İşsizler ordusu kimlerden oluşuyor ve nasıl büyüyor?
Ekonominin içine sürüklendiği kriz halinin en yakıcı sonuçlarından birisi olan işsizlik dalgası, temposundan bir şey kaybetmeden güçlenmeye devam ediyor. Uzun süreli işsizliğin getirdiği çaresizlik sonucu şahit olduğumuz toplu aile intiharları gibi trajik olaylar, sorunun ne kadar tehlikeli düzeye geldiğini inkar edilemez biçimde gözümüze sokuyor.
Yılın üçüncü çeyreğinin ortalaması olan Ağustos döneminde işsizlik oranı yüzde 14.02’yi buldu. İşsizlik oranı yaz ortasında tam bir kara kış yaşıyor.
Sorunun geldiği trajik noktayı da dikkate alarak işsizlerin kimlerden oluştuğuna ve işsiz sayısındaki artışın en fazla hangi kesimleri vurduğuna bakmakta yarar var. Ağustos dönemi verilerini bu gözle incelediğimizde ortaya çıkan resim şöyle:
İşsiz sayısı bir yıl öncesine göre
980 bin kişi ve yüzde 26.70 gibi yüksek bir artış kaydederken, işsizlikteki artış tüm yaş gruplarını hemen hemen aynı ölçüde etkiledi. Çoğu yaş grubunda işsiz sayısındaki artış yüzde 30’un üzerine çıktı.
İşten çıkartmalarla işsiz kalanların sayısı yüzde 73.82, çalıştığı geçici işin bitmesiyle işsiz kalanların sayısı yüzde 29.51 arttı. İş yerini kapatarak veya iflas ettiği için işsiz kalanların sayısındaki artış ise yüzde 54.
İsiz sayısındaki 980 bin kişilik artışın yüzde 39.59’unu işini kaybeden geçici iş çalışanları oluşturuyor. İşten çıkartılanların artıştaki payı yüzde 23.88. İflas ve işini kapatma yüzünden işsiz kalanların artıştaki payı ise yüzde 8.27. Yani işsiz sayısındaki artışın yüzde 71.73’ünü, doğrudan ekonomik kriz yüzünden işsiz kalanlar oluşturuyor.
İşsiz sayısındaki artışta ilk kez iş aramaya başlayanların katkısı ise sadece yüzde 11.94 düzeyinde. TÜİK’in işgücü artışını, nüfus artışına göre çok düşük düzeyde hesaplamasının bunda belirleyici bir rolü var.
Sanayi sektöründe çalışırken işsiz kalanların sayısındaki artış yüzde 45.03 ile diğer sektörlerden çok daha hızlı. Ancak işsiz sayısındaki artışta en yüksek pay, 474 bin kişi ve yüzde 48.37 ile hizmetlere ait.
Eğitim düzeyine göre işsiz sayısındaki artışta en büyük pay yüzde 21.02 ile ilkokul mezunlarında. Üniversite mezunlarının payının yüzde 16.84 ile lise mezunlarından daha yüksek olması dikkat çekiyor.
İşsiz sayısı artışında yüksek öğrenim veya lise ve ortaokul düzeyinde mesleki okul mezunu olan, yani mesleki eğitim görmüşlerin payının yüzde 51.12 ile yarıdan fazla olması da bir diğer önemli sorun.
İşsizlerin yaklaşık üçte birinin bir yıldan uzun süredir iş aradığı halde iş bulamamış olması, işsizlikteki kronikleşmenin boyutunu gösteriyor.