“Hizmet üretiminin” artan ağırlığının farkında mıyız?
Kendimizi vasatlık tuzaklarından kurtarır; kolay sindirilebilir içerik yerine, uzun dönemli gelecek oluşturacak konular üzerine odaklanırsak “hizmet üretiminin” artan önemini kavrayabiliriz.
Sağlıklı gelecek inşa etmek için işlerin neden yanlış gittiğini, nelerin yanlış olduğunu ve nasıl düzelteceğimizi dert edinmeliyiz. İşte size dert edinilmesi gereken sorun: Çağımızın teknolojisi “hizmet üretimini” öne çıkarıyor. Hizmet odaklı işlerde nasıl konumlanacağımıza ilişkin kafa yoruyor muyuz?
Dostluk üretmeliyiz
Eğer “hizmet sektörünün artan ağırlığının farkındaysak” hizmet üretiminin yapı bileşenlerini derinliğine incelemeliyiz. Yetmez, hizmet üretiminin işlevlerinde dönüşümlerin izini sürmeliyiz. Ayrıntı bilgisi olan uzmanların ve ustaların düşüncelerini öğrenmeliyiz ki, “popülizm ve vasatlık tuzaklarına” düşmeyelim.
Sizlere “hizmet üretiminin özelliklerine” ilişkin derlediğim özellikleri sunacağım. Amacım, bu konuyu tartışarak oluşmasını, olgunlaşmasını ve çoğalmasını hızlandıracak olanlara bir çağrı yapma. Gelin eleştirel akılla okuyalım, Mevlana’nın çağrısını yaşamın aynalarına yansıtalım: “Gerçek dostu olanların aynalara ihtiyacı yoktur!” Dostluk üretmeliyiz ki, birbirimizin eksiklerini tamamlayalım, yanlışlarını düzeltelim, birlikte sağlıklı gelecek inşa edelim.
Hizmet üretiminde gözlediğimiz bazı özellikleri paylaşalım:
- Mallar bozulur, eskir; ama “hizmet üretimi sonsuzdur”, paylaşıldıkça çoğaltılması mümkündür.
- Hizmet üretimi “abone sistemiyle çoğaltmaya” elverişlidir; düzenli ve kararlı ödeme sistemleri oluşturmaya uygunluğu nedeniyle kısa zamanda büyük kitlelere eriştirilebilir.
- Çağımızın “dijital platformlarında” hizmet odaklı işlerin konumlandırılması, ürünodaklı konumlandırmalardan daha kolay, daha düşük maliyetlidir.
- Hizmet sektörü “sıfır marjinal maliyetle” üretimi elverişlidir.
- Buluta geçiş “hizmete erişilebilirliği” kolaylaştırmaktadır; yapay zekâda büyük dil modelleri ve uç boyutlu görsellere dayalı küresel modeller yeni alanlar açma potansiyeline sahiptir.
- “Düşük kodlu ve kodsuz yazılımlar” hizmet üretiminin önünü açmaktadır.
- “Bio-üretim ve 3D baskı teknolojileri” hizmet odaklı gelişmelere yeni potansiyeller yaratmaktadır.
- “Yapay zekâ desteği” lojistik gibi birçok hizmet alanında erişilebilirlik potansiyellerini artırmaktadır; hizmet alanının büyümesini kolaylaştırmaktadır.
- “Kuantum hesaplama” çok sayıda değişkeni, farklı varsayımları modellerle benzetim yoluyla karar vermeyi kolaylaştırdığı gibi, kararların yaşamın öz gerçeğine yakın durması fırsatları sunmaktadır.
- “Ucuz ve kesintisiz hizmet talebi” çok büyük ölçekli organizasyonlar oluşturabilmenin önünü açmaktadır.
- Hizmet üretiminde “en iyi sistem” ve “en etkin rekabet” koşulları yaratmanın önü açıktır.
- Hizmet sektörü “teknik beceri kadar sosyal beceri odaklı” gelişme fırsatlarını artırmaktadır.
- Hizmet üretiminde sistemin kendi kendini gözetmesi olan “edilgen gözetim ve denetim” daha kolaydır; o nedenle bağlanacak kaynakların üretkenliği ve verimliliği kontrol edilebilir.
- “Organizasyon yetkinliğini artırmada” hizmet kalitesinin belirleyiciliği nedeniyle hizmet alanı asla ihmal edilmemesi gerekmektedir.
- Hizmet üretiminde “üretkenlik ve verimlilik ölçütleri” yeniden tanımlanmaktadır; standart ve normların belirlenmesi “ölçümü” de etkinleştirecektir.
- Hizmet sektöründe gözleme, izleme, ölçme, sayısallaştırma, görselleştirme, iletişimi kavrama, değişkenleri yalıtarak kuşatma, yönlendirme gibi kaliteli yönetim araçlarının geliştirilmesi için bütün varsayımların sorgulanması toplumsal yararı artırmanın temel araçlarından biridir.
Yarım iş yapmayalım
Ünlü fizikçi Stephen Hawking’i analım: “Gerçeklik diye bir şey yoktur; zihni modele göre gerçeklik vardır. Zihni modelinizin varsayımlarını değiştirirseniz, gerçekliğiniz de değişir” saptamasını alıcı bir ruhla anımsayalım.
Dünyamız öngörülememiş hızla değişiyor ve dönüşüyor. Düşünce sistemimizi yönlendiren varsayımlarımızı sürekli sorgulamamız gerekiyor. Hiç birimiz “tek doğru benim bildiğim doğrudur” deme hakkına sahip değil; böyle bir anlayışın en tehlikeli silah olduğunu bilmeliyiz.
Sizlerle paylaştığımız “hizmet üretimi yapı bileşenlerinin” mutlak doğru olmadığı çok net. Her birimiz uzmanlık bilgileriyle hizmet üretiminin temel eğilimlerini de sorgulamasına katılırsa, eksikleri tamamlama, yanlışları düzeltmede hızlı yol alabiliriz.
Ekonomilerin bütününde ağırlığı giderek artan hizmet üretimini sorgulamadan sağlıklı bir gelecek inşa edemeyiz.
Ekonominin mal üretimi kesimini tartışırken hizmet üretimi ayağını ihmal edersek yarım iş yapmış olmaz mıyız? Hizmet üretimi konusunda bilgisi olduğunu düşünen herkesin tartışmalara katılarak katkı yapması gerekir.