İnsan sağlığı iklim değişikliği politikasının merkezinde olmalı

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Küresel olarak 2023’de, 65 yaş üstü kişilerde sıcaklığa bağlı ölümler 1990’lara oranla yüzde 167 gibi bir rekor artış gösterdi. Sıcak hava dalgaları ve kuraklıklar, 2022’de 124 ülkede 151 milyon daha fazla insanın orta ve şiddetli gıda güvensizliği yaşamasına neden oldu. Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım 2024 Raporu’na göre aşırı hava olaylarından kaynaklanan ekonomik kayıpların toplam yıllık değeri 2019-2023 yılları arasında 227 milyar dolara ulaştı.

2023 yılı, kalıcı kuraklıklar, ölümcül sıcak hava dalgaları ve yıkıcı orman yangınları, fırtınalar ve seller ile dünya çapında insanların sağlığı, yaşamları ve geçim kaynakları üzerinde feci etkileri olan, kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu.

Sıcağa bağlı ölümler hızla artmaya devam ediyor ve yüksek ısınma senaryosunda soğuğa bağlı ölümleri geçmesi bekleniyor. Küresel olarak 2023 yılında, 65 yaş üstü kişilerde sıcaklığa bağlı ölümler 1990’lardaki ölümlere göre yüzde 167 gibi rekor bir oranda arttı.

2023 yılında dünya genelinde insanlar, yürüyüş veya bisiklete binme gibi hafif açık hava egzersizleri yaparken orta derecede ısı stresi riski oluşturan ortalama bin 512 saatlik tüm zamanların en yüksek sıcaklığına maruz kaldı.

Son on yılda (2014-2023), küresel kara alanının yüzde 61’inde 1961- 1990 ortalamasına kıyasla aşırı yağış olaylarında artış görüldü; bu da sel, bulaşıcı hastalık ve su kirliliği riskini artırdı.

Sıcak hava dalgaları ve kuraklıklar, 2022 yılında 124 ülkede 151 milyon daha fazla insanın orta ve şiddetli gıda güvensizliği yaşamasına neden oldu.

İklim değişikliğinin etkileri mevcut eşitsizlikleri de attırmaya devam etti. Sağlığı tehdit eden sıcak gün sayısı, insani gelişme endeksi düşük olan ülkelerde daha yüksek gerçekleşti. Artan sıcaklıklar 2023 yılında küresel olarak 512 milyar potansiyel iş gücü kaybına ve 835 milyar dolar eşdeğer küresel potansiyel gelir kaybına yol açtı.

Ekonomik kayıplar 2019-2023 arasında 227 milyar dolar oldu

Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım 2024 Raporu, fosil yakıtları finanse etmek için harcanan trilyonlarca doların yeniden yönlendirilmesi ve dünya çapında milyarlarca insanın sağlığına zarar vermek yerine net sıfır sera gazı ekonomisine hızlı ve adil bir geçiş için kullanılması çağrısında bulunuyor.

Rapor, aşırı hava olaylarından kaynaklanan ekonomik kayıpların toplam yıllık değerinin 2019-2023 yılları arasında 227 milyar dolar olduğu tahmininde bulunuyor. Bu değer dünya ekonomilerinin yüzde 60’ının GSYH’sini aşıyor.

İklim eylemi finansman eksikliği nedeniyle sınırlanırken, fosil yakıt yatırımı 2023›te küresel enerji yatırımının yüzde 36,6›sını çekmeye devam etti.

2022 yılında, raporda analiz edilen 86 ülkeden 72’si fosil yakıtları toplamda 1,4 trilyon dolar gibi rekor bir net tutarda sübvanse ederek COP28’de iklim eylemini desteklemek için verilen mali taahhütleri gölgede bıraktı.

Bu sübvansiyonlar 47 ülkede ulusal sağlık harcamalarının yüzde 10’unu, 23 ülkede ise yüzde 100’ünü aştı. Bu endişe verici arka plan karşısında, iklim değişikliğinin etkilerine karşı en savunmasız ülkeleri desteklemek üzere 2022 yılında COP27’de kurulan Kayıp ve Zarar Fonu, her yıl tahmini ihtiyacın yüzde 0,2’sinden daha azına tekabül eden 700 milyon dolar gibi çok daha küçük bir meblağda ilk taahhütleri aldı. Benzer şekilde, kırılgan ülkelerin iklim değişikliğiyle başa çıkmalarını desteklemek için vaat edilen yılda 100 milyar dolar gibi nispeten mütevazı bir miktarın sağlanmasında on yıl süren gecikme, ilerlemeyi engelledi ve küresel eşitsizlikleri artırdı.

Gezegendeki hiçbir birey ya da ekonomi tehditlerden muaf değil

University College London’dan Lancet Countdown İcra Direktörü Dr. Marina Romanello, “İklim konusundaki eylemsizliğin sağlık üzerindeki yakın tehditlerine ilişkin sekiz yıllık izleme sürecimizdeki en endişe verici bulgularla karşı karşıyayız. Gezegendeki hiçbir birey ya da ekonomi iklim değişikliğinin sağlık tehditlerinden muaf değil” diyor.

Lancet Countdown Eş Başkanı Prof. Anthony Costello’nun yorumları ise şöyle: “Adil ve sağlıklı bir geleceğe doğru ilerleme, kaynakların fosil yakıt temelli ekonomiden sıfır emisyonlu bir geleceğe doğru kaydırılması için finansal sistemlerde küresel bir dönüşüm gerektiriyor. Başarılı bir reform için, finansman mekanizmalarının refahı korumasını, sağlık eşitsizliklerini azaltmasını ve özellikle en çok ihtiyaç duyan ülkeler ve topluluklar için sağlık kazanımlarını en üst düzeye çıkarmasını sağlamak üzere, insanların sağlığının iklim değişikliği politikasının önüne ve merkezine yerleştirilmesi gerekiyor.”

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar