ve veya kombine ırklarla besi yapmalarını sağlamaktır.

- Türkiye’de besilik hayvan ve besilik materyal yetersizliği yaşanmaktadır.

- Sektörde fiyat istikrarsızlığı bulunmaktadır.

Hayvancılık ve kırmızı et ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri Mustafa Kayhan’ın genel müdürlüğü döneminde çok net ortaya konulmuştu. Bugüne kadar bu stratejide belirtilen sorunların çözümü için ne yapıldı? Kocaman bir hiç. Bu nedenle 8 yılın sonunda Türkiye hayvancılıkta çok daha kötü bir noktaya geldi. İthalat çözüm değil diyenler de ithalatla piyasaya müdahale ederek halka ucuz et yedireceklerini söylemeye devam ediyor.

Özetle, yaklaşık 15 yıldır hayvancılıkta ithalat politikası uygulayanlar bugün artan et fiyatını yine ithalatla düşürmeye çalışıyor. Yaptıkları ithalatla birileri zengin olurken üretici sektörün dışına itiliyor. Oysa yıllardır söylediğimiz gibi ve Kırmızı et Stratejisi’nde de yazıldığı gibi çözüm ithalatta değil, üretimde. Yerli kaynakların en verimli şekilde değerlendirilmesinde.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar