İklim değişikliği ile mücadelede rolünüz ne? Başrol mü, figüran mı?
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 Küresel Risk Raporu’na göre önümüzdeki on yıl içerisinde dünyayı tehdit eden en büyük ilk beş riskin tamamının iklim değişikliğinin getirdiği çevresel riskler olduğu açıklandı. Dünyada toplumları ve şirketleri etkileme potansiyeli en yüksek risklerin kaynağı haline gelen iklim değişikliği, kurumların göz önünde bulundurması gereken bir konu olmanın çok daha ötesinde stratejilerinin bir parçası olması kaçınılmaz hale geldi.
Başrol mü, figüran mı?
Her gün artan sayıda kurum, iklimle ilgili konularda açıklama yapıyor ve kurumsal raporlarına dahil ediyor. Bunun için en önemli motivasyonların başında şüphesiz yasal gereklilikler ve artan yatırımcı talepleri geliyor. Yatırımcılar, kurumun karşı karşıya olduğu riskleri anlamak için iklim değişikliğinin iş modeli üzerindeki etkileri, şirketin çevre üzerindeki etkileri ve bunların mevcut durumda ve gelecekte finansal sonuçlara etkileri konusunda ek açıklama talep ediyor. Bu doğrultuda, son dönemde kurumların önemli hedefler koyduklarına tanık oluyoruz. Bununla birlikte bazı şirketler "net sıfır” emisyon gibi stratejik hedefler belirlediğini açıklarken, çoğunluğu bu hedeflere nasıl erişeceğini, süreci nasıl yöneteceğini ve bu hedeflere ilişkin sonuçlar için nasıl güvence sağlayacağına dair açıklama getirmiyor. Dahası, finansal tablolarda iklim değişikliği konusuna henüz istenen düzeyde yer verilmemesi, kurumlar için en önemli risk olarak tanımlanan iklim değişikliğinin, kurumların iş modelleri ile stratejilerinin başrolünde olması gerekirken, "başrol mü figüran mı” sorusunu akıllara getiriyor.
İklim değişikliği ile mücadelede kurumsal raporlamanın fonksiyonu
Yapılan araştırmalara göre, iş modellerinin ve stratejilerin iklim kaygılarından etkilendiğine dair çok az kanıt olduğu görülüyor. İngiltere düzenleyici otoritesi "Finansal Raporlama Konseyi” (Financial Reporting Council - FRC), yatırımcıların iklim krizi konusundaki taleplerini karşılamak için iyileştirmeler yapılması gerektiğini vurgulayan raporunu geçtiğimiz günlerde yayımladı. Konsey, kurumsal raporlamanın iklim değişikliği ile mücadelede kilit bir silah haline geldiğinin altını çiziyor. Bu noktada, küresel raporlama standartları kurumlar için temel referans noktası olarak karşımıza çıkıyor.
Çevresel etki ve raporlaması yönetim kurullarının sorumluluğu
"Uzun vadeli sürdürülebilir başarıyı teşvik etme” temel rolü çerçevesinde, kurumun çevre üzerindeki etkisinin dikkate alınması ve bunun raporlanması, yönetim kurulunun sorumlulukları arasında yer alıyor. Çevre sorunları ve iklimle mücadele konusunun sağlıklı ve etkili bir şekilde değerlendirilmesi ve yönetilmesi noktasında her yönetim kurulunda mutlaka bir iklim uzmanına ihtiyaç bulunmamakla birlikte, yönetim kurulu üyelerinin şirketin uzun vadeli stratejisinden ve bunun çevre ve iklime yönelik etkilerinden sorumlu olduğu unutulmamalı.
Pandemi kriziyle mücadele ettiğimiz bu dönemde, kurumlardan hayatta kalmaları ve paydaşları ile ilişkilerinde açık ve dürüst olmaları bekleniyor. Çevre ve iklimle ilgili konuların kurumların iş stratejisine entegrasyonu ve raporlamasının niteliğine ilişkin değişen ve artan beklentiler söz konusu. İklim krizi ile mücadelede kurumların liderleri ve yönetim kurulları ile birlikte denetçilerin, yatırımcıların, düzenleyicilerin ve sivil toplum kuruluşlarının da çok önemli rolü olduğu unutulmamalı.