İkinci çeyreğe başlarken
2022’ye Dünya’da uçuşa geçen emtia fiyatları ve Rusya-Ukrayna gerilimi ile giriş yaptık. Türkiye’de bu ikisine ilave olarak bir de, enflasyon ve hayat pahalılığı sorunları ile yüz yüzeyiz. Hatta bu ikisi yurt içi gündemimizi domine ediyor diyebiliriz. Neredeyse geçen yılın iki katına yaklaşan fiyatlar nedeniyle reel sektörden tüketiciye uzanan geniş bir düzlemde bu yeni ortama uyum sağlamaya çalışıyoruz. Ama ne üreticiler, ne aracılar ne de tüketiciler bunu tam olarak başarabiliyor. Geçen hafta açıklanan veriler kredi kartı ve bireysel kredileri nedeniyle takibe düşenlerin sayısında patlama olduğunu gösteriyor.
Geçen hafta netleşen güven endeksleri, tüketim ve üretim tarafı arasındaki güven farkının zirve yaptıktan sonra daralmaya başlamış olabileceğini gösteriyor. Reel kesim, hizmet, perakende ve inşaat güven endekslerinin ortalamasını alıp bunlara üretici güven endeksi dersek, ortaya aşağıda gördüğünüz grafik çıkıyor. Üretici ve tüketici güveni arasındaki fark son bir yılda bu giderek açıldı. Tüketici tarafında güven gerilerken, üretici tarafında arttı ve aradaki fark 41,2 puana ulaşarak rekor kırdı. Ancak son iki ayda üretici güven endeksi yönünü aşağı çevirmiş görünüyor.
Geçen Cuma sabahı sanayi üretimi ve büyüme açısından önemli bir öncü veri olan PMI endeksinin Mart sonuçları açıklandı. Son aylarda yavaşlayan ve 50’ye yakın pozitif değer alan endeks, 49,4 puan oldu. Endeks 10 aydan sonra ilk kez 50’nin altına indi.
Bu hafta enflasyon ve dış ticaret öne çıkıyor
Nisan ayında ekonomi gündeminin tepesinde yine enflasyon ve hayat pahalılığı olacak. Aya ve haftaya Mart ayı enflasyon verileri ile başlayacağız. Alaattin Aktaş’ın yüksek tutarlılıklı tahminleri aylık TÜFE artışının yüzde 9 civarında olacağını gösteriyor. Bu durumda yıllık bazda yüzde 66-69 arasında enflasyon düzeyine ulaşmış olacağız; son aylarda kırdığımız enflasyon rekorlarına bir yenisi eklenecek ve 2001’den sonraki en yüksek enflasyona tanık olacağız.
Enflasyonun hemen ardından Ticaret Bakanlığı Mart ayı geçici dış ticaret verilerini açıklayacak. Mart’ta hem ihracat hem ithalatta çift haneli artışın devam ettiğini görebiliriz. Yılın ilk iki ayında ihracat yüzde 21,4 artarken, ithalat artışı yüzde 49,7 olmuştu.
İthalat artışı, ihracatın çok üzerinde olduğu için geçen yılın aynı döneminde 6,4 milyar dolar olan dış ticaret açığı bu yıl 18,5 milyar dolara yükseldi. Mevcut ivmenin önümüzdeki birkaç ay boyunca devam etmesi muhtemel.
Haftayı Cuma sabahı açıklanacak piyasa katılımcıları anketi ile tamamlayacağız.