İş yerlerinde bütçelerin önemi-3: Bütçeler stratejileri test etmenin araçlarıdır
Derya Unutmaz’ın tanımladığı bağışıklık sisteminin yaşamın bütün alanlarında geçerliliği olan bir başka yönünü de şöyle anlatıyor: “Bağışıklık sistemi ile patojenler, bakteriler, virüsler, parazitler arasında milyonlarca yıldır büyük bir çatışma var, bağışıklık sistemimiz ona göre kendini geliştirmeye çalışıyor. Yeni patojenler ortaya çıktıkça ona göre stratejiler geliştirmeye çalışıyorlar. Tabii bu arada bazı şeyleri unutmuş oluyor ve çok karmaşık bir sistem olduğu için de aynı zamanda regule edilmesi de zorlaşıyor. Bu bakımdan bağışıklığımız kesinlikle mükemmel bir sistem değil ve virüsler, bakteriler devamlı mutasyona uğrayarak bağışıklık sisteminden kaçmaya, onlar da kendi stratejilerini belirlemeye çalışıyorlar. Bu savaş, çatışma milyonlarca yıl devam ediyor, bazen barış antlaşmalarıyla, bazen virüslere karşı zaferle bazen de bizim kaybetmemizle sonuçlanıyor.”
İş yeri bağışıklık sisteminin patojenleri, virüsleri, bakterileri ve parazitleri bir vücuttaki kadar değişik özelliklere sahiptir. Daha işin başında, kuruluş aşamasında geliştirici ya da engelleyici etkenleri analiz etmiş olmamız gerekir. Kurulan iş yerinin yapacağı işin “yapısal ve ekonomik özelliklerinin” neler olduğunu bilmek olumluluk, bilmemek ise olumsuzluklar yaratır. Çok genel çizgileriyle, yapmayı düşündüğünüz işi daha önce denemiş de başarısız olmuş olanları analiz ederek, oluşturulan hangi boşlukların başarısızlığa yol açtığını bilmek, etkili bir strateji kurgulamamıza yardımcı olur. Bütçeler, tam da ne yapmak istediğimizi ve ne yaptığımızı anlamanın, son çözümlemede anlamlandırmanın araçlarıdır.
İş yeri hastalıklarından bir başkası “işin ihtiyaçları” konusunu yeterince çalışmamak, düşünmemek net bilgiye uluşmamaktır. Canlı vücutlarda olduğu gibi, canlı organizmalar olan işyerleri de sürekli içten ve dıştan gelecek etkiler amaç ve hedefleri şaşırabilir. Karşılaştığımız olumlu ve olumsuz etkileri kaydeder, analiz eder, hataların tekrarlanmasını önlemek için alternatif tepki biçimlerini belirlersek işletmenin bağışıklık sisteminin dengesini güçlendiririz. Geçmiş uygulamalardan ders alacak metotlara sahip değilsek, aynı yanlışı tekrarlayarak işyeri bağışıklık sisteminin dengesinin bozulmasını hızlandırırız.
Özellikleri derinliğine kavramak
Her işin kendine özgü yapısal ve ekonomik özellikleri vardır. Yapısal ve ekonomik özellikleri kuruluş aşamamasında saptayarak, işlerin yönetilmesinde bağlı değişkenlerle bağımsız değişkenleri belirlememiz gerekir. Cam ve demir-çelik üretimi yapıyorsanız “izabe teknolojisi” özelliklerini bilerek yola çıkmalısınız. Bir cam fırının on yılı aşan süre söndürülmeden çalışması gerektiğini, bu üretim alanında “kesintisiz üretim” yapılmasının kalite, fiyat-maliyet ve satışları nasıl etkilediğini zihninizde netleştirmiş olmanız gerekir.
Herhangi bir işin etkin ve verimli yapılabilmesi için formel ve yasal çerçevelerini bilmek, onlara uyma ve uymamanın yaratacağı dar ve geniş açıdan sorunlar da işyerinin bağışıklık sistemini etkiler. Siz yasal ve formel çalışırken, sektörde yarı resmi, yarı yasasal yapılanmalar varsa, haksız rekabet koşulları oluşur. İşinizle ilgili kayıt, ölçme, sayma, veri oluşturma ve veri değerlendirme eksiklikleri varsa bağışıklık sistemi bir yerde açık verir. Günümüzün ağ toplumunda ölçeği ister küresel düzeyde olsun, isterse küçük ölçekli yapı sınırları içinde kalsın kendi sahasından derlediği “küçük veriye”, iş alanını ilgilendiren küresel ölçekli “büyük veriye” hakim değilse, işyerinin iç ve dış etkenlerin tehlike yaratan etkilerine karşı gerekli antikorları üretemez.
