İklim krizinin etkileri ile mücadele için küresel koalisyon
Birleşik Krallık merkezli Christian Aid, 2020’nin en fazla hasara neden olan 15 aşırı hava olayını incelediği Counting the Cost: A Year of Climate Breakdown (2020 için Maliyet Hesabı: İklim Yıkımıyla Dolu Bir Yıl) başlıklı yıllık raporunda, iklim krizinin olumsuz etkilerini çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
2020 yılında, iklim değişikliğinin tetiklediği ve her biri 5 milyar dolar veya daha fazla hasara yol açan dokuz aşırı hava olayı tespit edildi. Seller, fırtınalar, tropik siklonlar ve yangınlar, dünya genelinde binlerce kişinin ölümüne neden oldu. En fazla ekonomik maliyete neden olan on hava olayının beşi, Asya’da aşırı yoğun geçen muson sezonundan kaynaklandı. Benzeri görülmemiş kasırga sezonu ve yangınlar nedeniyle, en yüksek hasar ABD’de görüldü.
Avustralya’daki orman yangınları ve yakın zamanda Mozambik’te gerçekleşen kasırgalar başta olmak üzere, iklim krizinin etkileri çeşitli şekillerde dünya genelinde artık çok daha yoğun bir şekilde hissediliyor. Bir önlem alınmadığı takdirde daha fazla sayıda ülkenin, gerek doğal gerekse geçim kaynaklarına zarar veren olağanüstü hava koşullarına maruz kalması kaçınılmaz.
Uyum ve direnç eylem çağrısı
Birleşik Krallık bu duruma karşı önemli bir girişimi hayata geçirmeye çalışıyor. Mısır, Bangladeş, Malavi, Hollanda, Saint Lucia ve Birleşmiş Milletler ile ortak çalışmalar sonucunda Birleşik Krallık tarafından oluşturulan küresel Uyum Eylem Koalisyonu, Birleşmiş Milletler Uyum ve Direnç Eylem Çağrısı aracılığıyla verilen siyasi taahhütleri, savunmasız topluluklar için somut desteğe dönüştürmeyi hedefliyor. Hollanda’nın ev sahipliğinde çevrim içi gerçekleştirilen 2021 İklim Uyum Zirvesi’nde gündeme getirilen koalisyon, bilim insanlarının, işletmelerin, sivil toplumun ve daha fazla oluşumun uzmanlığından faydalanarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin, iklim değişikliğiyle mücadelede bölgesel ve küresel çözümler üzerine bilgilerini ve deneyimlerini paylaşacakları bir forum olarak görev yapacak. Amaç, sağlanacak destekler ile ülkelerin ve toplulukların iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlayıp, bu etkilere karşı direnç geliştirebilmelerine katkı sağlamak.
Erken uyarı sistemleri, kuraklığa dayanıklı mahsuller
Fırtınalar için erken uyarı sistemleri ve sel drenajı için yapılan yatırımlar ve kuraklığa dayanıklı mahsuller geliştirilmesi iklim krizine uyum için hayata geçirilebilecek önlemlerden bazıları. İklim değişikliğinin sonucu olarak beklenenden daha fazla yüksek yağış görülen Birleşik Krallık’ta, hükümetin yeni sel ve kıyı koruma programlarına fazladan 5.2 milyar pound ayırması bu desteklere örnek olarak gösterilebilir.
Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, ülkesinin 2050 yılına kadar sıfır karbon olması hedefiyle 12 milyar pound tutarında bir bütçe ayırmış durumda. Birleşik Krallık aynı zamanda COP26 İklim Zirvesi’ne de ev sahipliği yapacak.
Johnson, ülkelerin iklim krizi karşısında dirençli bir hale gelmesini Birleşik Krallık’ın bu yılki G7 başkanlığının önceliklerinden biri haline getirmeyi hedefliyor ve “Uyum sağlamak, daha dirençli hale gelmek ve dünyanın dört bir yanındaki hayatları ve geçim kaynaklarını kurtarmak için beraber çalışalım” çağrısını yapıyor.
COP26 Başkanı Alok Sharma’nın yorumları ise şöyle: “Biliyoruz ki iklim değişikliğinde en az payı olan savunmasız gruplar, aynı zamanda iklim değişikliği karşısında en yükse riske sahip olanlar. Daha fazla insan, hayatını ya da geçim kaynaklarını kaybetmeden önce bu sorunu ele almamız ve buna karşı direnç sağlamak için harekete geçmemiz gerekiyor. Bütün ülkeleri, iddialı uyum planları oluşturmaya davet ediyorum. Bu yeni ve önemli koalisyon sayesinde, dünyanın dört bir yanındaki zihinler, en muhtaç bölgelerde bu uyum sürecini hızlandırmaya odaklanacak.”
İklim riski tüm karar verme süreçlerine entegre edilmeli
● Uyum Eylem Koalisyonu, Birleşmiş Milletler İklim Eylem Zirvesi’nde gerçekleşen Uyum ve Dayanıklılık İçin 2019 Eylem Çağrısı’nı daha ileri taşıyarak, ülkelerin adaptasyon konusunda eyleme geçmelerini, iklim riskini tüm karar verme süreçlerine entegre etmelerini ve adaptasyon finansmanını arttırmayı sağlıyor. 120’den fazla ülke, Avrupa Birliği ve BM kuruluşlarını da içeren 86 organizasyon koalisyonu imzalanmış durumda.
Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, iklim değişikliği ile ön saflarda mücadele eden ülkeleri desteklemek için, Kasım 2020’deki COP26 Başkanlığına Birleşik Krallık’ın Uyum ve Dayanıklılık Uluslararası Şampiyonu olarak milletvekili Anne- Marie Trevelyan’ı atadı. Trevelyan, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin yönetimleriyle sık sık bir araya geliyor ve uluslararası toplumdan ve özel sektörden destek toplamak adına çalışmalar yapıyor.
Türkiye’nin 7 bölgesi için Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlandı
● Hollanda’nın ev sahipliğinde çevrim içi gerçekleştirilen 2021 İklim Uyum Zirvesi’nin Bakanlar Diyaloğu bölümünde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede üzerine düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmektedir. İklim değişikliğine uyum sağlamak, en az sera gazı emisyon azaltım faaliyetleri kadar önemlidir. Bu kapsamda, İklim Değişikliği Strateji ve Eylem Planlarını 2030 ve 2050 hedefleriyle güncelliyoruz. Katılımcı bir yaklaşımla taslak iklim değişikliği kanunu çalışmaları hazırlığındayız. Bu kanunda uyum konusunu detaylı bir şekilde düzenliyoruz” dedi. İklim değişikliği nedeniyle yaşanan sel ve heyelan gibi afetlerdeki kayıpları en aza indirmek için Türkiye'nin 7 bölgesinde hazırlanan "Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planları”nı tamamladıklarını anlatan Kurum, iklim değişikliğinde uyuma yönelik tedbirlerin yerel düzeyde de uygulanması için 30 büyükşehir belediyesi ile “Yerel İklim Değişikliği Eylem Planları”nın mevzuat ve teknik kılavuz çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.