Hesap sorma bilinci için Vergi Özgürlük Günü
Emre KARTALOĞLU
TÜRMOB Genel Başkanı
14 Mayıs seçimlerinin yaklaşması ile birlikte adaylar ve siyasi partiler iktidara geldiklerinde yapacaklarını, vaatlerini bir bir açıklıyorlar. Seçmenlerin neden kendilerini tercih etmesi gerektiğine yönelik ikna çalışmasında dünyaya, ülkemize yönelik bakış açılarına bağlı olarak oluşturulan politika metinleri kamuoyuna sunuyorlar.
Kamu finansmanın temel kaynağı olan işletmeler ve çalışanlar üzerindeki vergi yükünü azaltmaya yönelik politika metinlerinin de ön plana çıkarılarak uygulamaya konulması gerekiyor. Kamunun sürekli büyümesi kaynakların önemli bir bölümünü kullanması, vatandaşlar üzerindeki vergi yükünün her geçen gün artmasını beraberinde getiriyor. Gerek dünyada gerekse ülkemizde devlet mekanizması sürekli büyüyor ve bunun sonucu olarak devasa bir finansman ihtiyacının ortaya çıkmasına neden oluyor.
Çalışanların bir yıllık sürede gerçekleştirdikleri çalışmadan elde ettikleri kazancın ne kadarını devlete ödedikleri ne kadarının kendilerine kaldığı vergi yükünün anlaşılmasında oldukça önemli bir gösterge. Vergi Özgürlük Gününün ortaya çıkmasında bu bakış açısı önemli rol oynadı.
Vergi bilincinin ve hesap sorma anlayışının yerleşmesinde büyük katkı sağlayan Vergi Özgürlük Gününün çok sayıda ülke gibi bizim ülkemizde de gündeme gelmesi gerekiyor.
Vergi Özgürlüğü Günü kavramı, 1948'de "Vergi Özgürlüğü Günü" ifadesini ticari marka haline getiren ve sonraki yirmi yıl boyunca her yıl hesaplayan Floridalı iş adamı Dallas Hostetler tarafından geliştirildi.
Adam Smith Enstitüsü her yıl 'ortalama' bir kişinin vergilerini ödemek için kaç gün çalışmak zorunda kalacağını hesaplıyor. Ortalama yapılan hesaplamaya göre örneğin bir insanın 7 Haziran'a kadar kazandığı her kuruş doğrudan vergi olarak devlete gittiği hesaplandığında. 8 Haziran'dan itibaren ortalama bir kişi kazandığı her kuruşun sahibi olmaya başlıyor. 8 Haziran tarihi Vergi Özgürlük Günü oluyor. Bu tarihten itibaren insanlar kazandıklarına sahip olabiliyorlar.
Her kaynaktan gelen vergiler hesaba katılarak yapılan hesaplama ile vergi yükünün gerçek boyutu sergileniyor bu nedenle her yıl Vergi Özgürlüğü Gününü tarihi ayrıca hesaplanıyor.
Vergi Özgürlük Günü (Tag der Steuerfreiheit) Almanya’da, Avusturya ve İsviçre’de yaygın olarak gündeme geliyor. Anglo Sakson ülkelerinde ise Tax Freedom Day olarak adlandırılıyor.
Vergi mükelleflerinin vergi bilincini yükseltmek ve kamu harcamalarının yerindeliğini sorgulamak amacıyla, birçok ülkede devlet tarafından da desteklenen Vergi Özgürlük Gününde genellikle hükümetler tahsil ettikleri vergiler ile gerçekleştirdikleri kamu hizmetlerini toplumla paylaşıyorlar.
Mükellefler açısından da sembolik olarak o güne kadar tüm topluma fayda sağlamak için çalıştığı ancak yılın kalanında artık kendisi için çalışacağının mesajı verilmiş oluyor. Çalışanların ve işletmelerin yılın kaç gününü devlete vergi ödemek için, kaç günü kendileri için çalıştıklarını bilmeleri vatandaşlık bilincine büyük katkı sunuyor.
Kamu hizmetleri ile vergilendirme arasındaki ilişkiyi kuvvetlendiren ve vergi ödemeyi bir vatandaşlık bilincine dönüştürebilen ülkelerde Vergi Özgürlük Günü bir çeşit vergi ekinoksu olarak değerlendiriliyor.
*************
Büyükşehir belediyesi olan yerlerde emlak vergisi istisnasına ilişkin süre uzatıldı
12 Kasım 2012 tarihli ve 6360 sayılı Kanunla ile Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüş, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmişti.
Aynı Yasa ile bu illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köylerin mahalle olarak, belediyelerin ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmaları, İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin ise tüzel kişiliklerinin kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmaları yönünde düzenleme yapılmıştı.
Bu düzenlemenin vergi uygulamaları yönünden bir sonucu emlak vergisi ile Belediye Gelirleri Kanununa göre alınan vergiler yönünden olmuştu. Çünkü 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na göre Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan binalar ile araziler emlak vergisinden istisnaydı, Belediye Gelirleri Kanununa göre alınması gereken vergi, harç ve katılım payları da alınmıyordu.
