İş gücünün geleceği

Onur DUYGU
Onur DUYGU FONLA YATIRIM

Geleceği tahmin etmenin en güzel yolu onu yaratmaktır sözünün anlamını kaybettiği ve bir virüsün hem günümüzü hem de geleceği şekillendirdiği zamandan geçiyoruz. Bundan sekiz ay önce geleceğe dair yaptığımız yorumların ve beklentilerin birçoğu ya geçersiz kaldı ya da beklediğimizden çok daha hızlı hayatımıza girdi. Bu değişime dair inceleme ve araştırmalar, 2020 yılı başından beri yaşadığımız sürecin ileriye dönük etkilerini de önümüze seriyor.

Bu incelemelerden biri, her yıl dünya liderleri ve fikir önderlerinin geleceği tartıştığı Davos toplantıları ve Küreselleşme 4.0 kavramı ile tanıdığımız Dünya Ekonomik Forumu’na ait. Kurum, son yayınladığı raporda pandemi, dijitalleşme ve bunların işgücüne etkilerini değerlendirerek, 2025 yılına dair çıkarımlarda bulunuyor.

Rapor çok önemli tespitler içeriyor, ama benim en çok üzerine düşündüğüm konu; çifte bozulma (double disruption) olarak raporda adlandırılan etki. Rapora göre, hem teknoloji ve otomasyonun açtığı iş alanları hem de pandeminin değiştirdiği tüketici davranışları iş piyasasına çifte bozulma etkisi yapıyor ve yapmaya da devam edecek. Pandemi ile birlikte işgücüne bakıldığında, sağlık çalışanları, kuryeler ve çiftçiler vazgeçilmez olarak nitelendirilirken, ağırlıklı konaklama ve yeme-içme sektöründe çalışanların işini kaybettiği değerlendiriliyor. Bu maalesef, karantinaların ve uzaktan çalışmanın da tetiklediği bir durum. Etkisinin azaltılması için olumsuz etkilenen sektörlerdeki işgücünün, talebin çok olduğu işlere kaydırılması faydalı olabilir. Raporda özellikle sağlık ve finans sektöründeki işlere dönüşüm potansiyeli vurgulanıyor, örnek olarak perakende/mağazacılık tarafındaki bir çalışanın, finans kuruluşlarında müşteri ilişkileri ile ilgili görevlere geçişi değerlendiriliyor.

Pandemi sonrası uzaktan çalışma tarafında çok ciddi bir dönüşüm olduğunu söyleyebiliriz. İşlerin Geleceği araştırmasına katılanların %44’ünün uzaktan çalışmanın bundan sonraki işgücü içinde önemli bir yer alacağını belirtmesi de bunun bir işareti. Çalışma ve işyeri günlük hayatta önemli bir zaman dilimini kapsadığından bu zaman dilimindeki birçok alışkanlık değişime açık. Bu değişim, araç kullanımından alışverişe ve dışarda yemek gibi birçok konuya etki ederek bu alanlardaki işgücünü de değişime zorlamaya aday.

İkinci bozulma etkisi dijitalleşme ve otomasyon. Bu etkiye dair yapılan birçok araştırma temel olarak benzer sonuçları içeriyor, özetleyecek olursak;

• Robotlar ve otomasyonun işgücü yetkinliklerinde değişimi hızlandıracak ve teknoloji tabanlı yetkinlikler artış gösterecek.

• Özellikle veri analizi ve programlama gibi yetkinlikler ön plana çıkacak. Tekrarlanan ve otomasyon tarafından yapılabilecek fiziksel görevler ve beyaz yakalı işlerdeki veri giriş ve işleme gibi görevlerdeki işgücü azalacak, bu işlerde çalışanlar kendilerini ya yeni yetkinliklere adapte etmek zorunda kalacak ya da işgücü dışında kalacak. İşlerin Geleceği Raporu’ndaki çarpıcı tespitlerden biri de, beyaz yakalıların %40-50’sinin bugünkü mevcut işlerini korumak için bile yetkinliklerini güncellemeleri gerekliliği. Zaten son 10 yılda yeni çıkan, teknoloji ile ilgili iş tanımlarına bakarak bu değişimi izlemek mümkün.

• Mantık yürütme ve çözümleme gerektiren yaratıcılık ve veri analiz işleri ile, sosyal ve duygusal zeka gerektiren yönetim, liderlik ve müzakere işleri ön plana çıkacak. 2025 için ön plana çıkacağı düşünülen yetkinlikler analitik düşünme ve inovasyon, problem çözme, aktif öğrenme ve yaratıcılık.

Bütün bunlardan çıkarmamız gereken önemli ödevler var. Hem mikro düzeyde hem makro düzeyde işgücünü bu değişime hazırlamak çok önemli. Kısa vadede pandeminin olumsuz etkilediği sektörlerdeki işgücünü farklı alanlarda değerlendirerek işsizliği ve sosyal etkilerini azaltmak çok önemli. Orta - uzun vadede ise eğitim/öğretim tarafında özellikle yukarıda vurguladığım teknik ve sosyal becerilerin kazandırılması sağlanmalı. Bunu sağlayabilirsek Schumpeter’in yaratıcı yıkım teorisine paralel şekilde teknolojinin ve pandeminin yarattığı yeni iş alanları ve fırsatlardan yararlanırız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
2021 ve yeni dijital normal 30 Aralık 2020