Instagram yasağı bir yasaktan daha ötesi
Göteburg Üniversitesi’nin 2014 yılında kurulan bir enstitüsü var. Adı “The V-Dem Institute- (Varieties of Democracy – Demokrasinin Çeşitleri)”.
V-Dem Enstitüsü, dünyadaki farklı hükümetlerin demokrasi kaliteleri, kapsayıcılık ve diğer ekonomik göstergeler olmak üzere tüm yönlerini tanımlayan, ücretsiz olarak kamuya açık olan bir dizi yüksek profilli veri seti yayınlıyor. Bu veri seti, özellikle yüzlerce gösterge niteliğinde değişken ve sağladıkları bilgiler nedeniyle siyaset bilimciler arasında oldukça da popüler.
V-Dem Enstitüsü 2024 Yılı Raporu’na göre; 2023 yılında dünyadaki ortalama bir kişinin sahip olduğu demokrasi seviyesi 1985 seviyelerine düşmüş durumda. 2009'dan bu yana (yaklaşık 15 yıldır üst üste) Otokratik ülkelerde yaşayan dünya nüfusunun payı, demokratik ülkelerde yaşayanların payını gölgede bırakmış.
Araştırma 179 ülkeyi kapsıyor
Rapora göre dünya neredeyse eşit olarak 91 demokrasi ülkesi ve 88 otokrasi ülkesi arasında bölünmüş durumda. Ancak dünya nüfusunun yüzde 71'i (yaklaşık 5,7 milyar insan otokrasilerde) Otokratik ülkelerde yaşıyor. Bu on yıl öncesine göre yüzde 48'lik bir artışa tekabül ediyor. Seçimli otokrasiler açık ara en fazla nüfusu barındıyor ki, bu dünya nüfusunun yüzde 44'ü (yaklaşık 3,5 milyar insan) demek.
Rapora göre dünyada demokrasinin neredeyse tüm bileşenleri, on yıl öncesine kıyasla ülkede daha da kötüleşmiş durumda. İfade özgürlüğü, demokrasinin en kötü etkilenen bileşeni olmaya devam ediyor ve 2023'te 35 ülkede kötüleşmiş.
Bu rapora göre Türkiye incelenen 179 ülke arasında ‘Seçimli Otokratik Yapısı’ ile 140. sırada. Tanıdık ülkelerden bizden daha kötü Katar, İran, BAE, Suudi Arabistan, Azerbaycan ve Belarus var. Son sırada ise Eritre yer alıyor.
Bir de ‘The Economist’ dergisinin araştırma bölümü Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından ölçülen ve 167 ülkenin demokrasinin Tam Demokrasi, Kusurlu Demokrasi, Karma Rejim ve Otoriter Rejim sınıflandırmasına tabi tutulduğu bir araştırma var.
The Economist’in ‘2023 Yılı Dünya Demokrasi Endeksi’ne göre 24 ülke Tam Demokrasi grubunda yer alırken, 50 ülke ‘Kusurlu Demokrasi’ grubunda, 34 ülke ‘Karma Rejim’ grubunda, 59 ülke ise ‘Otoriter Rejim’ grubunda yer bulmuş.
Araştırmaya göre; Türkiye ‘Karma Rejim’ grubunda ve genel sıralamadaki yeri 102. Bu grupta bizden daha kötü olanlar sırasıyla Sierra Leone, Nijerya, Fildişi Sahili, Bolivya, Angola, Moritanya. Grup burada bitiyor ve sonra Otoriter Rejim Grubu başlıyor.
Araştırmaya göre Türkiye’nin toplam skoru 4,33 ancak en düşük skor alt başlıklardan biri olan ‘Bireysel Hak ve Özgürlükler’den gelmiş. Oradaki skorumuz 2,06.
Dünyada demokrasi ile ekonomik gelişmişlik arasında sıkı bir ilişki var. Diğer bir ifadeyle demokratik hak ve özgürlükler geliştikçe bunun kişilerin refahına yansıması da bu gelişmeyle doğru orantılı olarak hareket ediyor.
Acemoğlu, D., Naidu, S., Restrepo, P. ve Robinson, J. A. (2015). “Democracy Does Cause Growth” isimli çalışmalarında 1960-2010 yılları arasında 175 ülkeyi incelemişler ve özetle; Demokrasi ile gelecekteki kişi başına GSYH arasında, iktisadi ve istatistiki olarak önemli pozitif korelasyon tespit etmişler.
Saatcioğlu, C. ve Karaca, O. (2015) ise “İktisadi Kalkınmanın Demokrasi Üzerindeki Etkisi: Panel Veri Analizi” isimli çalışmalarında 1960-2010 yılları arasında 162 ülkeyi inceleyerek demokrasi ile ekonomik gelişme arasında istatistiksel olarak güçlü̈ ve pozitif bir ilişki bulmuşlar.
Geçtiğimiz haftadan bu haftaya sarkan ‘Instagram yasağı’ ile ülkemizin gündemi gereksiz yere meşgul edildi.
Dünya’da sosyal medyayı yasaklayan az sayıda ülkeden biriyiz. Bugün sosyal medyanın yasaklanmasını savunanların, yasaklanan diğer ülkelerde yaşamayı akıllarından bile geçirmeyeceklerini düşünüyorum.
Türkiye’yi bu ülkelerle aynı sınıfa sokmak bile başlı başına bir akıl tutulması.
Social App 2024 Raporu’na göre; Instagram dünyada en fazla birim başına ortalama gelire sahip sosyal medya platformu. İki milyardan fazla insan Instagram'ı ayda en az bir kez kullanıyor ve bu da onu dünya çapında dördüncü en popüler sosyal uygulaması yapıyor. Instagram'ın kullanıcı açısından en büyük pazarı, 400 milyondan fazla aktif kullanıcısı olan Hindistan. Tüm dünyada Instagram kullanıcılarının yüzde 70'inden fazlası 35 yaşın altında. Gençler açısından dünyaya açılmak adına büyük bir fırsatı barındıyor.
Instagram, popüler kullanıcıların kendini “Influencer - Etkileyici” olarak adlandırdığı bu yüzyılın popüler kültüründe merkezi bir rol oynayan bir platform. Ancak sadece Influencerlar açısından değil küçük ölçekte üretim yapanlar için de önemli bir satış ve pazarlama platformu. Reklam verenlerin çok fazla tercih ettiği bir alan.
Instagram’ın yasaklanmasının ekonomik birçok etkisi var. Buradan sipariş alan, satış yapanlar açısından dükkanları günlerce kapalı kaldı. VPN aracılığıyla giriş yapanların birçoğunun kişisel bilgileri çalındı. Bu ulusal güvenlik açısından önemli bir kayıp. VPN satın almak için ödenen paranın hesabını da bu maliyetlere katmak lazım. Bunları artırmak mümkün.
Ancak ülkenin dünya gündemine ‘Sosyal Medyayı Kafasına Göre Yasaklayan’ görüntü ile taşınmasının uzun dönemli en önemli etkisi bir an için Türkiye’yi doğrudan yatırım için düşünen Batılı Sermayenin kafasından bu düşünceyi silmesi olabilir. Çünkü bugün hiçbir dayanağı olmadan ‘yasaklamaya’ giden bir ülkenin ileride neleri yasaklayabileceği konusu bilinemediğinden bu riski kimse almak istemez.
Yapılması gereken ülkede bireysel hak ve özgürlükleri Batılı Ülkeler düzeyine çekmek olmalıyken, yasaklamalarla vakit kaybetmek, geçmişte yapılan hatalardan hiç ders alınmaması demek.
Umarım gelecek bugünden daha kötü olmaz.