Bu düzenlemeye göre daha önce belediye ve mücavir alan sınırları dışında vergiden istisna olan bina ve araziler için hem emlak vergisi ödenmeye başlanacaktı hem de bu yerler büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde olduklarından, bu düzenlemenin yürürlüğe gireceği ilk mahalli idare seçimlerinden sonra yüzde yüz artırımlı emlak vergisi ile vergi harç ve katılım payları ödenmeye başlanacaktı.
EMLAK VERGİSİ ORANLARI
| BÜYÜK ŞEHİRLERDE | DİĞER YERLERDE |
Mesken | Binde 2 | Binde 1 |
İşyeri | Binde 4 | Binde 2 |
Arsa | Binde 6 | Binde3 |
Arazi | Binde 2 | Binde 1 |
Bu nedenle Yasaya eklenen Geçici 1’nci maddenin 15’inci fıkrası ile tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisi ile 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım paylarının beş yıl süreyle alınmaması yönünde düzenleme yapıldı. Daha sonra 7061 ve 7159 sayılı yasalarla bu süreler, 31 Aralık 2022 tarihine kadar uzatıldı.
Bu yerler de sürenin dolmasıyla 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren emlak vergisi ve Belediye Gelirleri Kanununa göre alınması gereken vergi, harç ve su, kanalizasyon ve yol harcamalarına katılma payları alınmaya başlanacaktı. Ancak 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 23’üncü maddesi ile 6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin on beşinci fıkrası kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisi ile Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım paylarının alınmamasına ilişkin süre 31 Aralık 2025 tarihine kadar bir kez daha uzatıldı. Ayrıca bu yerlerde içme ve kullanma suları için ücretin en düşük tarifesinin %25’ini geçmeyecek şekilde belirlenmesine ilişkin hükmün süresi ve tüzel kişiliği kaldırılarak tek mahalleye dönüşen beldelerde içme ve kullanma sularından alınacak ücretin, mevcut en düşük tarifenin %50’sini geçmeyeceğine ilişkin hükmün süresi de 31 Aralık 2025 tarihine uzatıldı.
******
Depremden etkilenen sigortalılara yapılan yardımlar sigorta primi esas kazanca dahil edilmeyecek
12/03/2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendinde; "21) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;
- a) Depremden, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen hizmet erbabına, işverenler tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan nakdi deprem yardımının prime esas kazanca tabi olup olmayacağı ile ilgili usul ve esaslar açıklanmıştır.
7440 sayılı Kanunda yer alan nakdi deprem yardımının prime esas kazançtan istisna tutulabilmesi için;
-06/2/2023 ila 31/07/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılması,
- Sigortalının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasının depremden etkilenmiş olması,
-06/2/2023 ila 31/07/2023 tarihleri arasında yapılan nakdi yardım tutarının toplamda 50.000 Türk lirasını aşmaması,
- Sigortalının mevcut prime esas kazancına ilave olarak yapılması,
Şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Deprem Yardımının Prime Esas Kazançtan İstisna Olan Dönemleri:
İşverenler tarafından sigortalıya yapılan deprem yardımının prime esas kazançtan istisna tutulabilmesi için yapılan ödemelerin 06/02/2023 ila 31/07/2023 tarihleri arasında yapılması gerekmektedir.
İşverenler tarafından sigortalıya yapılan deprem yardımının prime esas kazançtan istisna tutulabilmesi için sigortalının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasının depremden etkilenmiş olması gerekmektedir.
Buna göre; sigortalının kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babasından;
-Yerleşim yeri (Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu, diğer bir ifade ile ikametgah adresinin bulunduğu yeri) 06/02/2023 tarihi itibariyle Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas ilinin Gürün İlçesinde bulunanlar,
-Yerleşim yeri Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas ilinin Gürün İlçesinde bulunmamakla birlikte geçici olarak herhangi bir sebeple bu yerlerde bulunanlar,
-Deprem nedeniyle hayatını kaybedenler, yaralananlar ve tedavi görenler,
-Deprem nedeniyle mal varlığı zarar görenler,
-Deprem nedeniyle Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas ilinin Gürün İlçesinden diğer yerlere taşınanlar, depremden etkilenmiş sayılacaktır.
Sigortalının kendisinin, eşinin, çocuğunun, anne veya babasının yerleşim yerinin deprem bölgesinde olmamasına karşın söz konusu kişilerin depremden etkilenmesi halinde de sigortalıya yapılacak nakdi yardımlar istisna kapsamında değerlendirilebilecektir.
Ancak, kendisinin, eşi, çocuğu veya anne ve babasının yerleşim yeri bu yerlerde olmadığı durumlarda depremden etkilendiğinin; geçici olarak herhangi bir sebeple bu yerlerde bulunduğuna ilişkin tespitler, ulaşım kayıtları, hastane kayıtları, hasar tespit raporları ve benzeri belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin ücret bordrosunun eki olarak muhafaza edilmesi gerekmektedir.
