İllüzyon ekonomisi kaldığı yerden devam

Prof.Dr. Burak ARZOVA
Prof.Dr. Burak ARZOVA EKONOMİDE GÖRÜNÜM

12 Ocak 2025 Pazar akşamı gece geç saatlerde telefonuma gelen uyarı mesajları ile köprü, otoyol ve tünel ücretlerine zam yapıldığı haberini öğrendim. Sanırım pek çoğumuz da aynı şekilde haberdar oldu. 

Aslında beklenen bir haberdi bu ancak yaklaşık en son zamla birlikte, son bir yılda geçiş ücretlerindeki artış oranı Çanakkale Köprüsü için yüzde 288, Yavuz Sultan Selim Köprüsü için yüzde 300, Avrasya Tüneli için yüzde 325, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü için ise yüzde 453 oldu. 

İnanılmaz oranlar. Bu zamlara dünya enflasyon şampiyonu Arjantin bile şaşırır.  

Otoyollara, köprülere ve tünele zam gelince iğneden ipliğe her şeye zam geldiğini bilmemek için ülkeye, Almanya’dan, İngiltere’den falan gelmiş olmak lazım. 

Nitekim, önce 13 Ocak 2025 tarihinde Hızlı Trene zam geldi ve İstanbul- Ankara arasındaki hızlı tren 780,00 TL’ye yükseldi. Artış böyle devam ederse, Tren fiyatlarının uçak fiyatlarını geçtiği ender ülkelerden biri olabiliriz. 

15.01.2025 tarihinde de İstanbul’da toplu taşıma, taksi ve deniz taşıma ücretlerine yüzde 35 zam yapıldı. 

Uzunca bir zamandır güzel ülkemizde ‘ekonomide illüzyon sanatı’yla karşı karşıyayız. 

Önceki ekonomi yönetimi kimsenin uygulamadığı garip para politikası yöntemleri ile Çin’i geçeceğimizi, bir gece uyuyup uyanınca bambaşka bir ülke olacağımızı, ülkede ihracatın patlayacağını, Türkiye’nin geleceğinin parlak olduğunu, bunu gözlerdeki ışıltılardan görebileceğimizi söyledi. Uygulanan saçma politikaların getirdiği yıkım, ‘İllüzyon’ yöntemleri ile gizlenmeye çalışıldı. Alıcısı da çıktı bu politikaların. Birçok kişi daha önce denenmemiş bu yöntemleri neden kimsenin uygulamadığına odaklanmak yerine, bu yöntemlerin bizim tarafımızdan uygulanmasının dünyaya da örnek olacağını savundu. 

Savaştaki Rusya’nın para birimi Ruble’yi korumak için neden Kur Korumalı Ruble uygulamasına geçmeyip klasik yöntemle para politikasının en etkili aracı olan faiz silahını kullandığını aklının ucuna bile getirmediler. 

Ayakkabı bağını çözmekte zorlananlar, sonunda Türkiye’nin dünya ekonomi ve para sistemine bir farklı bakış getirerek büyük resimdeki oyunu çözdüğünü düşündüler. 

Sonuç ortada. 

Dönemler değişse de ‘Ekonomide İllüzyon’ hep sunuluyor. Bu kez de yeni bir ‘İllüzyon’ ile karşı karşıyayız. 

Bu illüzyonun adı; ‘Köprü, Otoyol ve Tünel geçişlerine yapılan tarihi zamlara karşılık Merkez Bankası’nın Enflasyon Hedefini Değiştirmeyen Zam İllüzyonu’

Bizzat Sayın Bakanımız Mehmet Şimşek ‘Enflasyon Sepetinde ağırlığı az olan kalemlere Yeniden Değerleme Oranı’nda, yani ağırlığı az olan mal ve hizmetlere çok zam yaptık’ dedi. 

Aslında bu söylem tamamen bir Excel Ekonomisi uygulaması. 

Konu benim illüstrasyonumla basitçe şöyle işliyor. 

- Eyy TÜİK, getir bakalım enflasyon sepetini,

- Tabi Efendim,

- Kaç kalem var bu sepette?

- 2024 yılı itibariyle 406 kalem efendim,

- Ağırlıkları ne?

- Kamuoyuna açıklamıyoruz, lütfen bizden duymuş olmayın ama şu sağdaki sütunda gözüken rakamlar efendim,

- Anladım, şimdi bunların ağırlığı en fazla olandan en düşük olana göre sıralayın,

- Hemen efendim,

- Tamam, şimdi ağırlığı en düşük olanları Yeniden Değerleme Oranı ile artırın, diğerlerine fazla dokunmayın ki enflasyon artmasın,

- Şu şekilde oluyor efendim,

- Güzel, bir bakayım ben de sonuca. Evet, aferin bize... İşte bu kadar basit, köprü ve otoyol geçişlerine tarihi zamlar yapmamıza rağmen bunun etkisi yüzde 0,01 (On binde 1). Olsa olsa en fazla yüzde 0,03 olur ama bu tarihi zamları ayın ortasında yaptık, böylece bu aya fazla bir pay kalmadı. Böylece hem Merkez Bankasının enflasyon tahminini de zorlamadık hem de Bütçeye ciddi gelir yazdık. Bir taşla iki kuş. Bakın enflasyonla mücadele bu şekilde olur,

- Başarı tamamen sizin efendim,

Excel ekonomisine göre otoyol ve köprü geçiş ücretlerine yapılan tarihi zamlar yapılmasına, dolar cinsinden bile Amerika’nın kendi ülkesinde cesaret edemeyeceği oranda artmasına rağmen Merkez Bankasının enflasyon tahmininde değişikliğe sebebiyet verebilecek bir durum ortaya çıkmıyor. 

Bu bir ‘illüzyon’ mu? Bana göre harika bir ‘illüzyon’

Buna karşılık halka sabır telkin edildiğine ve enflasyonun düşmesi ile alım gücünün artacağının söylendiğine yine yeniden şahitlik ediyoruz. 

Alım gücünün artması için enflasyonun düşmesi değil, fiyatların düşmesi lazım. Ya da gelirimizin enflasyon artışından daha fazla artması gerekiyor. Malumunuz enflasyonun düşmesi fiyatların düşmesi değil. Fiyatların eskisinden daha yavaş artması demek. Gelir de enflasyondan fazla artmadığına göre, bu şimdilik tatlı bir hayal. 

Epey uzunca bir zamandır enflasyonla gerçekten mücadele edilmediğini söylüyorum. Benzer şeyleri mobil tanzim satış mağazaları kent meydanlarına kurulunca da söylemiştim, patates soğan deposu baskınları yapıldığında da gıda marketlerine cezalar kesildiğinde de. 

Enflasyonla gerçekten mücadele edilmediğinin en önemli göstergelerinden biri 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi. 

Son bir yılda Kamu Harcamaları yüzde 63 artmış. Faiz dışı harcamalar yüzde 61 artmış. Harcamaların yüzde 47’sini faiz giderlerinden oluşuyor. 

Resmi enflasyon rakamı 2024 yılında yüzde 44,38 iken eğer harcamalar yüzde 63 artıyorsa, orada 2 şey vardır.

Ya resmi enflasyon rakamları gerçeği yansıtmamaktadır ya da kamu hala keyfine göre harcıyordur. 

Her iki durumda da sonuç: İllüzyona devam  

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar