İhracat elemanım nasıl olsun?
Geçen haftaki sohbetimizde gençlerimizi dış ticaret konusunda kariyer yapmaya çağırmıştık.
Hem halen öğrenci olan ve hem de mesleğe yeni başlayan bazı gençlerden soru aldım…
İhracat elemanı nasıl olmalı?
Uluslararası ticaret işlerini, genel çerçevede, iki bölümde ele alabiliriz diye düşünüyorum.
Birisi “Pazarlama ve Satış” diğeri ise “Operasyonel İşler.”
Her ne kadar bu her iki bölüm yapışık kardeşler gibi iseler de bunlar için aranılan nitelikler ve işlerin uygulamaları farklı yürüyor.
Özellikle yurtdışı pazarlama ve satış ekiplerinin, işleri fiilen yapmasalar dahi operasyonel işler hakkında, makul bir düzeyde, mutlaka bilgi sahibi olmaları olası aksamaları engeller.
Satış bağlantılarının yapılması ve Türk ürünlerinin uluslararası pazarlarda daha fazla yer alabilmesinin sağlanması, büyük oranda, pazarlama ve satış ekiplerinin sorumluluğunda olduğu için bu sohbetimizde bu ekipler hakkında konuşalım isterim.
Pazarlama ve satış ekibi üyesinin olmazsa olmaz niteliği “En az bir yabancı dili iyi kullanabilmektir.”
Dikkat ederseniz “Bilmektir” değil “Kullanabilmektir” dedim.
Çünkü kendinizi iyi ifade edebilmek için, mevcut ve olası müşterinizle konuştuğunuz yabancı dili rahatlıkla kullanabilmeniz gerek şarttır.
Yurtdışı pazarlama elemanı almaya çalıştıklarında benden destek isteyen dostlarımıza, işe alım süreçlerine karışmayacağımı söylüyorum.
Ancak işe almaya karar verdikleri elemanın, İngilizce biliyor ise benimle başka bir dil konuşuyorsa, o dil konusunda kendisine güvendiğim başka bir arkadaşımla “Telefonla” görüşmesini şart koşuyorum.
Çünkü konuştuğu yabancı dilde kendisini telefonda ifade edebiliyorsa, müşterilerle karşı karşıya geldiğinde çok daha rahat olabilecektir.
Bunun anahtarı da kendi dilini nasıl konuştuğunda ve kendisini nasıl ifade edebildiğindedir.
Bir başka önemli nitelik de yurtdışı pazarlama elemanlarının “dikkatli, gözlemci ve uyum sağlayabilen” kişiler olmasıdır.
Zira birçok kültürde insanlar, birlikte oldukları kişilerin yanında kendilerini rahat hissettiklerinde onlarla iş yapmayı tercih ederler.
Bu rahatlığı sağlayabilmek için de içerisine girdiğimiz ortamda her şeye dikkat etmeliyiz.
Kendi işlerini yaparken nasıl davranıyorlar?
Birbirlerine nasıl hitap ediyorlar?
Kadın erkek ilişkileri nasıl?
Yemek kültürleri nasıl?
Diyebilirsiniz ki “Onların kültürleri, davranışları bize ters geliyor.”
Burada, deyimi uygun düşerse, “Takiye yapın” diyebilirim.
Müşteri ile ters düşmek, olası işleri masadan kaldırmak demektir.
Bulunacağınız ortama uygun giyinmek de bir başka önem taşır.
Üst düzey bir İtalyan sanayici ile yapacağımız görüşme öncesinde, görüşeceğimiz kişi hakkında sosyal medya taraması yapmıştım.
Üretici dostum kendisi ile yaptığım görüşme sonrasında, kendisine yeni kıyafetler almış ve beni bir hayli şaşırtmıştı.
Ancak İtalyan alıcı ile karşılaştığımızda bulunduğumuz ortamı, o kişinin kıyafetini ve davranışlarını gördükten sonra bana “Hocam dersini iyi çalışmışsın” demişti.
Evet, o kişi ile iş bağlantısı yapıldı ve çalışıldı.
Çünkü işletme ve ürün ihracata hazırdı, bizler de dikkatli, gözlemci ve uyumlu olmuştuk.