İş yerlerinin bağışıklık sistemini zayıflatan bir başka patoloji, modelin ciddiye alınmamasıdır. İşlerliği olan bir zihni model yoksa, işin ihtiyaçlarını ne denli iyi tanımlarsanız tanımlayın, verileriniz yeterliliği tam olsun ve olgunlaştırdığınız veriler elinizin menzilinde bulunsun, değerlendirmeleriniz hayatın öz gerçeğinden uzaklaşır. İş yerinizin bağışıklık dengesini korumak için varsayımları sürekli sorgulanan işler bir modele ihtiyaç vardır.
İşlerliği olan modelin etkili sonuçlar üretmesi işyeri yönetimlerinin “analitik yetkinliklerini” geliştirmeye yatırım yapmalarıyla da doğrudan ilişkilidir. Günümüz iş yerlerinin bağışıklık sistemi, analitik yetkinliği sürekli yeniden üretmeyi gerektirmektedir.
İyi bir modelle yapılacak değerlendirmeler, değer yaratma zincirinde doğru konumlama yapmamızı sağlar. Sürdürülebilir bir iş için değer yaratma zincirinin bütün ekosistemlerini kavrayarak konumlama yaparsak işi geliştirme ve büyütme yollarını açmış oluruz. Tersine bir durum, işimizin bağışıklık sistemini zayıflatır.
İşin ihtiyaçlarını tanımlama, verilerini üretme, verileri olgunlaştırma, verileri modelde değerlendirme ve konumlandırma “öngörme ve önlem alma disiplinin” gerekleridir. Bir sonraki aşama olan uygulamada ise işletme bütçelerinin öngördükleri hedeflere ne ölçüde oluştuğumuzu, olumlu ve olumsuz sapmaların neler olduğunu bilmektir. Tam bu noktada, işyeri bağışıklık sistemini güçlendiren en önemli araç, geri bildirimlerle “gözetim ve denetim disiplini” güçlendirecek olan “bütçe kontrolleri” etkin antikorlar olacaktır.
İşyerleri çıkarlar çatışma alanıdır
Hayatın her alanında olduğu gibi iş dünyası da bir “ çıkarlar çatışma alani”dır. İşletmenin iç ve dış etkilere karşı korunabilmesi, bağışıklık sistemini güçlendirmesi kadar, diğer paydaşların, siyasi iradenin, bürokrasinin, STK’ların ve medyanın çatışma, uzlaşma ve işbirlikleri alanlarındaki iletişimi sağlıklı biçimde desteklemesini gerektirir. Rakiplerin açık ve gizli korumaları, teşvik sistemleri serbest ve adil piyasayı bozucu uygulamalarla “haksız rekabet alanına” dönüşür. Bu noktada, iş dünyasının net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklanma mekanizmalarını iyi işletebilmesi bütçelerinin sağlıklı yapılmasıyla ilgilidir. Yargı sisteminden yasamaya, yürütmeden medyaya işlerin toplumsallaştırılması ve toplumsal refahın artırılmasında sorumlu olan herkesin ortak amaç ve hedeflerde birleşmesi etkili bir antikor oluşturacaktır.
Ayrıca, eşit olmayan gelişme yasasının işleyişini de dikkate alarak coğrafi konum, işleyen bir hukuk sistemi, yetişkin ve yaratıcı işgücü, fiziki sermaye stoku diye tanımladığımız altyapıların yeterliliği de iş örgütlenmesinde bağışıklık sistemi dengesini etkiler. Rakiplerin bakış açılarını ve temel stratejileri bilinirse, alternatif tepkiler daha etkili sonuçlar verebilir. Bütçe tahminlerinin yapılması aşamasındaki rakip araştırmalar ve iyi iş istihbaratı strateji kurgulamanın önemli girdileridir.
Bütçe ve bütçe kontrollü yönetimin “olumlu ayrışma” yaratmasının birkaç sonucu var: Birincisi, bütçe hazırlanırken iş çevresi iyi analiz edilerek orta dönemde ve bütçeye esas olacak yıllık “faktörler” dinamik hesaplamalarla belirlenir. İkincisi, aylık bütçe kontrolleri sırasında, gidişatı belirleyen etkenlerin “gerekçeleri” ile değerlendirileceği için işletmenin verilerini sürekli sorgulamanın yarattığı dinamizmden yararlanılır. Bütçe sapmalarının düzeltilerek uygulamaya konması olumlu ve olumsuz etki yapan değişkenlerin kavranmasını ve öğrenme eğrilerin hızla gelişmesini besler. Bütçeler “sürekli sorgulama” araçları olarak, varsayımları gözden geçirmeyi, zihni modellerin işlerliğini artırmayı ve değerlendirmelerin ve içgörülerin güçlenmesini ve karar vermenin kolaylaşmasını destekleyen araçlardır.
Yarın: İş yerlerinde bilmediklerimiz, bildiklerimizden daha çok