İstihdam verilerinde cevapsız sorular
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) işgücü istatistiklerini aylık olarak hesaplamaya başlamasıyla, gelişmeleri daha iyi görebileceğimizi, daha sağlıklı analizler yapabileceğimizi sanmıştık. Maalesef en azından şu ana kadar umduğumuzu bulamadık.
Haziran ve temmuz ayı verileri bunun son örneği:
- Haziran ayında istihdam bir anda 1 milyon 386 bin kişilik bir sıçrama yapmıştı. Böyle bir istihdam artışını toplum olarak hissetmemiş olmamız bir yana, bu artışın 1 milyon 65 bin gibi çok ezici bir ağırlığının neden erkeklerden oluştuğunu pek izah edememiştik.
- Temmuz’a gelince kafamız iyice karıştı. Bu sefer erkek istihdamı 328 bin kişi birden düşerken, kadın istihdamı 308 bin kişi artmış. Haziran’da kadın çalışanlara pek yüz vermeyen ve işyerlerini erkeklerle dolduran işletme sahipleri, her nedense bir ay içinde tutum değiştirmiş, erkekleri kapı önüne koyarken sadece kadın istihdamını artırmışlar.
- Tarım dışı sektörlerde sigortalı çalışan erkek sayısı Haziran’da 464 bin artmışken, bir ay içinde işler tersine dönmüş ve sigortalı çalışan erkek sayısı 321 bin kişi düşmüş. İşin ilginci sigortalı çalışan erkek sayısı böyle düşerken, nasıl olmuşsa sigortalı çalışan kadın sayısı tam tersine 213 bin artmış.
- Sanayi istihdamı Haziran’da 340 bin artarken, Temmuz’da 294 bin düşmüş. Sanayiciler adeta bir ay önce işe aldıkları insanların neredeyse tamamını işten çıkarmış. Böyle bir oynaklığın dalgalanmalardan en az etkilenmesi beklenen sanayi sektöründe nasıl ortaya çıkabildiğini anlamak zor.
- Bunu sanayideki erkek istihdamında daha çarpıcı görüyoruz. Haziran’da sanayideki erkek istihdamı 256 bin artarken, Temmuz’da 275 bin ile daha fazlası işini kaybetmiş.
- Aydan aya aşırı oynaklıkların mevsimsellikten arındırılmış verilerde de olması açıklaması zor bir diğer soru işareti.
TÜİK verilerindeki bu oynaklıkları ne mevsimsel faktörlerle, ne konjonktürel etkilerle, ne de sosyolojik gelişmelerle açıklayamıyoruz.