İstihdamı artırmayı planlayan şirket oranı %39 seviyesine ulaştı
Yönetim Kurulu Üyeleri Derneği (YÜD) ve Bain & Company İstanbul Ofisi tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “Türkiye Yönetim Kurulu Barometresi 2023” araştırmasının sonuçları, 15 Şubat 2024 tarihinde İstanbul'da düzenlenen lansman etkinliğinde duyuruldu. Çalışma kapsamında Yönetim Kurulu Üyeleri Derneği (YÜD) ve Bain & Company İstanbul Ofisi 2023 yılının ikinci yarısında, bu sene ikincisini gerçekleştirdikleri kapsamlı anket aracılığı ile Türkiye’deki ağırlıklı olarak halka açık ve aile şirketlerinde görev yapan 135 Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO ile birlikte şirketlerin yönetim kurullarının etkinliklerini ve gündemlerini değerlendirdi.
Çalışmada aynı zamanda güncel konuların yönetim kurullarının karar verme süreçlerine ve gündemlerine nasıl etki ettiği araştırıldı. Çalışma kapsamında, Türkiye’nin yönetim kurullarının etkinliğini ‘Geleceğe Hazır Yönetim Kurulu Gündemi’ ve ‘Yönetim Kurullarının İşletme Modeli’ başlıkları altında değerlendirerek, önceki sene olduğu gibi ‘Yönetim Kurulu Etkinlik Skoru’ tespit edildi.
“Türkiye Yönetim Kurulu Barometresi 2023” araştırmasının sonuçlarına göre şirketlerin yatırım iştahları bütün yatırım kategorilerinde önceki seneye göre kayda değer düzeyde düşüş gösterirken, “Teknoloji ve altyapı yatırımları” %61 ile bu düşüşten göreceli olarak daha az etkilenmiş durumda. Bunun sebebinin, yapay zekâ ve ilgili teknolojilere yükselen ilgi olduğu düşünülüyor.
İstihdam planlarında ise yatırım planlarının aksine görece olumlu bir görüntü olduğu gözlemleniyor. Bir önceki yıl %26 olan istihdamı artırmayı planlayan şirket oranı; 2023’te önemli bir yükselişle %39 seviyesine ulaşmış durumda. Yapılan analizler gelecek yıl için olumlu bir iş piyasası beklentisi olduğuna işaret ederken, yıl sonu enflasyon oranı ve asgari ücret artışının bu planlar üzerindeki etkilerinin takip edilmesi gerektiğine de dikkat çekiliyor.
Şirketleri bekleyen riskler
2023 yılında Türkiye’deki şirketleri etkileyebilecek en önemli 3 risk olarak “iklim krizi ve sosyal riskler”, “finansman ve nakit yönetimi” ve “sektörel ve politik belirsizlikler” ön plana çıkıyor. Araştırmanın dikkat çekici sonuçlarından biri de geçtiğimiz yıl ilk 5 risk arasında yer almayan “iklim krizi ve sosyal riskler” kavramı, bu yıl en önemli risk olarak görülmesi. Çalışmada; yönetim kurulu üyelerinin belirtilen riskleri özenle değerlendirmeleri ve önceliklendirme yaparken şirketin genel hedeflerini ve piyasa koşullarını göz önünde bulundurmaları gerektiğine dikkat çekiliyor.
Sürdürülebilirlik
Dünya enerji dönüşüm sürecini teknolojik, sosyal ve jeopolitik gelişmeler ile birlikte deneyimlerken, Çevre, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) kavramı da hızla önem kazanıyor. Bu dönüşüm ve değişiklikler, şirketlerin ve yönetim kurullarının bakış açılarına, gündemlerine ve iş yapış şekillerine etki ediyor. Enerji dönüşümü, ÇSY'nin çevre yönünün ayrılmaz bir parçası olmakla birlikte, söz konusu kavram çeşitlilikten etiğe, işyeri güvenliğinden paydaş haklarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bu kapsamlı perspektif, şirketlerin yönetim kurulları ve liderlerine, stratejik dönüşüm planlarına bu dönüşümün etkilerini yönetebilecek doğrultuda bir bakış açısı getirmek, bu yönde detaylı yol haritaları oluşturmak ve bu haritaları uygulamaya koymak ve sürdürülebilir iş modellerine geçişe liderlik etmek gibi yeni yükümlülükler getiriyor.
