İktidar değişirse yabancı sermaye gelir mi?

Gazetemizin “kurmaylar konuşuyor” dizisinin konuğu olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, ‘Tek Adam’ rejiminin derin bir çıkmaza sürüklediği ve üç dolara muhtaç hale getirdiği Türkiye ekonomisinin akılcı politikalarla kısa sürede doğru yola girerek sağlıklı büyümeye geçebileceğini ileri sürüyor. Öztrak, Türkiye’yi bu noktaya getirenler gibi ham hayallere kapılmadan ve uydurmasyon modeller icat edip şaklabanlık yapmaya gerek duymadan çıkış yolunu gösteriyor. Öztrak uluslararası finans dünyasıyla yapılan temasların umudunu artırdığını ve doğru yönde atılacak olan adımların kısa sürede olumlu sonuç vereceğini de iddia ediyor.

Öztrak’tan, Babacan’a uzanan çizgi

Faik Öztrak, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin(AKP) kuruluşuna yol açan 2001 krizinden çıkış sürecinde Hazine Müsteşarı olarak görev yapan bir bürokrat olarak söylüyor bunları. AKP, birbirini izleyen iktidarların Türkiye ekonomisini krizden krize sürüklediği ortamda kuruldu ve akılcı bir yol izleyerek o dönemde Kemal Derviş önderliğinde gerçekleştirilen çok önemli reformlara sahip çıktı.

AKP’nin kurucuları arasında yer alan Ali Babacan ise, parti kurulduktan sonra New York ve Londra gibi önemli finans merkezlerini ziyaret ederek AKP’nin piyasa ekonomisine sadık  bir programla yola çıkacağını ve IMF ile yapılmış olan anlaşmaya ık kalacağını anlattı. AKP bu sayede iktidara gelir gelmez uluslararası piyasalarla temas kurmakta zorlanmadı ve bu yaklaşım 2002-2007 döneminde sağlanan başarının temelini oluşturdu. Türkiye’de enflasyon 1970’lerden beri ilk kez tek haneli rakamlara indi ve kişi başına gelirimiz ilk kez 10,000 doların üzerine çıktı.

Millet İttifakı neden şanslı?

Faik Öztrak ve Ali Babacan şimdi Millet İttifakı’nı oluşturan partilerde ve aynı hedefe varmak, yani Türkiye ekonomisini Saray rejiminden kurtarmak için çaba gösteriyor. ABD’den Brezilya’ya son yıllarda yaşanan gelişmeler ‘Tek Adam’ rejimini benimseyen liderlerin tahtı kaybetmemek için her yola başvurduğunu gösteriyor. Son günlerde ülkemizde yaşanan bazı gelişmeler de bu tür kaygıları artırıyor ne yazık ki. Millet İttifakı’nın zor olanı başarmak için, başta ekonomide izlenecek yol olmak üzere her konuda aynı hedefe doğru kararlılıkla yürümesi şart. 

Millet İttifakı’nın iktidarı ele geçirmesi halinde en büyük avantajı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın keyfi tercihleriyle çıkmaza sürüklenen ve her türlü yabancı sermayeyi kaçıran anlayışın yerine akılcı ve gerçekçi politikalara geri döneceğiinin sinyallerini vermesi halinde bu değişimin finans dünyasının Türkiye’ye bakışını olumlu yönde değiştirmesi olacaktır.

İktidar değişirse yabancı sermaye gelir mi?

Dünkü gazetemizde yer alan “kısa vadede dış sermaye girişi zor” başlıklı haberde, muhabirimiz Elif Karaca’nın sorularını yanıtlayan Black Rock sözcüsünün bu konuda iyimser olmamasının başlıca nedeni, Türkiye’de kalıcı bir iktidar değişikliği olabileceğine yeterice inanmamamış olması bence.

CHP heyetinin finans dünyasındaki son temaslarında heyette bulunan Faik Öztrak ise farklı bir izlenim edindiğini belirtirken şunları söylüyor: “Dünyada yeşil ve dijital dönüşümü önceleyen, rekabet gücünü artıracak kalkınma ve sürdürülebilirlik fonlarının taleplerine uygun ciddi miktarda saydam para var. Bu fonları yönetenlerle yaptığımız temaslarda Türkiye’ye geleceklerini söylediler. Ülkeyi borca batırarak değil, üreterek, verimliliği artırarak büyümemiz lazım. Türkiye’de TOBB ve TÜSİAD ile yaptığımız toplantılarda onların da bu anlıyışı benisediğini gördük.”