Hisse geri alımı stopajında indirim
6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında alınan önlemlerden bir tanesi de 14 Şubat 2023 tarihli ve 32104 sayılı 1. mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 6791 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi hisselerini geri almalarına ilişkin olarak uygulanan stopaj oranının %15’ten %0’a indirilmiş olmasıdır.
Cumhurbaşkanı Kararı’na konu olan stopaj, 7256 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanunu (GVK)’nun 94. maddesine eklenen ve 17.11.2020 tarihinden itibaren geçerli olan aşağıdaki hükümden kaynaklanmaktadır.
“Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını,
- i) Sermaye azaltımı yoluyla itfa etmeleri hâlinde iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret sicilinde tescil edildiği tarih,
- ii) İktisap bedelinin altında bir bedel karşılığında elden çıkarmaları hâlinde iktisap bedeli ile elden çıkarma bedeli arasındaki fark tutar elden çıkarma tarihi,
iii) İktisap ettikleri tarihten itibaren iki tam yıl içerisinde, sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemeleri veya elden çıkarmamaları hâlinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık sürenin son günü,
itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılır ve bu tutarlar üzerinden %15 oranında vergi tevkifatı yapılır. Bu fıkra kapsamında tevkif edilen vergiler herhangi bir vergiden mahsup edilemez. Cumhurbaşkanı, tam mükellef sermaye şirketinin paylarının Borsa İstanbul'da işlem görüp görmemesine, işlem gören paylarının toplam payları içindeki oranına, geri alınan payların Borsa İstanbul'da işlem gören paylardan olup olmamasına, tam mükellef kurumlardan geri alınıp alınmamasına, tam mükellef sermaye şirketinin yıllık satış hasılatı ve diğer gelirlerinin toplam tutarına göre ayrı ayrı ya da birlikte, bu oranı sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkilidir.”
Söz konusu düzenleme ile şirketlerin geri aldıkları kendi hisselerini daha yüksek bir bedelle satmadıkları her durumun kar dağıtımı sayılıp stopaja tabi tutulması sağlanmıştır. Bu düzenleme, kar dağıtımına ilişkin stopajın düzenlendiği GVK’nın 94. maddesinin 6.b.ii bendinde değil, madde içinde ayrı bir fıkrada yapılmıştır. Dolayısıyla, hisse geri alımlarında tevkifata tabi üç durum bir taraftan kar dağıtımı sayılırken diğer taraftan kar dağıtımı stopaj rejiminden ayrıştırılmıştır.
Hisse geri alımının bir kar dağıtımı olup olmadığını ve getirilen bu düzenlemeye ilişkin eleştirilerimi bu köşede bir yazı disi olarak paylaşmıştım.[1] Söz konusu yazılarımda, kanunda yazılı gerekçeyle Meclisteki görüşmelerde Maliyenin temsilcilerinin açıklamalarındaki çelişkileri dile getirmiş, Türk Ticaret Kanunu ile izin verilen bir durumun vergi kanunlarıyla fiilen engellendiğini, hisse geri alımlarının teknik ve hukuki anlamda kar dağıtımı olmadığını, yapılan düzenlemenin de dünyada pek emsali olmadığını ifade etmiştim.
Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 379-389 ve 612. maddeleri uyarınca anonim ve limitet şirketler, esas veya çıkarılmış sermayesinin onda birine kadar kendi paylarını iktisap edebilmektedir. %10’nu aşan orandaki iktisaplar ise anonim şirketlerde 6 ay (TTK md. 384’deki bazı hallede 3 yıl), limitet şirketlerde ise 2 yıl içerisinde elden çıkarılır veya sermaye azaltılması yoluyla itfa edilir. Halka açık şirketler açısından ise konu Sermaye Piyasası Kanunu (SPK)’nun 22. maddesi ile Sermaye Piyasası Kurulu’nun yayınladığı Geri Alınan Paylar Tebliği (II-22.1)’nde düzenlenmiştir. Gerek TTK, gerek SPK mevzuatı şirketlerin ödenmiş/çıkarılmış sermayelerinin %10’na kadar kendi hisselerine sahip olmasına imkan vermekte, bu sınıra kadar edinilen hisselerin elden çıkarılması veya itfa edilmesi zorunlu olmamaktadır. GVK md. 94’e eklenen yeni düzenleme ise TTK uyarınca elden çıkarılması ve itfa edilmesi gerekmeyen geri alınan hisseler uyarınca stopaj öngördüğünden düzenleme sonrası başta halka açık şirketler olmak üzere hisse geri alımları bıçak gibi kesilmişti. Söz konusu düzenleme, hisse geri alımlarındaki üç durumu her ne kadar kar dağıtımı olarak nitelendirilse de şirket hissedarları bu stopajları kendi gelirleri nedeniyle ödeyecekleri vergiden mahsup edemediklerinden stopaj, şirketlerin kendi kendilerine yaptığı ve mali yükün kendileri üzerinde kaldığı nihai bir vergiye dönüşmüştür.