“Türkiye Yönetim Kurulu Barometresi 2023” araştırmasında yer alan katılımcıların %75’i, şirketlerinin sürdürülebilirlik stratejisi olarak sektöre göre önde olmayı planladıklarını, ayrıca şirketlerin yaklaşık %50’si hem nicel hem de nitel hedefler belirlediklerini belirtiyor. Ancak, şirketlerin yalnızca %37’sinin bir Net Sıfır hedefi olduğu ifade ediliyor. Bu durum hedeflerin yeterince hırslı olmadığına ve Paris Anlaşması’nın gereklerini karşılayamadığına işaret ediyor.
Yönetim kurullarının ÇSY farkındalığı açısından görece iyi bir seviyede iken, yetkinlik konusunda geride kaldıkları görülüyor. Çalışmada ortaya konan analizlere göre; önümüzdeki dönemde liderlerin dönüşüme öncülük ederek gerekli farkındalık ve yetkinliklerin oluşmasını desteklemeleri beklenmekte. Çalışmada ayrıca; bu dönüşüme liderlik edecek yönetim kurulu üyelerinin ÇSY kavramları, stratejisi ve bu stratejinin uygulanması konularında gereken eğitimleri almaları, dönüşüm sürecini daha hızlı ve verimli bir hale getireceği belirtiliyor.
89 yaşındaki Alman Temizlik teknolojileri şirketi büyümeyi nasıl başarıyor?
Alman temizlik teknolojileri Kärcher, 2024’te Türkiye’deki 25’inci yılını kutluyor. Kärcher Global CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Hartmut Jenner, geçtiğimiz günlerde şirketin çeyrek asırlık başarılı performansını kutlamak için İstanbul’daydı. Jenner ve Kärcher Türkiye Genel Müdürü Gökhan Gökmen düzenledikleri basın buluşmasında, şirketin tarihçesi, inovasyonları ve Türkiye’deki gelişmeler hakkında bilgi paylaştılar.
Bir aile şirketi olan Kärcher, 2023 yılında küresel olarak 3,29 milyar Euro'nun üzerinde rekor bir satış rakamına ulaştı. Türk Lirası bazında yıllık yüzde 200 büyüme yakalayan Kärcher Türkiye ise, yıllık 1,5 milyar Türk Lirası’nı geçen satışıyla 1 milyar Türk Lirası sınırını aştı.
Bu büyümenin gerisinde her şeyden önce tüketici ihtiyaçlarını ve trendleri doğru anlama ve sürekli olarak inovasyona yatırım yapma yatıyor. 632 aktif patenti bulunan Kärcher, her yıl 100'den fazla yeni ürünü piyasaya sürüyor.
Başarının itici gücü inovasyon
Temelleri 1935 yılında Almanya’da Alfred Kärcher tarafından atılan KÄRCHER, bugün Ev & Bahçe ve Profesyonel ürünleri ile farklı sektör ve kullanım alanlarına yönelik temizlik ve bakım çözümleri geliştiren dev bir kuruluş. Genel merkezi, şirketin köklerinin bulunduğu Almanya'nın Winnenden kentinde bulunan KÄRCHER; 150 şirketteki16 bini bulan çalışanıyla, 82 ülkede hem profesyonel kullanıcılara hem de ev kullanıcılarına temizlik çözümleri sunuyor.
Kärcher’de başarının en büyük itici gücünü inovasyon oluşturuyor. Markanın, araştırma ve geliştirme alanında dünya çapında 1.000'den fazla çalışanı bulunuyor. 632 aktif patenti bulunan Kärcher, her yıl 100'den fazla yeni ürünü de piyasaya sürüyor. Markanın ürün yelpazesinde de hem tüketicilere hem de profesyonel kullanıcılara yönelik 3.000'den fazla ürün yer alıyor.
