İhracat kredi ajansları’ndaki yaratıcı çözümler şirketlere büyük fırsatlar sunuyor
FAMER ENGİN
EDC Doğu Akdeniz ve Orta Doğu İş Geliştirme Direktörü
Tarihsel olarak Türkiye’nin büyüme dinamikleri incelendiği zaman finansman kaynaklarına erişimin ekonomik büyümedeki en önemli faktörlerden olduğu net bir şekilde görülüyor. Şirketler özelinde de benzer bir durum söz konusu ve finansman kuruluşlarıyla stratejik işbirlikleri geliştirebilen şirketler önemli bir rekabet avantajına sahip oluyorlar.
Export Development Canada (EDC), Kanada’nın resmi ihracat kredi ajansı olarak Türkiye’de pek çok farklı projeye ve şirkete vermiş olduğu destekle öne çıkan yabancı finans kuruşlarından bir tanesi. AAA kredi notu ve globalde yılda 100 milyar dolar üzerinde işleme verdiği destekle de dünyadaki en önemli ihracat kredi ajansları arasında.
EDC’nin finansal gücünün yanında geliştirmiş olduğu yaratıcı finansman modelleri de Türkiye’deki şirketler için büyük avantajlar sunuyor. Örneğin, Türkiye’deki şirketlere Kanada’dan alım şartı olmadan işletme sermayesi verme imkanına sahip. Bu programın amacı şirketleri gelecekte Kanada’dan alım yapmaya cesaretlendirmek. Programa kabul almak için gerekli kriterleri yerine getiren şirketler, ilk işlemde minimum 100 milyon dolar ve sonrasında da Kanada’dan alımlar yaptıkça ek finansmana erişme imkanını elde edebiliyorlar. Dolayısıyla, EDC ile stratejik işbirliği, şirketlerin rekabetçi finansman imkanlarına erişmeleri için önemli bir fırsat sunuyor.
Özellikle büyük altyapı projelerinin satın alma süreçlerini yürüten müteahhitlik şirketleri için bu tarz modeller bulunmaz bir fırsat. Çalıştıkları projelerdeki ürün ya da hizmet satın alımları karşılığında rekabetçi şartlarda işletme sermayesine ulaşarak nakit akışlarını etkin bir şekilde yönetebiliyorlar.
EDC’nin bir diğer yaratıcı yaklaşımı da Kanada’nın öne çıkan teknolojileriyle uluslararası şirketleri bir araya getirerek vermiş olduğu teknik destek. Projelerinde Kanadalı şirketlerle çalışmaya sıcak bakan şirketler, EDC’nin esnek finansman imkanlarının yanında, kendilerine özel bir danışmanlık hizmetine de ücretsiz olarak erişerek, satın alma süreçlerini çok daha avantajlı bir şekilde yönetebiliyorlar. Dolayısıyla finansmana erişimin yanı sıra sektörlerindeki teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmek adına da EDC gibi kurumlarla işbirliği Türkiye’deki şirketler için stratejik bir öneme sahip.
Kendi büyüme modellerini ve çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) politikalarını, finansman kuruluşlarının stratejileriyle örtüştürebilen şirketler avantajlı bir konuma geçebiliyorlar. Ancak, Türkiye’deki şirketlerin bu tarz yaratıcı ve esnek finansman modellerine erişiminin önündeki en büyük engel uzun vadeli işbirliği yerine kısa vadeli fırsatlara odaklanmaları.
Kanada, altyapı, yapay zeka, ileri üretim teknikleri, tarım, ormancılık, dijitalleşme, yenilenebilir enerji gibi pek çok alanda global başarılara imza atmış şirketlere sahip. Bu şirketlerle işbirliği gerek verimlilik artışı sağlayarak rekabette bir adım öne geçmek gerekse finansman olanaklarına erişim açısından büyük fırsatlar sunuyor.
Her geçen gün artan global rekabet, ihracat kredi ajanslarının da yaratıcı ve esnek modelleri ön plana çıkarmasına yol açıyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için yurt dışı finansmanın değeri dikkate alındığında, bu alandaki gelişmelerin yakından takibi ve ilgili kurumlarla stratejik ilişkilerin geliştirilmesi, şirketlerin büyüme hikayelerine yön verecek öneme sahip. Önümüzdeki dönemde dünyadaki bu değişimi daha kapsamlı ele alarak Ekonomim okurlarıyla paylaşmaya çalışacağım.