İnovasyon departmanını nasıl kurarız?
Türkiye’nin rekabet üstünlüğü olan sektörler yazı serisine bu hafta ara veriyorum çünkü geçen hafta ele aldığım “tarım ve gıda” sektörü yankı buldu. Pek çok destek mesajının yanında sağ olsun Dimes CEO’su Ozan Diren, kendi çalışmalarına dair detaylı bir metin iletti. Anadolu’nun kısıtlı imkanlarından mucize yaratan firmalarımızın ve özverili gayretlerinin farkındayım. Bölge insanı olarak Dimes’in kaliteli meyve suyu üretmek adına Tokat ve çevresinde yarattığı değişim hikayesini yakından biliyorum. Çizgiyi bozmadan yerelden adım adım globale uzanmak kolay iş değil. Milkshake ve Smoothie gibi yerli tüketicinin alışık olmadığı ürünleri pazara sunmak önemli bir risk. Başarıları alkışlıyoruz fakat benim anlatmak istediğim: tam da bu nokta. Elbette o ürünleri yurt dışından Türk damak zevkine uyarlayarak yerel hammaddelerle burada üretmek de bir inovasyon ama neden biz enerji içeceği, milkshake, smoothie, soğuk kahve gibi ürünlerin ilk kez inovasyonunu yapan ve dünyada bu pazarları ilk yaratan markalar olmayalım? Gıda firmalarımızın buna müsait sermayeleri var. İhtiyaçları; fark yaratma tutkusu, cesaret ve vizyon. Bu ürünler ilk çıktığında harika bir mavi okyanus örneğiydi. Çok başarılı radikal inovasyonlardı ama bizim Red Bull ile fiyatta rekabet eden ürün çıkartmak yerine ona alternatif yepyeni bir içecek inovasyonu yapabilmemiz gerekir. Efsane global marka ancak böyle mümkün. Türkiye sanayisinin Ar-Ge tecrübesi mevcut. Ar-Ge departmanları, yoksa da Ar-Ge merkezleri var ama Ar-Ge’nin inovasyon için yeterli koşul olmadığına ve iki kavramın farklarına dair defalarca yazdım. Ben iddia ediyorum, ISO 500 firmalarımızın en az yüzde sekseninde inovasyon departmanı yoktur. Peki, soralım: inovasyon, finanstan veya pazarlamadan daha mı az önemli? Şirket olarak inovasyon yapamıyorsak neyi pazarlayacağız ve hangi gelirin finansını yöneteceğiz? Tekrar ediyorum: büyük ölçekli kurumsal firmalarımız başta olmak üzere ivedilikle inovasyon departmanları kurulmalı, en azından inovasyon yönetimi için tam zamanlı bir uzman atanmalı. Elbette inovasyon tüm çalışanların işidir ve inovasyon süreçleri herkese açık olmalı fakat inovasyon alt yapısını kuracak ve inovasyon süreçlerini/araçlarını yönetecek bir sahibi olması şart. “İnovasyon Yönetimi” başlı başına uzmanlık. Peki, bu departmanı nasıl kuracağız? Aşağıdaki 5 maddeyi detaylı bir şekilde çalışmamız gerekiyor.
1-Strateji: Kurumsal stratejilerinizle hizalı şekilde inovasyon stratejilerinizi belirleyin. Örneğin, hangi tür inovasyona odaklanacaksınız? Radikal inovasyonlar mı hedefiniz yoksa artırımsal inovasyonlar mı? Önceliğiniz süreçler mi, ürünler mi? Ar-Ge bazlı yeni teknolojilerle mi fark yaratmak istiyorsunuz yoksa ileri teknoloji gerektirmeyen iş modelleri ile oyunun kurallarını değiştirmek amacınız?
2-Organizasyon Modeli: Organizasyon yapısındaki yerinize ve departmanın hangi seviyede bir pozisyonla temsil edileceğine karar verin. Örneğin, Chief Information Officer’e mi raporlayacaksınız yoksa Chief Innovation Officer mi atanmalı? Strateji ve İş Geliştirmeden sorumlu GMY’ye mi raporlayacaksınız yoksa IT’den sorumlu GMY’mi? Ar-Ge birimi İnovasyon Yöneticisine bağlanacak mı? Evet ise ne zaman? Hayır ise neden hayır? İnovasyon ekibi için görev tanımlarını yapın. Rol ve sorumlulukları belirleyin.
3-Süreçler: İnovasyon süreçlerinizi tanımlayın, haritalandırın. Süreç modellerinizi çizin. Örneğin, müşteri ihtiyaçlarını anlamak için hangi adımlar takip edilmeli? Süreç aktiviteleri neler? Etnografik araştırmayı kim yapmalı? Trend analizi süreç haritanız var mı mesela?
4-Araçlar: Tüm inovasyon süreçlerinizde kullanılacak araçları belirleyin. Araç kutunuz güçlü olsun. Örneğin müşteri ihtiyaç veya problemlerini keşif ve tanımlama aşamasında ‘Design Thinking’ mi kullanacaksınız yoksa ‘Jobs-to-be-Done’ mı? Sektörünüzde TRIZ’e gerek var mı? ‘Blue Ocean Strateji’ metodolojisini keşif ve geliştirme aşamalarında denediniz mi? Klasik Yalın tuvalde olmayan strateji nosyonunu kanvasınıza eklediniz mi? İş Modeli tuvalini firmanıza uyarladınız mı?
5-Operasyon Modeli: Stratejilerinize entegre şekilde tüm operasyonların ve süreçlerin nasıl, ne zaman ve kim tarafından yönetileceğine karar verin. Örneğin kurumiçi inkübasyon (incubator) mu yoksa hızlandırıcı (accelerator) mı doğru model? Kor işinize (existing business) odaklanan bir departman mı yoksa yeni işlere (new ventures) odaklanan bir ekip mi kurmalısınız? Çift yönlü (ambidextrous) bir operasyon modeli mi olmalı? Ya da inovasyon ekibi ayrı bir tüzel kişilik olarak kurum dışına mı çıkarılmalı? Ekosistemlerde nasıl yer alacaksınız, ayrı tüzel kişilik ile mi (Innovation Hubs/Labs/Centers) yoksa bağımsız departman olarak mı ya da tek kişi ile mi? Kurum içinde inovasyon komitesi kuracak mısınız? Startuplar ile iş birliği yapacaksanız hangi konularda olacak? Ne kadar süre ile? Nerede?
Görüldüğü gibi inovasyon yönetimi derya deniz. Stratejik, sistematik ve metodolojik başlamak ve ilerlemek gerekir. Startupların inovasyon çalışmaları ile kurumsal firmalarda inovasyon yönetiminin farklı yetkinlikler ve süreçler gerektirdiğini akılda tutarak profesyonel bir yaklaşımla yol almalıyız. Son bir not: gıda sanayicisi nektar ve meyveli içecek kategorisine uygulanan ÖTV’den şikayetçi. Tarıma dayalı başka hiçbir üründe ÖTV uygulanmadığını ve en azından belirli bir indirimin pazarı ve ihracatı büyüteceğini söylüyorlar.