Kıbrıs’tan turunçgil ve enginar ithalatının yasaklanması isteniyor
Limon, mandalina, portakal, greyfurt gibi turunçgil (narenciye) ürünlerinde bu sezon çok büyük sorunlar yaşanıyor. Üretimdeki artış nedeniyle üretici ürününü satamadı. Fiyat geçen yılın altında kaldı. Hatay, Çukurova, Ege başta olmak üzere üretim bölgelerinde ürün dalında kaldı. Birçok üretici yüksek maliyet, düşük fiyat ve işçi sorunu nedeniyle ününü toplayamadı.
Bu kadar büyük sorun yaşanırken bir yandan da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yeşillenme hastalığına neden olan böceğin görülmesi üreticileri ve ihracatçıları daha da endişelendirdi.
Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kavak imzası ile Cumhurbaşkanlığı’na bir yazı gönderilerek turunçgil ve enginar ithalatının yasaklanması istendi.
Tarım Bakanlığı’nın korkutan raporu
Yeşillenme hastalığı ile ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün uzman ekibi 2-6 Ocak 2024 tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giderek yerinde incelemeler yaptı. Çok kapsamlı bir rapor hazırlandı. Rapor, Ticaret Bakanlığı tarafından ülke genelindeki ihracatçı birliklerine gönderildi.
Raporda, portakal, limon, mandalina, greyfurt gibi turunçgil(narenciye) ürünlerinin “yeşillenme hastalığı” tehdidi ile karşı karşıya olduğu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hastalığa neden olan böceğin görüldüğü, bu böceğin Türkiye’ye girmesi durumunda narenciye üretiminin tamamen bitebileceği uyarısında bulunuldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın raporunu 24 Ocak 2024 günü “Yeşillenme Hastalığı Turunçgil Üretimini Bitirebilir” başlığı ile çok ayrıntılı olarak yazmıştım.
Kuzey Kıbrıs’tan “ihracat yapılacak” açıklaması
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın raporu ihracatçı birliklerine gönderilmiş ve bu konuda gerekli uyarılar yapılmıştı. Yolcu yanında ürün getirilmemesi için çok sıkı kontrollerin yapılması gerektiği ifade edilmişti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkilileri ise, Türkiye’den başka ihracat yapacakları bir ülke, pazar olmadığı için narenciye ürünlerinin ellerinde kaldığını belirterek girişimlerini sürdürdü.
Kıbrıs’ta yayınlanan gazetelerin verdiği haberlere göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, Meclis’te yaptığı konuşmada geçen yıl 10 Şubat’a kadar kesilen ürünün 16 bin 300 ton, bu yıl ise 12 bin ton olduğunu belirterek: "Bu hastalığın böceğinin ve yumurtasının fümigasyon ile öldüğünü ispatladık. Türkiye’deki yetkililerle yapmış olduğumuz çalışmada şu an için Azerbaycan, Irak ve Türkiye’de 11 bin tonluk ürünün depolanması ile ilgili önünün açıldığı ama önümüzdeki günlerde 30 bin ton daha ürünün oralara depolanıp satışa gidebileceği noktasında da çabamız var” diye konuştu.
KKTC Tarım Bakanı’ndan teşekkür
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, geçen hafta Türkiye’ye geldi. Bir dizi temasta bulundu. Kıbrıs’taki gazetelere yansıyan haberlere göre Bakan Hüseyin Çavuş narenciye ile ilgili süreci yakından takip ettiklerini belirtti. Çavuş, Türkiye’deki yetkililerle görüşerek ürünün önünü açtıklarını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya ve büyükelçiliğe gösterdikleri ilgi ve alaka dolayısıyla teşekkür etti.
“Parasını verelim ithal etmeyelim”
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri ise Kuzey Kıbrıs’tan narenciye, enginar ithalatının yapılmasına karşı. Bakanlık yetkilileri son olarak “gerekirse ürünün parasını ödeyelim ve ürün orada kalsın, Türkiye’ye girerse narenciye üretimi tehlikeye girer. Ayrıca Türkiye’de bu yıl ürün çok, üretici satamıyor” dedikleri ifade ediliyor.
İki firmaya ithalat izni verildi mi?
İki ülke arasındaki görüşmeler devam ederken iki firmaya Kuzey Kıbrıs’tan narenciye ithalatı için izin verildiği haberleri yayıldı. Üreticiler ve ihracatçılar kesinlikle ithalata izin verilmemesi gerektiğini birkaç bin ton ürün ithal edilerek ülkenin 5 milyon tondan fazla üretiminin risk altına gireceğini ifade ediyor.
İthalat yasağı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazı gönderildi
Bu gelişmeler yaşanırken yaş meyve ve sebze sektörünün en üst örgütü olarak bilinen Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kavak imzası ile Cumhurbaşkanlığı’na bir yazı gönderilerek turunçgil ve enginar ithalatının yasaklanması istendi.
Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen yazı
Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen yazıda 19 / 01 / 2024 tarih ve 93160134 sayılı T.C. Ticaret Bakanlığı yazısına dikkat çekilerek şu bilgilere yer verildi:
“İlgi’de kayıtlı yazıda, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan alınan Turunçgil Yeşillenme Hastalığı konulu yazılarına istinaden bahse konu hastalığın ülkemize bulaşmasının önüne geçilmesini teminen, 02-06 Ocak 2024 tarihleri arasından ülkemizden bir heyet tarafından KKTC’de yerinde inceleme yapılarak rapor hazırlandığı, söz konusu rapor kapsamında KKTC menşeli Turunçgil ve Enginar ürünlerinin ithalatında ve üçüncü bir ülkeye ihracatında raporda belirtilen kurallara riayet edilmesi ve ihracatçı firmaların bilgilendirilmesi talimatlandırılmıştır.
Malumları olduğu üzere, Bitki Karantinası Yönetmeliği EK-1A listesinde yer alan ve dünya turunçgil yetiştiriciliğinin en önemli hastalıklarından biri olarak nitelenen ve mücadelesi bulunmayan Turunçgil Yeşillenme Hastalığı’nın ülkemize bulaşması halinde ülkemiz ekolojik koşulları göz önüne alındığında zararlının yüksek popülasyon düzeyine çıkarak yıkıcı etkilerinin olması ve ağaç ölümleri ile beraber büyük miktarda ürün ve ihracat pazarı kaybına neden olması olasıdır.
Diğer taraftan, ülkemizin yıllık turunçgil üretimi göz önüne alındığında, turunçgillerde yıkıma neden olan bu hastalığın bir vektörü aracılığıyla ülkemize yayılmasının, ülkemizin turunçgil üretiminde neden olacağı bu azalmanın, sektör ihracatında pazar kayıplarının yaşanmasına yol açacağı ve ayrıca paketlemeden nakliye sektörüne kadar tüm diğer sektörlere ve bu sektörlerde oluşan istihdama olumsuz etki edeceği aşikardır.
Yaşanacak bu olumsuzluklar, sonrasında alınacak tedbirler ve karantina önlemleriyle bile telafi edilmesi imkansız hale gelecektir. Bu çerçevede, bahse konu zararlının baskı altına alınabilmesini teminen, KKTC’den ülkemize sevkiyatı yapılacak turunçgiller ve enginar ürünlerinin ithalatının durdurulması hususu önem arz etmektedir.
Bilgileri ve gereğini müsaadelerine arz ederim.”
Hastalığın mücadelesi yok
Cumhurbaşkanlığı’na yazılan yazıda da ifade edildiği gibi yeşillenme hastalığının mücadelesi yok. Türkiye’ye girer ve bulaşırsa büyük bir yıkıma neden olacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı raporunda bu yıkımın olası boyutları şu sözlerle ifade ediliyor: “Ülkemizin yıllık 5 milyon 362 bin 612 ton turunçgil üretimi bulunmaktadır (TÜİK, 2022). Turunçgillerde yıkıma neden olan bu hastalığın vektörü aracılığıyla ülkemize yayılmasının turunçgil üretimini yüzde 40 oranında azaltabileceği, üretimde oluşacak bu azalma nedeniyle üreticinin ürünü ekonomik bulmayarak tamamen terk edebileceği ve bu durumdan yaklaşık 10 milyon insanın doğrudan veya dolaylı bir şekilde etkileneceği ve ülkemizin turunçgil ihraç eden ülke konumundan turunçgil ithal eden ülke konumuna gelebileceği göz önünde bulundurarak ve tüm riskler dikkate alınarak olası tüm tedbirler alınması gerekmektedir. Ayrıca Kıbrıs adası bahse konu zararlı ile bulaşık olup, bulaşıklığın etkisinin 1-2 yıl içerisinde şiddetini arttırması, hatta iklim koşullarına göre yeşillenme hastalığının da bulunabilme olasılığı beklenmektedir.”
Özetle, Kuzey Kıbrıs’tan ithal edilecek 30-40 bin ton narenciye ürünü ülkenin 5 milyon tonu aşan narenciye üretimini tamamen bitirebilir. Bu nedenle gerekirse parası ödenerek bu ürün ülkeye sokulmamalı. Kaldı ki, Türkiye’nin bu ürüne ihtiyacı da yok. Türkiye’de yeterince narenciye ürünü var. Kuzey Kıbrıs’a narenciye ithalatıyla değil, doğrudan ödeme ile destek yapılabilir.
Turunçgillerde görülen en önemli hastalık
Tarım ve Orman Bakanlığı raporuna göre “Yeşillenme” hastalığı turunçgillerde görülen en tehlikeli hastalık. Raporda hastalıkla ilgili şu bilgilere yer veriliyor: “Ülkemizde bulunmayan ve Bitki Karantinası Yönetmeliği EK-1 A listesinde yer alan dünya turunçgil yetiştiriciliğinin en önemli hastalıklarından biri olarak nitelenen ve mücadelesi bulunmayan Turunçgil Yeşillenme Hastalığı (Candidatus liberibacter)'nın vektörü olan Asya Turunçgil Pisillidi’nin bulaşıklık durumu, zarar şekli, mücadelesi ve alınabilecek karantina tedbirleri hakkında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Sayın Hüseyin Çavuş, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Bakanlık Müdürü Reşat Değirmenci, Tarım Dairesi Müdürü Ercan Akerzurumlu ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ile Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi Koordinatörü Ömer Cihan ve diğer kamu ve özel sektör temsilcileri ile görüşülmüştür. Saha çalışmaları kapsamında enginar ve narenciye alanları, paketleme tesisleri, Girne, Gazi Magosa, Güzelyurt karantina kontrol noktaları ve araştırma istasyonları ziyaret edilmiş, üretici ve ihracatçılar ile görüşülmüştür. Ayrıca yapılan çalışmalar ve alınması gereken karantina önlemleri hakkında kalkınma ofisi koordinatörlüğü ve sayın bakan ve bakanlık yetkilileri ile durum değerlendirmesi yapılmıştır.”
Yeşillenme hastalığı nedir?
Turunçgil yeşillenme hastalığı, turunçgil alanlarında veya ülkeler arasında vektör böceklerle veya enfekteli aşıgözü kaynağıyla taşınmaktadır. Psillidlerin uzak mesafelere uçabilmeleri veya uluslararası ticaret sırasında meyvelerde bulunması ile uzak ülkelere taşınabilmeleri söz konusudur. Hastalık anaca bakmaksızın portakal, mandarin ve greyfurtlarda oldukça etkilidir. Bunun yanında limon, kaba limon, turunç ve küçük meyveli laymlarda hastalıktan etkilenmektedir.