Nakdi Yardım Tutarının Toplamda 50.000 Türk Lirasını Aşmaması
İşverenler tarafından sigortalıya 06/02/2023 ila 31/07/2023 tarihleri arasında yapılan nakdi ödemelerin toplamına bakılarak prime esas kazançtan istisna olacak tutar belirlenecektir.
Örnek : 06/02/2023 tarihinde meydana gelen depremde babası vefat eden sigortalı (A)’ya işvereni tarafından, 2023/Subat ayında 20.000 TL, 2023/Mart ayında 20.000 TL, 2023/Nisan ayında 20.000 TL, 2023/Mayıs ayında 20.000 TL, nakdi yardım yapılması halinde, 2023/Şubat ve 2023/Mart ayları için yapılan yardımlar istisna kapsamında olacak ancak 2023/Nisan ayında yapılan yardım ile toplam nakdi yardım tutarı 60. 000TL’ye ulaşacağından, 60.000 TL- 50.000 TL (İstisna Tutarı) =10.000 TL 2023/Nisan ayı prime esas kazancına dahil olacaktır.
Ayrıca, Mayıs ayında yapılan 20. 000 TL nakdi yardım tutarının tamamı 2023/Mayıs ayı prime esas kazancına dahil edilecektir.
5510 sayılı Kanuna göre ayni (mal) olarak yapılan yardımlar prime esas kazançtan istisna olduğundan; 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan ayni yardımlar 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereği prime esas kazançtan muaf tutulacaktır. Dolayısıyla, işverenler tarafından mevcut prime esas kazançlarına ilave olarak yapılan ayni yardımlar prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.
Nakdi Yardımın Sigortalının Mevcut Prime Esas Kazancına İlave Olarak Yapılması
Sigortalıya yapılan nakdi yardım ödemelerinin sigortalının mevcut prime esas kazancına ilave olarak yapılması gerekmekte olup; mevcut prime esas kazancında bir artış olmaksızın bu istisnadan yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
Örnek : Adıyaman’da faaliyet gösteren işveren (A), bu ildeki kendisine ait işyerinde çalışan depremden etkilenen sigortalıların her birinin mevcut prime esas kazancına ilave olarak 15/02/2023 tarihinde 30.000 TL nakdi yardım yapmıştır.
İşveren (A)’nın yanında çalışan sigortalıların her birine yapmış olduğu 30.000 TL’lik nakdi yardım 2023/Şubat ayı prime esas kazancına dahil edilmeyecektir.
Örnek : İstanbul’da faaliyet gösteren işveren (D)’nin yanında çalışan sigortalı (E)’nin, Malatya’da ikamet eden anne ve babası depremden etkilenmiştir.
İşveren (D) tarafından, anne ve babası depremden etkilenen sigortalı (E)’ye 45.000 TL nakdi yardımda bulunulmuş ayrıca sigortalı (E)’nin İstanbul’a taşınan anne ve babası için 100.000 TL değerinde ev eşyası alınarak teslim edilmiştir. Sigortalının mevcut prime esas kazancına ilave olarak yapılan 45.000 TL nakdi yardım ile ayni olarak yapılan 100.000 TL’lik yardımın tamamı prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.
Ayrıca, sigortalının mevcut prime esas kazancına ilave olarak yapılan ayni ve nakdi yardımlara ilişkin ödemeler ücret bordrosunda gösterilecek ancak bu ödemeler istisna kapsamında bulunduğundan prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.
7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasının (a) bendi ile yürürlüğe giren uygulama kapsamında işverenlerin bildirimleri esas alınacaktır. Ancak gerçeğe aykırı bildirim yapıldığının tespit edilmesi halinde, daha önce istisna kapsamında prime esas kazanca dahil edilmemiş tutarlar 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi hükümlerine istinaden işverenlerden gecikme cezası ve zammı ile birlikte tahsil edilecektir.
BİLİYOR MUYDUNUZ ?
5 Mayıs gününün sonuna kadar beyanı gereken 2022 yılı kazançlarına ilişkin kurumlar vergisinin hesabında vergi oranının;
► İhracatçı kurumların ihracattan elde ettikleri kazançlarına 1 puan indirimli olarak uygulanacağını, bu indirimden yararlanmak için ihracatı yapmış olmalarının yeterli olduğunu,
► İmalatçı kurumların da imalatlarından elde ettikleri kazançlarına da 1 puan indirimli olarak uygulanacağını,
► Ancak bunun için fiilen imalat yapmaları gerektiğinin yanı sıra sanayi sicil belgesine de sahip olmaları gerektiğini,
► İmalatçı ihracatçıların bu indirimden iki puan olarak yararlanması mümkün olmamakla birlikte ihracat kazançlarının da imalat kazançlarına dahil olarak 1 puan indirimli şekilde vergilendirileceğini,
biliyor muydunuz?