Yaşanan deprem sonrası Borsa İstanbul hisse senetleri piyasasının işleme kapatılmamasının etkisiyle borsada işlem gören birçok şirketin hisse senedi fiyatlarında ciddi düşmeler yaşandı. 6791 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile borsada yaşanan bu düşüşün durdurulmasının amaçlandığını düşünüyorum. Böylece borsada işlem gören şirketler stopaj kaygısı gütmeden kendi hisselerini satın alarak hissenin fiyatına destek olacaklardır. Nitekim Karar’ın yayımlanmasıyla birlikte hissesi borsada işlem gören çok sayıda şirket hisse geri alımı yapacağını duyurmuştur.
Hisse geri alımındaki stopaj oranını %0’a indiren Cumhurbaşkanı Kararı sadece borsada işlem gören şirketleri değil, bütün şirketleri kapsama almıştır. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı kendisine tanınan oran farklılaştırma yetkisini kullanmamıştır. Bu durum sadece borsadaki düşüşü durdurma değil, halka açık olmayan şirket ortaklarına şirket karını vergisiz aktarma imkanı da yaratmıştır. Halka kapalı şirketler, oluşan dağıtılabilir karı ortaklarının elindeki hisselerin bir kısmını (veya tamamını) alarak yapabileceklerdir. Bu noktada ortaklar arasında eşitlik sağlanması da zorunlu değildir. Yani bazı ortaklardan hisseler geri alınırken bazılarından alınmayabilir, elbette bu durumda hissedarlık oranlarında değişiklik olacaktır. Geri alınabilecek hisse tutarına TTK bir sınırlama da getirmiştir. Geri alınan payların bedelleri düşüldükten sonra, kalan şirket net aktifi, en az esas veya çıkarılmış sermaye ile kanun ve esas sözleşme uyarınca dağıtılmasına izin verilmeyen yedek akçelerin toplamı kadar olmalıdır. Ayrıca şirket, geri aldığı kendi payları için iktisap değerlerini karşılayan tutarda yedek akçe ayırır. Bu yedek akçeler, anılan paylar devredildikleri veya yok edildikleri takdirde iktisap değerlerini karşılayan tutarda çözülebilirler.
Alınan hisseler daha sonra ortağa veya başkasına satılabilir. Ortağa geri satma durumunda ortağa bir süreliğine bedelsiz bir para kullanma imkanı yaratılmış olur. Hisselerin geri satılması sırasında bir kar çıkarsa bunun vergi kanunlarındaki durumu da tartışmalıdır. Bu konudaki görüşümü daha önceki bir yazımda dile getirdiğimden burada tekrar etmeyeceğim, merak edenler yazının bağlantı adresini dipnotta bulabilir.[2]
Geri alınan hisselerin tekrar satılması tercih edilmezse sermaye azaltımına gidilebilir. Elbette esas sermayenin bu azaltım için yeterli olması gerekir. Yeni Karar uyarınca bu durumda stopaj olmayacaktır. (Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/B maddesinin burada uygulanıp uygulanmayacağı tartışmasını bir köşeye bırakıyorum.) Geri alınan hisseler, sermaye azaltımına veya elden çıkarmaya tabi tutulmazsa 2 yıl sonunda otomatik olarak stopaja tabi olmaktadır. 2 yıl sonra stopaj oranının ne olacağını ise bugünden bilmek imkansız.
Son yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile hisse geri alımlarındaki stopaj oranın indirilmesi, işletmeler ve ortakları açısından önemli bir finansal imkan yaratmıştır. Ancak bu imkanın şimdilik geçici olduğunu ve oranın tekrar artırılma ihtimalinin bulunduğunu hatırlatmak gerekir. Stopaj, hisselerin geri alındığı tarihte değil, kanunda sayılan sermayenin azaltıldığı veya hisselerin satıldığı tarihte ya da 2 yıllık sürenin sonunda söz konusu olduğundan oranın gelecekte hangi düzeyde olacağını bugünden bilmek zor. Bu nedenle, hisse geri alımı yapıp da oran sıfırken sermaye azaltmayan veya hisseleri elden çıkarmayan şirketler bir gece ansızın acı bir sürprizle karşılaşabilir. Böyle bir sürprizin yaşanmaması için gelecekte oran artışını yapacak Cumhurbaşkanı Kararının yürürlük tarihinin Resmi Gazete’de yayım tarihinin ötesine bırakılması isabetli olacaktır.
Yazımı son bir uyarıyla bitiriyorum. Hisse geri alımlarındaki geri alım fiyatı transfer fiyatlandırması açısından önemlidir. Hisse geri alım fiyatlarının emsaline uygun olması gerekir, aksi halde ortaklara transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kar dağıtıldığı eleştirisi gündeme gelir. Bu nedenle, ortaklarından hisse geri alımı yapmayı planlayan özellikle halka kapalı şirketlerin hisselerini değerleme uzmanlarına değerletmelerini tavsiye ediyorum.
Sözün özü: Derinliği olmayan borsada fiyat desteği spekülatöre yarar.
Kaynaklar:
[1] https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/sirketin-kendi-hisselerini-geri-satin-almasi-kar-dagitimi-midir-1/486525
[2] https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/hisse-geri-alimlarinin-vergilendirilmesine-iliskin-tartismalar-ve-onerimiz/487396