Hesap tutmuyor!
Mevcut hammaddelerden daha fazla BEV satılması, mümkün değil!.. Markaların planlarıyla gerçeklik örtüşmüyor.Küresel nikel ve lityum üretimi, 2020’ye göre yüzde 50 artan geçen yılın 4,6 milyonluk BEV üretimi için yeterli görünmüş olsa da, bu yıl için 7,7 milyon adetlik hedeften çok uzak.
Elektrikli araçların tedarik zincirleri ve fiyatları hakkında çok şeyler yazdık… Kurallar yeniden yazılınca, geçen asrın petrol çılgınlığı, şimdi elektriklenmeye dönüştü… Fakat, dinamik sistemler içinde doğrusal projeksiyonlar, ne kadar doğru?..
Batarya maliyetleri 100 USD/ kWh’nin altına düşürülememesiyle yüksek kalan fiyatlara rağmen elektriklilere talep büyüyor. Fakat, bir tarafta kükreyen enflasyon, tedarik ve lojistik sorunları, diğer tarafta ucuz elektrikli modellere henüz hazırlanmamış üreticiler… Batarya ömrünü bozmayacak ultra hızlı şarj sistemi de, ekstra fazla menzil yaratacak yeni nesil çipler de henüz başarılamadı…
Ancak, asıl sınırlayıcı faktör, küresel lityum kıtlığı!
Bir ton lityum ile (LFP 60kWh 0.091 kg Li/kWh ve NMC811 90kWh için 8.37kg Li, 55.5kg Ni, 6.93kg Co) yüz tane elektrikli araç bile yapılamıyor!..
Elektrikli araç endüstrisi, onlarca yıldır pil metalleri krizindeyken; Elon Musk, 44 milyar dolarıyla Twitter yerine, örneğin lityum için Albemarle, nikel için Eramet ve Lundin gibi birkaç dev maden şirketini satın alabilir, Tesla'nın metal krizine maruz kalmasını azaltabilir ve endüstride daha güçlü hakimiyet kurabilirdi…
Bu arada; Tesla'ların çoğu LFP bataryalı olsa da, nikel bazlı tekniğin yaygınlaşması bekleniyor. Tesla’nın nikel tedariki için Brezilyalı madencilik şirketi Vale ile anlaşma yaptığını da duyuyoruz.
Demir bazlı katot henüz yapılmamış olsa da; iki yıldır Tesla, VW ve diğer üreticiler demirle çalışan batarya kullanacaklarını söylüyorlar.
Bir yanda da; katı hal Li-metal, daha güvenli ve aynı 900 Wh/L enerji yoğunluğu sağladığı için silikon ve lityum-metal arasındaki savaşı kızıştırıyor. CATL’ın sodyum demir fosfat ve Avustralyalıların lityum-hidroksit bataryaları da uzayan ayrı konular…
Şimdi tüm ana sanayinin konusu, nikel, lityum ve demirin kritik rafinesi için yerel tesisler inşa ederek, Çin'in batarya tedarik zincirine tehlikeli bağımlılıklarını sona erdirmek…
Ancak, en büyük tehdit olan batarya metalleri sıkıntısı, elektriklilerin tüm üretim matematiğini bozuyor.
Küresel nikel ve lityum üretimi, 2020’ye göre yüzde 50 artan geçen yılın 4,6 milyonluk BEV üretimi için yeterli görünmüş olsa da, bu yıl için 7,7 milyon adetlik hedeften çok uzak. 40 milyon adetlik 2030 hedefine karşın işlenecek metaller 16 milyon adede bile yetişmeyecek görünüyor.
Üstelik filoların 55kWh’lik zayıf LFP paketleri için de lityum yetersiz kalacak. Her lityum-iyon pilin yarısını oluşturan grafitin yanında nikel ve fosfattaki ciddi arz sıkıntısı ve hatta normal araçlara göre 5 misli bakıra ihtiyaç duyulması da ayrı sorunlar. Üstelik, Volkswagen Grubu bile elektrikli model üretimini ilk çeyrekte 100 bine yaklaştırsa da, yıl sonuna kadar aldıkları BEV siparişlerini karşılayamayacaklarından tedirgin. Hammadde krizinin zorlu koşullarında endüstrinin nasıl zorlandığına dair çok önemli bir işaret.
Sonuçta; artan batarya maliyetleri, tedarik dinamikleri ve temel hammadde girdi eksikliğiyle cari fiyat noktasını göz önüne aldığımızda, tahmin edilen veya hedefl enen yıllık elektrikli araç sayılarına ulaşılabilineceğinden emin değilim.
Mevcut hammaddelerden daha fazla BEV satılması, mümkün değil!.. Markaların planlarıyla gerçeklik örtüşmüyor. Otomotiv, başka bir yol seçmeli!..