İş dünyasının yeni geyiği; yapay zekâ
Geyik muhabbeti deyimi, Türkçede “gevezelik, yararsız, uzun konuşma” anlamındadır. Bu tanım; Hulki Aktunç’un Büyük Argo Sözlüğü’nden ve başlıkta “geyik” kelimesini kullanmaya karar verdim. Umarım okurlarım bunu hadsizlik olarak addetmezler zira yararsız gevezeliklerden bıktım usandım.
Dikkat ediyor musunuz bilmem ama dilimize pelesenk olmuş yararsız ifadeler her geçen gün artıyor. Gün geçmiyor ki bir konferans daveti veya seminer konusu ya da etkinlik başlığı, bu geyiklerden ibaret olmasın… Neredeyse her toplantıda bu kavramları konuşuyor, tartışıyor, tüketiyoruz.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İLE YAPAY ZEKÂ KAPIŞIR
1-Sürdürülebilirlik, 2-Yeşil Enerji, 3-Verimlilik, 4-Endüstri 4.0, 5-5G, 6-Yapay Zekâ, 7-İyi tarım, 8-Dijital Dönüşüm, 9-Kurumsallaşma, 10-İnovasyon… Bu listeyi uzatabilirsiniz ancak yerim dar olduğu için ilk 10’u vereyim dedim. Sahi, bu kelimeleri ithal ettiğimiz toplumlarda neden geyiğe dönüşmüyorlar?
Çünkü kavramların için boşaltmıyor, yerli yersiz kullanmıyor ve sloganlaştırmıyorlar. Sürdürülemez adımlar atıp sürdürülebilirlik demiyorlar. CB forsunda 16 ülke yıldızına bakın; kurmuşuz ama sürdürememişiz. Kurumsallaşma geyiğine bakın, köklü kurumları dahi çürütmüş, TCMB’ye çevirmişiz.
İKİ SORU İKİ CEVAP / İş dünyasına dair…
Kimler kullanıyor?
Genelde bu kavramlara özde değil, sözde sahip çıkanlar kullanıyor. CEO’lar, STK’lar, TV yorumcuları, biz basın mensupları, siyasetçiler… Halk bu konuda daha dikkatli ve diline aldığı kavramın için boşaltmıyor. Fakat gel gör ki fiyakalı sunumların tümünde iş dünyası geyikleri boy gösterebiliyor.
İşe yarıyor mu peki?
Sanmıyorum. Ama kullananlar sanıyor ki dillerinde hala… Çok fazla yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve kurumsallaşma toplantıları izledim. Çoğunda ya konuşmacı, ya moderatördüm zaten. Fakat dilimde bunlara yer vermek yerine, kavramların nasıl moda haline getirildiklerini anlattım durdum. Gördüğüm odur ki kendine modernite rozeti takmak isteyen, entelektüel kapasitesi eksik kişilerin bu kelimelerin arkasına daha sık saklandığıdır. Paçalarından durumsallık akarken kurumsallığa güzelleme yapanlar… Unutulmasın ki lafla peynir gemisi yürümüyor, havanda su dövülmüyor.
not/ENDÜSTRİ 4.0 MODERNİTE ROZETİ İDİ AMA ÇOKTAN DİLİMİZDEN DÜŞTÜ
2 yıl öncesine dek sanayicilerin geyiği buydu… Efendim dünya endüstride 4’ncü safhaya gelmiş, biz geri kalır mıyız? Neyimiz eksik ki? O halde bir bakalım endüstrimizin durumu sahiden “dört.sıfır” mı? Ülkemizde; Hukuk 1.0, Eğitim 2.0, Toplum 3.0 iken bu maçın sonucu belli; Endüstri: 4, Türkiye:0.
Aynı soruyu yapay zekâ geyiği için de sormak mümkün… Organik geri zekâlılar daha sık kullanıyor bu kavramı… Zekâ, sorun çözme yetisi demektir ve gerçek hayata dayanmayan, insanın, bilimin doğasına uymayan kavramlar ile yapay olsun, organik olsun zekâ üretmek mümkün değildir. Fakat dilimizdedir.
Başka bir geyik; inovasyona, Ar-Ge’ye dairdir. Araştırıyoruz fakat neden geliştiremiyoruz, hiç düşündünüz mü? Farklı olandan KORKU, Bize benzemeyenden NEFRET, Rakiple düello yerine PUSU, Akıl yerine KURNAZLIK, Sabır yerine TELAŞ, Merak yerine BİAT, Bilgi yerine KANAAT, Özgün yerine TAKLİT, Ödül yerine CEZA… Bu yüzden Ar-Ge; ARakla GEtir oluveriyor. İşte size bir başka geyik!
Bana göre bizler kavramların içini boşaltmasak ve kullandığımız kelimelerin hakkını versek, uygarlık talebimiz daha samimi, gerçekçi olacaktır. Geyik muhabbetini bırakın efendiler…