İnsan kaynağımız önemli avantaj, uluslararası yatırımcı reformları soruyor

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

USTAMIZ, Başyazarımız Osman Saffet Arolat’ın cenazesinin olduğu gün Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu’nun sohbet toplantısı vardı, gidemedim.

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Recep Erçin’den notlarını aldım. Dağlıoğlu, sohbete küresel doğrudan yabancı yatırımlarla ilgili son durumun analiziyle girmişti:

-          OECD’’nin verilerine göre, küresel doğrudan yatırımlar bu yılın ilk yarısında 727 milyar dolar ile geçen yılın yüzde 30 altında kaldı.

Bu veri üzerinden Türkiye’ye uzandı:

-          OECD verileri, Türkiye’ye gelen yatırımlardaki azalmanın deprem ya da siyasi gelişmelerle bağlantılı olmadığını, dünya genelindeki gelişmelerden kaynaklandığını gösteriyor. Sadece yatırım değil, dünyada ticaret de yavaşladı.

Geçmiş yılları irdeledi:

-          Ülkemiz 2003-2022 döneminde 252 milyar dolar tutarında uluslararası doğrudan yatırım çekti. Önceki 30 yıllık dönemde küresel yatırımların yıllık ortalama binde 2’sini çekiyorduk. Sonrası dönemde kabaca yüzde 1’ini çekiyoruz.

Şu noktanın altını çizdi:

-          2003-2022 döneminde uluslararası doğrudan yatırımlar cari açığın yüzde 41’ini karşıladı. En sağlıklı finansman yöntemi. Uluslararası doğrudan yatırımlar istihdam yaratıyor, ihracata katkı sağlıyor, küresel tedarik zincirine entegre olmamızı sağlıyor.

Fon niteliğindeki sermaye akımlarının risk iştahıyla yön bulduğunu, doğrudan yatırımlarda ülkelerin potansiyelinin dikkate alındığını vurguladı:

-          Türkiye’nin jeopolitik konumunun yanında çok çeşitli sanayi yapısı, genç, çalışkan ve birçok alanda yetkin insan kaynağı, uluslararası yatırım çekmedeki en önemli avantajımız. Son 20 yıldaki başarı buradan geldi.

Türkiye’de 80 bin uluslararası yatırımcı şirket olduğunu bildirdi:

-          Türkiye, 2003 yılına kadar uluslararası yatırım çekmede en muhafazakar ülkeler arasındaydı. Sonrasında uluslararası yatırıma en açık ülkelerden daha iyi noktaya geldik.

Son 12 ayda Türkiye’ye 11 milyar dolarlık uluslararası yatırım geldiğini kaydetti:

-          Geçen yıl 13.3 milyar dolarlık bir yatırım çekmiştik. Yüzde 25 gibi bir azalma var. Birkaç satın alma, birleşme projesi duyuruldu. Onların kapanmasıyla bu yılki rakamı daha iyi bir seviyeye taşıyabiliriz. Küresel yatırımlardan aldığımız pay bu yıl yüzde 1’i aşabilir.

Kalkınma Planı’ndaki hedefe işaret etti:

-          Kalkınma Planı’nda bize verilen hedef dünyadaki yatırımların yüzde 1.5’ini çekmemiz şeklinde. Biz de Yatırım Ofisi olarak bunu hedefliyoruz. Bu hedefi 3-5 yılda, yani orta vadeli dönemde gerçekleştirebileceğimizi düşünüyoruz.

Doğrudan yatırımcıların fonlar gibi güncel gelişmelerden etkilenmediğine dikkat çekip, başta ABD olmak üzere yurt dışındaki görüşmelerden şu bilgiyi aktardı:

-          Yurt dışındaki toplantılarda doğrudan yatırımcılar para ve maliye politikasından çok reform adımlarıyla ilgileniyor. Elbette fiyat istikrarı da yatırımcıların üzerinde durduğu konular arasında yer alıyor.

Uluslararası yatırımcıların daha çok reformları sorduklarına ben de geçen Eylül ayında New York’ta Türkiye-Amerika İş Konseyi (TAİK) ile Goldman Sachs’ın düzenlediği “Türkiye Yatırım Konferansı”nda tanık oldum.

Ticaret Bakanı Prof. Ömer Bolat ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in konuşmalarının ardından sorulan sorularda reformların yanı sıra geriye dönük vergi konulup konulmayacağı da soruldu.

Şimşek, Orta Vadeli Program’ın ana hatlarının yer aldığı sunumu sonrasında, Bolat da konuşması sırasında şu mesajı altını kalın çizgiyle çizerek verdi:

-          Bu programın arkasına Sayın Cumhurbaşkanımız var…

Goldman Sachs’ın New York’taki merkezinde gerçekleşen toplantı sonrasında Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu’na takıldım:

-          Sayın Başkan, para geliyor mu?

