İşsizlik ve sonrası

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ

ABD’de işsizlik oranı – grafikte- nisan ayında yüzde 14,7’ye fırladı. İşsizlik, istihdam ve işgücüne katılım oranları önemli çünkü şokun hem ekonomik hem sosyal boyutunu gösteriyor. Ayrıca geri dönüşün hangi ölçüde mümkün olabileceğine dair öngörü oluşturabilmeye olanak sağlayabilir. ABD verileri global durumun en önemli göstergesi sayılmalı. ABD verilerine ve nedense milli gelir kompozisyonu açısından benzerlik gösteren Türkiye’deki duruma bakalım. Türkiye’de veriler gecikmeli geliyorsa da elimizde en azından dolaylı göstergeler ve 8 Mayıs tarihli ikna edici bir BETAM Araştırma Notu var.

ABD’de tarım dışı istihdam kaybı müthiş boyuta çıkarak 20,5 milyon azalışla rekor kırdı. İşsizlik oranı da haliyle aniden yükseldi. Ne kadar önemli sonuçlara yol açabileceğini Baba Bush’un Kasım 1992’de Clinton’a kaybettiği seçimde işsizliğin yüzde 7,4 olmasından anlayabiliriz. Öncesinde Haziran 1992’de işsizlik yüzde 7,8’e fırladı ve Clinton’un meşhur sloganı “önemli olan ekonomi aptal” işe yaradı. Global finansal kriz sonrası Ekim 2009’da işsizlik oranı yüzde 10 olmuştu. 2003 Irak Savaşı sırasında yüzde 6 idi. Yani Nisan 2020 rakamları geçmişle mukayese edilebilecek rakamlar değil. Çok ani ve çok büyük bir şok söz konusu. İstihdam kaybı da kıyaslanamaz: 1991 şubatında 321 bin, 2001 ekiminde 317 bin ve 2009 martında 800 bin kayıp var. Hiçbiri 20,5 milyonun yanından bile geçmiyor. Algı yönetimi çok önemli de olsa önlem almakta geç kaldığı açık olan Trump bu kadar yüksek işsizlikle seçimi kazanamayabilir. Seçimi tamamen salgının ekonomik sonuçları ve ABD yönetiminin başarılı bulunup bulunmaması belirleyecek. Yeni bir durum.

Türkiye’deki etki de çok ani ve çok sert oluyor. BETAM notu, TÜİK verileri ancak 10 Haziran tarihinde yayınlanınca nisan ayını kapsayacağı için, İŞKUR ve Kariyer.net verilerini öncü gösterge olarak kullanıyor. Buna göre hizmetler sanayi ve inşaatta firmaların iş ilanları ortalama yüzde 75 düşmüş. Kariyer. net ilanlarının çok sert biçimde düştüğünü de görüyoruz. Yeni ilan sayısının 1/6’ya düştüğü anlaşılıyor. Ekonomik güvenin tüm zamanların en düşük seviyesine gerilediğini ve ihracatta belirgin düşüş olduğunu eklersek istihdam kaybının büyük olması doğal görünüyor. İstenirse istihdam kaybı çeşitli varsayımlar altında tahmin edilebilir ve işsizlik oranının nereye kadar yükselebileceği öngörülebilir. Esasen 50 ülkelik bir havuzda resmi işsizlik oranının yüksekliği bakımından Güney Afrika, İran ve az farkla İspanya’dan sonra geliyoruz; dördüncü en yüksek işsizlik oranı.

Sanayi odaları temsilcilerinin açıklamalarından iş yapma tarzının “eskisi gibi olmayacağı” sonucuna ulaşmış oldukları anlaşılıyor. İstihdam ve işsizlik oranı açılarından da eskisi gibi olmayacak. Ne olabilir? Yeni işler yaratılır. Tıpkı teknoloji değişti diye kapanan Betamax video kiralama dükkânlarında çalışanların tümünün işsiz kalmamış olduğu gibi. Ancak yeni işler ve günümüz bağlamında hızlı dijitalleşme demek yeni eğitim gereksinimleri, başka bir ücret yelpazesi demek. Hatta belki de kapitalizmin taşıyıcılarının yepyeni bir bakış açısına sahip olmaları gerektiği anlamına geliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Cumhuriyet ve özgürlük 19 Kasım 2024
Trump 12 Kasım 2024
Geçmişe bir yolculuk 29 Ekim 2024
Laiklik ve sekülarizm 15 Ekim 2024
Devrimlerin devrimi 01 Ekim 2024
Bir kez daha sekülarizm 24 Eylül 2024
Georges Sorel ve ötesi 17 Eylül 2024