İnovasyon, teknoloji tabanlı olmak zorunda mıdır?

D. Ferhat DEMİR
D. Ferhat DEMİR İNOVASYON DELİSİ

İnsan bilmediğinden korkar. Korktuğu şeye düşman olur. Bu, hayatta kalmak için doğal bir refleks. Spinoza’ca bir bakışla ifade edecek olursak; her şey kendi varoluşunu tehdit eden güçlere karşı bir direnç halindedir. Kanaat değil ama düşünce bir direniş halidir. Dolayısı ile her beden/cisim tabii olarak varlıkta kalma çabasındadır (Conatus). Fakat aynı zamanda her zihin sürekli etkileşim içindedir. Bu etkileşimlerin bazıları bizim niteliklerimizi artırır, bize iyi gelir. Spinoza felsefesine göre bu tip karşılaşmalar faydalıdır. Esasında başarılı inovasyonlar da etkileşimler ve iterasyonlar sonucu doğar. Fikri ve prototip ürünü çevreden aldığımız geri bildirimleri göre sürekli iyileştirmeye (MVP, pivoting) çalışırız. Bununla birlikte inovasyon bizim halen korktuğumuz bir kavram. Çünkü yeterince bilmiyoruz.

İnovasyon ve felsefe çoğumuzu ürküten meseleler. Altlarında ezilmekten korktuğumuz için mi mesafeliyiz? Umarım korkumuz düşmanlıklarımıza neden olmaz çünkü Türkiye’nin inovasyona ve felsefeye çok ihtiyacı var. Bu köşe, inovasyona adandığı için şimdilik felsefeyi bir kenara bırakalım. İnovasyona dair korkularımız ve yanlış bilgilerimiz olduğu için tam olarak zihnimizde ve toplumsal hayatta konumlandıramadık. Söz konusu doğru bilinen yanlışlardan birisi; inovasyonun teknoloji tabanlı olması gerektiği. Böyle bir zorunluluk yok! İnovasyon ve teknoloji yakın ama farklı kavramlar. İnovasyonların büyük kısmı yeni teknolojilerden yani Ar-Ge çalışmalarından doğar ama birçok inovasyon sıfır Ar-Ge ile başarılmıştır. Ne teknoloji ne Ar-Ge tek başına inovasyonu garanti etmez. İnsanlık tarihinde inovasyona dönüşmeden yok olan binlerce icat, Ar-Ge ve teknoloji vardır. Teknoloji bir sonuçtur. İnovasyon süreç ve sonuçtur. Daha önce birkaç yazıda cümle aralarında ifade ettim ama konunun öneminden dolayı bugünkü yazıyı tamamen inovasyon-teknoloji ilişkisine ayırmak istiyorum.

Otomobillerde kullandığımız navigasyon cihazları harika bir inovasyondu. GPS teknolojisinin icadından sonra hayatımıza girdi. Yani pür icat ve Ar-Ge çalışmalarının inovasyona dönüşmesine şahit olduk. DARPA’nın GPS teknolojisini icat etmesinden sonra özel firmalar marifeti ile navigasyon ürünlerimiz yani inovasyonlarımız oldu. Güzel bir icat ve devamında inovasyon. Diğer taraftan UBER bence çok daha başarılı bir inovasyon. Sıfır icat ve Ar-Ge ile çıkan iş modeli inovasyonu. İş modeli inovasyonlarında yeni bir teknoloji geliştirmek veya icat yapmak yerine zaten hali hazırda var olan bileşenleri bir araya getirerek yeni bir değer önermesi ve gelir modeli sunarız genelde. UBER ne tekerleği buldu, ne GPS teknolojisini icat etti, ne de otomotiv teknolojilerine dair çalışıyor fakat yeni bir iş modeli ile konforlu, güvenli ve uygun maliyetli ulaşım ihtiyacını taksilerden daha iyi gideriyor. Teknolojisiz başarılı inovasyona ülkemizden örnek verelim: geleneksel simidin arasına peynir, domates koymak harika bir ürün inovasyonu. Sonrasında bu inovasyonu markalaştırmak ve zincirleştirmek harika bir girişimcilik.

Girişimcinin işi inovasyondur. Girişimciyi esnaf ya da tüccardan ayıran yaptığı inovasyondur. Caddede simitçi açmak esnaflıktır ama çikolatalı simit, sucuklu-kaşarlı simit yapmak ve bunu bir işletme kurarak (organizasyon, marka ve finans yönetimi) müşteriye ulaştırmak girişimciliktir. Teknoloji bazlı startup’ların gücüne ve etkisine inanıyoruz. Ülkeleri hızlı kalkındırmak ve ekonomileri hızlı büyütmek için teknoloji geliştiren startup’lara ihtiyacımızın olduğu tartışmasız fakat inovasyonu teknoloji bazlı düşünmek ve girişimciliği startup’lardan ibaret sanmak büyük bir yanılgı. Bana göre girişimin değeri inovasyonun etkisi ile ölçülür. O yüzden çağrımı yeniliyorum: ülke olarak her girişimi desteklemeye hazinemiz olmadığı gibi her Ar-Ge projesini ya da her startup’ı da desteklemeye gücümüz yok. Eğer ülkenin hızlı kalkınmasını hedefliyorsak Ar-Ge ya da teknolojiyi değil (ya da en az o kadar) inovasyonu desteklemeliyiz. Çünkü icatlar değil inovasyonlar istihdam yaratır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Mutluluk ekonomisi 11 Eylül 2024
Aylaklığa övgü 04 Eylül 2024