Dağlıoğlu, toplantının Türkiye açısından olumlu geçtiğini belirtmekle yetindi. Nitekim toplantıdan bir hafta sonra yayınlanan Goldman Sachs raporunda şu ifade yer aldı:

-          Türkiye oyuna yeniden döndü…

Dağlıoğlu’nun sohbet toplantısında yaptığı sunumda Türkiye’nin 2006 yılında 20.19 milyar dolarla küresel yatırımlardan yüzde 1.4 pay aldığı görülüyor.

Kalkınma Planı’ndaki yüzde 1.5’lik hedefin tutması olasılığının çok da uzak olmadığı anlaşılıyor.

Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısının yüzde 20’sinde yabancı var

CUMHURBAŞKANLIĞI Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, sunumunda Türkiye’ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların coğrafi dağılımını paylaştı:

  • Avrupa: Yüzde 69.3

  • Asya: Yüzde 14.2

  • Körfez: Yüzde 7

  • Kuzey Amerika: Yüzde 8.3

  • Diğer: Yüzde 1.2

Şu noktanın altını çizdi:

-          Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) “İlk 1000 İhracatçı” listesini oluşturan şirketlerin yüzde 20’sini aşan bölümü ya yabancı sermayeliler ya da onların imtiyazıyla ürün satanlar veya onların tedarikçileri.

Ardından şu iki ana mesajı verdi:

  • Ülkemize gelecek yatırımın yeşil dönüşüme, “karbon sıfır” hedefine uyumlu, yüksek teknoloji ağırlıklı olmasını isteriz.

  • Bunun yanı sıra, üretim ve istidamı artıracak her türlü yatırıma kapımızın açık olduğu bilinmeli.

Dağlıoğlu, ülkemize gelen uluslararası doğrudan yatırımların coğrafi dağılımı konusunda geleceğe dönük şu beklentisini paylaştı:

-          Asya’nın şu anda yüzde 14.2 olan payının 5 yıl sonra yüzde 20’ye ulaşması çok olası görünüyor.

2014’ten beri Çinli otomotiv üreticilerini ziyaret ediyoruz

CUMHURBAŞKANLIĞI Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, Tesla’nın Türkiye’ye yatırıma davet edilmesi konusunun açılması üzerine şunları anlattı:

-          Görüşmelerimiz sadece Tesla ile sınırlı değil. Çok sayıda elektrikli otomobil üreticisi ile görüşüyoruz. Mikro mobilite veya daha orta seviyede mobilite araçları için uğraştığımız projeler var. Bu alana çok önem veriyoruz.

2014 yılından beri her yıl Çinli otomotiv üreticilerini ziyaret ettiklerini vurguladı:

-          Pandemi sonrası geliş-gidişler hızlandı. İnşallah bir şey olur. Bu bir gerçeklik. Dünyada kapasite kurmak zorundalar. Biz de buradan kendi payımıza düşeni alma hedefiyle çalışıyoruz.

Görüşmelerinin sadece otomobille sınırlı olmadığını kaydetti:

-          Batarya üreticileri dahil ekosistemdeki tüm oyuncularla görüşüyoruz. Bizim için çok kısa vadeli bir gündem değil.

İlçemizde 6 OSB var, 170 fabrika gezdim

BAŞKANLIĞINI Ahmet Tokkan’ın yürüttüğü Kocaeli-Gebze (İMES) Makine İhtisas OSB’nin EKONOMİ Gazetesi ile birlikte düzenlediği “Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Ekonomisi ve Beklentiler” toplantısındayız…

Prof. Emre Alkin, Prof. Erhan Aslanoğlu, Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’un konuştuğu panelden önce söz alan Dilovası Kaymakamı Metin Kubilay, Eylül 2021’de şimdiki görevine başladığını belirtti:

-          30 yıldır mülki idare amiri olarak çeşitli bölgelerde görev yaptım. Hep sanayicinin, iş dünyasının, üretenin, istihdam yaratanın yanında oldum.

Kocaeli’ndeki 14 organize sanayi bölgesinin (OSB) 6’sının Dilovası’nda olduğunu bildirdi:

-          Söz konusu OSB’lerde üretim yapan fabrikalardan 170’ine bizzat gittim.

OSB’lerle ilgili şu beklentisini paylaştı:

-          OSB’lerimiz arasında raylı sistemle ulaşım büyük ihtiyaç. Bunun çözülmesi için her fırsatta konuyu dile getirmeye çalışıyoruz.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar