Hukukun üstünlüğü meselesi (2)
Hukukun üstünlüğü, ülkelerin gelişmesinde, bireylerin haklarının korunmasında hayati değer taşır. Geçen haftaki yazımda dünyada hukukun üstünlüğünü geliştirmeyi amaçlayan “World Justice Project-WJP” isimli bağımsız bir sivil toplum kuruluşundan söz etmiştim. Araştırma ve burs programları, eğitimler, çalıştay çalışmaları biçimindeki faaliyetleri yanında bu kuruluş bir de “Rule of Law Index” diye bir endeks geliştirmiş. Bu endeksteki 8 faktör, hukukun üstünlüğü kavramını boş bir slogan olmaktan çıkarıp, somut biçimde ete ve kemiğe büründürüyor. Bu haftaki yazımda bu sekiz faktörün dördünü vereceğim. Size fazla teknik gelebilir. Ancak bir hukuk devletinin nasıl olması gerektiğini, saplandığımız bataklığın nedenlerini görmek için bu ayrıntıda vermek istedim. Lütfen her maddeyi irdeleyiniz ve “bu ilkelerin hayata geçirilmesinde ülkemiz nerede?” değerlendirmesini yaparak okuyunuz.
Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde yer alan faktörler
Faktör-1: Yürütmenin gücünün sınırlandırılması
1.1-Yasama organı, yürütme üstünde etkin denetim yapacak bağımsızlığa ve olanağa sahiptir
1.2- Yargı organı, yürütme üstünde etkin denetimi yapacak bağımsızlığa ve olanağa sahiptir.
1.3-Bağımsız denetim kurumları, yürütme üstünde etkin denetimi yapacak bağımsızlığa ve olanağa sahiptir.
1.4-Yürütme, yasama, yargı ve poliste çalışan kişiler yanlış eylemleri ve diğer yasalara aykırı davranışları yüzünden soruşturulur, yargılanır ve cezalandırılır.
1.5-Bağımsız medya ve sivil toplum örgütleri, siyasal partiler ve bireyler, karşılık görme korkusu olmadan hükümet politikaları hakkında bildirimde bulunma ve yorum yapma özgürlüğüne sahiptir.
1.6-Hükümet görevlileri anayasaya göre önceden belirlenmiş kural veya süreçlere göre seçilir ya da atanır.
Faktör-2-Yolsuzluğun olmaması
2.1.Resmi görevliler görevlerini şahsi çıkarları için kullanmazlar. Kamu hizmetinin sunulmasında ve düzenlemelerin uygulamasında rüşvet ve benzeri yasal olmayan ödemeler yoktur. Devlet satın alımları ve kamu işleri herkese açık, rekabetçi ihalelerle verilir. Her kademedeki resmi görevliler kamu kaynaklarını kendilerine aktarmazlar.
2.2-Resmi görevliler görevlerini kişisel çıkarları için kullanmazlar. Yargıçlar ve diğer yargı mensupları görevlerini yapmak veya süreçleri hızlandırmak için rüşvet istemezler. Yargı yürütmenin, özel çıkar gruplarının ve suç örgütlerinin uygunsuz etkisinden uzaktır.
2.3-Polis ve askeriyedeki resmi görevliler güçlerini kişisel çıkarlar için kullanmaz; asli görevlerini yapmak veya suç soruşturmaları için rüşvet almaz; özel çıkar gruplarının veya suç organizasyonlarının uygunsuz etkisinden uzaktır.
2.4-Yasama organının üyeleri politik ayrıcalık ve yasalaşmada kayırmaca oy karşılığı rüşvet istemezler ve almazlar.
Faktör-3-Şeffaf Yönetim
3.1-Temel yasalar ve yasal haklara ilişkin bilgiler herkese açık biçimde mevcuttur. Resmi kurumlarca verilen bilgiler kalitelidir ve bunlara kolayca erişilebilir.
3.2-Resmi kurumlar ellerindeki bilgiyi istek anında paylaşırlar. Gecikmeden verilen bilgi yerinde ve tamdır.
3.3- Düşünce, ifade, toplanma ve örgüte üye olma özgürlükleri koruma altındadır. Halk hükümet çalışanlarına endişelerini dile getirebilir. Resmi görevliler halkı etkileyecek kararlar hakkında yeterli bilgiyi paylaşırlar.
3.4-Halk kamu hizmetleri veya hizmeti verenler hakkında şikayette bulunabilirler; yetkililer de bu şikayetlere cevap verir.
Faktör-4-Temel haklar
4.1-Kamu hizmetlerinde, işe alımda, mahkemelerde ve yasal sistemde, sosyo-ekonomik statü (Siyasal parti, cemaat mensupluğu vb.) cinsiyet, etnik köken, din, ulusal köken, cinsel tercih ve cinsel kimliğe dayalı ayırımcılık yapılmaz.
4.2- Gözaltına alınması ve sorgulanması sırasında şüphelilere polis tarafından fiziksel zarar verilmez. Siyasi karşıtlar veya medya mensupları nedensiz bir biçimde aranmaz, gözaltına alınmaz, hapse atılmaz, tehdit edilmez, kötü muameleye veya şiddete tabi tutulmaz.
4.3-Şüphelilerin masumiyet karinesi, rastgele gözaltına alınmama ve makul olmayan süre mahkeme olmadan alıkonulmama gibi temel hakları korunur. Şüphelilerin haklarındaki delillerine ulaşma ve onlara itiraz hakları saklıdır. Şüpheliler, kötü muameleye tabi değildir; kendilerine yeterli hukuksal destek sağlanır. Eğer mahkûm olmuşlarsa temel hakları korunur.
4.4-Bağımsız medya, sivil toplum örgütleri, siyasal partiler ve bireyler, bundan dolayı karşılık görmekten korkmadan hükümet politikaları hakkında yazmak ve yorum yapmada özgürdürler.
4.5-Dini azınlıklar dinsel ibadetlerini ve dini vecibelerini özgürce ve açık biçimde yerine getirme özgürlüğüne sahiptir. Herhangi bir inanışa sahip olmayanlar da dini yasalara uymama konusunda korunur.
4.6- Polis veya diğer güvenlik görevlileri mahkeme kararı olmadan arama yapamazlar, elektronik haberleşmeyi izleyemezler.
4.7- Halk, karşılığını görme korkusu olmadan, toplantılara katılma, barışçı gösteriler düzenleme, dilekçe yazma ve hükümet politikaları ve eylemlerine karşı görüş bildirme özgürlüğüne sahiptir.
4.8-İşçiler sendika kurma ve toplu sözleşme haklarına sahiptir. İstihdamda ayırımcılık, zorla çalıştırma ve çocuk işçiliği yoktur.
En üstün 10 ülke
Hukukun üstünlüğü Endeksine (Rule of Law Index-2021) göre en üstün, başka bir deyişle bizi en çok kıskanan (!), 10 ülke aşağıda:
1-Danimarka
2-Norveç
3-Finlandiya
4-İsveç
5-Almanya
6-Hollanda
7-Yeni Zelanda
8-Luxemburg
9-Avustury
10- Irlanda
Sonuç;
Hukukun üstünlüğü endeksinde kullanılan sekiz faktörün dördüne bu yazımda yer verdim. Kalan dört faktörü de önümüzdeki hafta vereceğim. Diyelim ki, sadece bu faktörler üzerinden değerlendirme yapıldı. Ülkemizde hukukun üstünlüğü konusunda sizin algınız nedir? Şöyle bir alıştırma yapın. Eğer belirtilen ilkenin ülkemizde %100 geçerli olduğuna inanıyorsanız 10 puan, hiç inanmıyorsanız 0 puan verin. Yargınız, 0-10 puan arasında bir puan olabilir. Bütün maddeler de eşit ağırlıklı diyelim. Böylece 22 madde üstünde değerlendirmeniz sonucunda verdiğiniz toplam puanınız 0-220 arasında bir sayı olacaktır. Bakalım ülkemizdeki hukukun üstünlüğü konusunda bu dört faktöre dayalı kişisel yargınız ne gösterecek?