İstihdamda yıllardır değişmeyen tablo
Hafta başında TÜİK Nisan ayı istihdam verilerini açıkladı. Veriler bize görünürde işsizliğe dair bir iyi bir de kötü haber veriyor. Ancak detaylara inince görülüyor ki; Türkiye’nin yıllardır değişmeyen ciddi bir istihdam sorunu var.
Önce iyi haberle başlayalım. Kısaca özetlemek gerekirse Nisan ile sona eren bir yılda “Ben çalışmak istiyorum” diyen 970.000 kişi işgücüne katılmış. İşgücüne katılanların yanı sıra işsiz olan 3 milyon 853 bin kişiden 268 binine de istihdam yaratmış. Toplam 1 milyon 239 bin kişiye istihdam yaratılınca işsiz sayısı, bu yılın Nisan ayı itibariyle 3 milyon 585 bine inmiş. Böylece 2022 Nisan ayında yüzde 11.3 olan işsizlik oranı 10.2’ye gerilemiş.
Kötü haber ise Nisan’da bir ay önceye göre işsiz sayısı artmış. Nisan ayında ekonomi 594 bin kişiye istihdam yaratabilmiş. Kalan 74 bin kişi maalesef işsizler arasına katılmış. İşsizlik oranı ise bir ayda 0.1 puan artmış.
İstihdam verilerine farklı açılardan da bakılabilir. Mevsimlik çalışmaların yaygın olduğu tarımı hariç tutup, geriye kalana bakılabilir. Mevsim etkilerinden arındırılıp bakılabilir. İster iyi tarafından bakın ister kötü tarafından değişmiyor: Türkiye ekonomisinde bir istihdam sorunu yaşanıyor. Bir yıl önceye göre düşse bile yüzde 10.2 gibi bir işsizlik oranı yüksek bir rakamdır. Rekabet ettiğimiz birçok ülkedeki işsizlik oranının üzerindedir. Kısacası; nereden bakarsanız bakın aynı sonuçlara ulaşılıyor. Üstelik bu sonuçlar uzun bir süredir geçerliliğini koruyor. Bundan 6 yıl önce istihdama dair yapılan değerlendirmeler bugün de geçerliliğini koruyor. O zaman yine bir köşe yazısında demişiz ki;
- Öne sürülenin aksine, Türkiye ekonomisi son bir yılda istihdam yaratabilmiş. Ama, belki birçok ülkenin istihdam sorununu çözebilecek boyutta olan rakam 80 milyonluk Türkiye için yetersizdir. (Bugün ise 85 milyonluk Türkiye ve 10 milyona yakın sığınmacı ve göçmenin olduğu bir ülkeyiz.)
- İşsizlik oranını aşağı çekmek bir yana, aynı seviyede tutabilmek için Türkiye ekonomisinin yılda yaklaşık 1 milyon kişiye iş yaratabilmesi lazım.
- Bu seviyede bir istihdam yaratmak ise yüzde 3-4’lik büyüme oranlarıyla olacak bir şey değil. Türkiye, işsizlik rakamını kalıcı bir şekilde aşağı çekebilmek için yüzde 5 dolayında veya daha üzerinde sürdürülebilir bir büyüme hızına kavuşmalıdır. Politikalar buna odaklanmalıdır.
- Sadece büyüme oranının yüksek olması yeterli değildir. Büyüme aynı zamanda nitelik olarak istihdam yaratıcı özellikte olmalıdır. Dünyada gayri safi yurt içi hasılası büyüdüğü halde istihdam yaratamayan birçok ekonomi vardır. Bizde de geçmiş bazı yıllarda bunun örnekleri mevcuttur. İstihdam yaratacak büyüme kaliteli büyümedir.