Türkiye’ye düzenli olarak 3 milyon Euro’luk yatırım…
Kärcher Türkiye; alt yapı, tesis ve çalışan sayısına yatırım yapmayı da sürdürüyor. Şirket, ülkemizdeki yapılanmasına düzenli olarak doğrudan sermaye yatırımı gerçekleştiriyor. 2022 yılında 3 milyon Euro tutarında yatırım gerçekleştirildi. Kärcher Türkiye’nin hedefinde, 2024 yılında tüm tüketici ürünleri için satış sonrası hizmetleri, merkezî ve yarı otomatik hale getirecek perakende onarım merkezi yatırımı var.
“Bir kıvılcım sağlık camiasında bir eğitim seferberliğine dönüştü”
Bu cümle, KAHEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Demet Orhan Başer’a ait.
Vehbi Koç Vakfı’nın her yıl sırasıyla kültür, eğitim ve sağlık alanlarında verdiği Vehbi Koç Ödülü’nün bu yılki sahibi, Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı (KAHEV) oldu. Kadın hekimlerin “Tek reçetemiz eğitim” anlayışıyla kurduğu KAHEV, çocuk ve gençlere burs sağlamanın yanı sıra okulların güncel eğitim olanaklarına kavuşmasına destek oluyor.
Ödül töreninde konuşan KAHEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Demet Orhan Başer “Biz, Cumhuriyet kadınları olarak bir öğrencinin eğitimini yarıda bırakmaması için sosyal medyada buluştuk ve bu kıvılcım adeta sağlık camiasında bir eğitim seferberliğine dönüştü” yorumunu yaptı.
Demet Orhan Başer, kazandıkları ödülle ‘Semahat Arsel Burs Fonu’nu hayata geçireceklerini; böylece Vehbi Koç Vakfı’nın desteğiyle önümüzdeki eğitim-öğretim döneminden itibaren çocuklara ve gençlere burs vermeyi hedeflediklerini söyledi.
5.500’den fazla resmi üye ve 26.000’den fazla gönüllü
2018 yılında kadın hekimler tarafından kurulan KAHEV, özellikle kırsal bölgelerdeki çocukları nitelikli eğitime, okulları da eğitim materyallerine eriştirmeyi amaçlıyor. Öğrencilere burs vererek başlattığı faaliyetlerini yıllar içinde genişleten vakıf, kırsaldaki okullara hem bakım onarım hizmetleri sunmaya başladı; hem de bu okullarda yeni sınıflar, laboratuvarlar ve kütüphaneler açmaya devam etti.
5.000’den fazla öğrenciye düzenli burs sağlayan ve COVID salgını döneminde hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarının çocuklarına düzenli burs ve destek veren KAHEV’in 5.500’den fazla resmi üyesi ve 26.000’den fazla gönüllüsü bulunuyor.
Vehbi Koç Vakfı’ndan 28 yılda 50 binden fazla gence burs imkanı
KAHEV Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu’nun yanı sıra 20. Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi Prof. Dr. Hüseyin Vural’ın başkanlığını yaptığı ve Prof. Dr. Ebru Aktan Acar, Prof. Dr. Soner Yıldırım, Prof. Dr. Emine Erktin, Prof. Dr. Yüksel Kavak’tan oluşan Seçici Kurul’un önerdiği 3 aday arasından seçilerek ödüle layık görüldü.
Ödül töreninde konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, “Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak 55 yıl önce kurulan Vehbi Koç Vakfı, ‘Üstümüze Vazife’ diyerek toplumsal kalkınmayı desteklemiş; on binlerce yetenekli gence eğitim bursları vermenin yanı sıra, inşa ettiği ve bağışladığı okul, yurt, hastane ve tıp merkezleriyle milyonlarca insanın hayatında iz bırakmıştır” diyerek sözlerine başladı.
Eğitimin Vehbi Koç Vakfı için her zaman en önemli faaliyet alanı olduğunu vurgulayan Ömer M. Koç, “Vakfımız, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla, bugüne kadar 50.000’den fazla gencimize burs imkânı sağlamış, ülkemizin dört bir yanında inşa ettiği eğitim kurumlarıyla çağdaş nesiller yetişmesine katkıda bulunmuştur. Vehbi Koç, ‘Gençliğin yetişmesine ve ülkenin kalkınmasına hizmet bir insanlık ve vatan borcudur’ diyerek, eğitim konusuna verdiği önemi vurgulamıştır” ifâdelerini kullandı.