İhracatımız rekor kırıyor ama hâlâ yüzde 1’in altındayız

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Geçen yıl ağustos ayı… İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkan Yardımcısı Güven Karaca’yı sektörden bazı temsilciler yokladı:

- İDMİB Başkanı Mustafa Şenocak’ın iki dönemi bitiyor. Bu dönem aday olmanı bekliyoruz.

Güven Karaca, o günlerde epey eskilere, rahmetli Turgut Koşar’ın Deri Sanayicileri Derneği Başkanı olduğu günlere uzandı:

- 23-24 yaşındaydım. Rahmetli Turgut Koşar, dernek yönetimine girmemi istedi. Önce niyetim yoktu, sonra sektörümüzün sivil toplum örgütlerinde görev almanın gerekliliğini gördüm ve girdim.

İDMİB yönetimine Lemi Tolunay döneminde girdiğini anımsadı:

- O dönemde Mehmet Büyükekşi “Muhasip Üye” olmamı önerdiğinde tereddüt etmiştim. Büyükekşi, “Bu görevleri yapmamız gerek” demişti.

Aradan biraz zaman geçti, Mustafa Şenocak’la iki dönem aynı yönetimde birlikte çalıştığını düşündü:

- Ağustos ayında aday olmamı önerenlere, “Düşünmüyorum” demiştim. Eylül-Ekim aylarında ödül törenimiz vardı. Ödül alan ihracatçılarımıza baktım, yıllık ihracatları çok da yüksek görünmüyordu.

Ödül töreni sırasında sektörün ihracatını kritik etti:

- Sektörümüzün dünyada 250 milyar dolarlık bir ticaret büyüklüğü var. Bizim ihracatımız 1.7 milyar dolar. Yani, yüzde 1’in altında payımız var. Hiç değilse yüzde 1 pay alacak konuma gelmeliyiz.

O gece eve döndü, notlar çıkardı:

- Örneğin ayakkabı sektöründe 1600 işletme var ama ölçekleri küçük. Önde gelen üreticiler dışında çoğu meslektaşımızın Avrupa ülkeleri ile ABD’nin aradığı“sosyal uygunluk sertifikaları” eksik.

İDMİB’le ilgili bir ayrıntı daha aklına geldi:

- İDMİB’de 2000 yılından beri seçimler tek listeli oluyor.

5 Ocak 2022’deki yönetim kurulu toplantısında kararını açıkladı:

- Nisan ayındaki seçimlerde İDMİB Başkanlığına adayım.

Bir gece önce kafasında geliştirdiği planı ortaya koydu:

- Önce projelerimizi hazırlayacağız. Sonra da o projeleri birlikte hayata geçirebileceğimize inandığım arkadaşlarla yönetim kurulu listesini paylaşacağız.

61 kişilik bir çalışma grubu kurdu:

- 2026’da devreye girmesi öngörülen “yeşil mutabakat”, Türkiye’nin 2053’te ulaşmayı hedefine koyduğu “karbon nötr”ü dikkate alarak adımlarımızı atmalıyız.

İDMİB’in üye sayısını inceledi:

- 2 bin üyemiz var. Bunların 1300’ü 5 bin dolar ve üzeri ihracat yapıyor.

Güven Karaca, listesini hazırladı, seçimi yüzde 70’in üzerinde oy desteği ile kazandı. Seçim öncesi hazırlıkları çerçevesinde önüne ilk hedeflerinden birini koydu:

- Tuzla, Uşak, Çorlu, Gönen ve İzmir dahil toplam 6-7 deri OSB’si var. İhracatta rekor kırıyoruz, çok iyi. Ancak, dünyadaki payımızı en azından yüzde 1’e çıkarmamız için yeni nesil OSB’ye ihtiyacımız var. İlk hedefimiz “yeşil mutabakat”a uyumlu OSB kurmak olacak.

Güven Karaca ile Kurban Bayramı öncesi buluştuk, şu noktanın altını çizdi:

- AB artık ihracatta bizim sektörün bir numaralı pazarı. İhracatımızın yüzde 42.8’i AB ülkelerine gerçekleşiyor. Dolayısıyla AB’nin beklenti ve kurallarına göre hareket etmemiz gerekiyor. Rusya’nın ihracatımızdaki payı yüzde 12’ye geriledi.

Bir başka önemli noktaya işaret etti:

- Sektörümüzün ihracatı 1.7 milyar dolar. 563 milyon dolar dış ticaret fazlamız var. Bunu unutmamak gerek.

Güven Karaca başkanlığındaki İDMİB yönetimi sektörün ihracatını kısa sürede 2.5 milyar dolara taşıyacak tetikleyici adımları atabilir mi?

İzleyelim, görelim…

Deri konfeksiyonda kilo başına ihracat 130 doları buluyor

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Güven Karaca, başta ayakkabı olmak üzere sektörün ortalama kilo başına ihracat geliri üzerinde durdu:

- Şu anda kilo başına ihracat gelirimiz 9.23 dolar düzeyinde seyrediyor.

Deri konfeksiyondaki rakamın daha yüksek olduğuna işaret etti:

- Deri konfeksiyonda kilo başına ihracat geliri 130 dolara kadar çıkabiliyor.

Ardından ekledi:

- İDMİB yönetimi olarak sektörümüzün kilo başına ihracat gelirinin 15 dolara çıkması için elimizden geleni yapacağız, yol haritasını çizeceğiz.

Kuru kayısının tane başına fiyatı 2 lirayı buluyor

Yunus Akdaş başkanlığındaki Malatyalı İş İnsanları Derneği (MİAD) yönetim kurulu, Kadın Kolları ve Genç MİAD ekibinin Malatya turu sırasında Gümrük ve Ticaret eski Bakanı Bülent Tüfenkci ile buluştuk.

Tüfenkci, Şeref Oğuz, Abdurrahman Yıldırım ve Recep Erçin’le birlikte gerçekleştirdiğimiz sohbette kayısının bereketi üzerinde durdu:

- Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin ve TOBB’un yaptırdığı iki ayrı lisanslı deponun hizmete girmesi, TMO’nun da destekleme alımında devrede olması, kayısının değerini bulmaya başlamasında rol oynadı. TMO ciddi alım yapmadı ama adı bile yetti.

Kuru kayısının kilo başına fiyatının 110-120 lira dolayına çıktığını kaydetti:

- Yani, kuru kayısının adet başına fiyatı 2 lirayı buluyor.

Kentteki kayısı ekonomisine ilişkin şu hesabı ortaya koydu:

- Malatya’da kayısı ekonomisi, büyük bölümü kurutulmuş ürünün ihracatından sağlanmak üzere 600-700 milyon dolar düzeyinde gerçekleşiyor.

Tüfenkci, kentteki sanayi yatırımlarına da değindi:

- 6’ncı bölge teşvikleri Malatya’da yatırımı tetikledi. Şu anda Malatya’da toplam 380 fabrika çalışıyor. Yatırımlarla birlikte son 3-4 yılda 20 bin kişilik ek istihdam oluştu.

Bugün Malatya’da “Kayısı Şenliği”nin başlamasına dönük bir kortej yürüyüşü gerçekleşecek.

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, parti ayrımı gözetmeksizin tüm ilçe belediye başkanlarının, parti temsilcilerinin katılmasını hedeflediği korteje 100 bin kişinin katılmasını hedefliyor.

100 bin kişilik kortej, Malatya’nın kayısı gelirini daha katma değerli ürünlere yönelip artırmasını tetikler mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar