Her tasarruf paketi, “Tasarruf etmiyorduk” itirafıdır
Türkiye’de hemen her yıl bir tasarruf genelgesi yayımlanması, bir tasarruf paketi açılması adettendir, bu adeta rutindir. Her tasarruf genelgesi de aslında bir öncekinin pek işe yaramadığının göstergesidir.
Bu yılın tasarruf tedbir paketi de dün açıklandı. Daha öncekiler gibi bu paketin de küçük bir sorunu var... Ne miktarda bir tasarruf öngörüldüğünü bilmiyoruz. Biz açıklanmadığı için bilmiyoruz da bu paketi ilan edenler biliyor mu, ondan da pek emin değiliz. Belki öngördükleri bir miktar vardır da acaba “Şimdi bir tutar açıklasak ve ona ulaşamasak bu kez de o sorgulanır, en iyisi tutar vermemek” diye mi düşünüldü, bilemeyiz.
Ama tutar öngörmeyerek ya da açıklamayarak yola çıkmak, bir anlamda “Ne kadar olursa” demektir.
Bu yaklaşım söz konusu pakete olan güveni baştan zayıflatan bir etkendir. Ne var ki anlaşılan “Tutar açıklar da tutturamazsak” gibi bir kaygıyla hareket edilmiştir. Gerçi öngörülen bir hedefi tutturamamaktan niye kaygı duyuluyor ki? Bunun bir yaptırımı yok ki...
Örneğin Meclisten çıkan kanun olan bütçede hedef tutmuyor da ne oluyor?
Her yıl gelişmelere göre revize edile edile ilan edilen enflasyon tahmini tutmuyor da ne oluyor?
Hepsi birer itiraf
Bunca yıllık meslek yaşamımda onlarca tasarruf paketine, onlarca enflasyonla mücadele kararlılığı söylemine, onlarca vergi kaçağını önleme tedbirine tanıklık ettim. Artık benim gözümde bunların neredeyse hiçbir önemi kalmadı. Sürekli paketler açılıyor, sözüm ona önlem alınıyor.
Sonuçta başlıkta vurguladığım durum yaşanıyor.
Her tasarruf paketi, aslında “Biz daha önce tasarruf etmiyorduk” demenin bir başka yoludur, bir itiraftır.
Her enflasyonla kararlılıkla mücadele söylemi, daha önce bu konuda biraz lakayıt davranıyorduk itirafıdır.
Her vergi kaçağının önleneceği iddiası, daha önce vergi kaçıranların üstüne pek fazla gitmiyorduk yaklaşımının itiraf edilmesidir.
Vergi paketinin işareti mi?
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tasarruf paketini açıklarken yakında bir vergi paketinin de gelebileceğinin işaretini verdi.
Şimşek, “Merkez Bankası enflasyonu düşürmek için para politikasında sıkılaştırma dahil kendi alanıyla ilgili her türlü tedbiri alıyor. Bizler de bugün açıklayacağımız paket ve yakında açıklayacağımız ilave diğer tedbirlerle yani maliye politikasında atacağımız adımlarla dezenflasyon sürecine katkıda bulunacağız” dedi.
Dolayısıyla tasarruf paketini kapsamlı bir vergi paketi izleyecekmiş gibi görünüyor.
Hem zaten vergiyle ilgili neler yapılacağı da belli sayılır. Öyle uzun uzadıya bir çalışma yapmaya da gerek yok. Biraz sonra okuyacağınız otuz yıl önce öngörülenlerin yarısı bile yapılsa büyük bir reform olur!
Zamanda yolculuk!
Gelin şöyle yaklaşık otuz yıl öncesine uzanalım... Bir bakalım, bazı konularda bir arpa boyu yol alabilmiş miyiz?
Üyesi olduğum Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin (EMD) Ekonom adlı bir yayını var. Ekonom’un 1996 yılının eylül ayında yayımlanan sayısında vergi konusunda neler yapılmasının öngörüldüğünü ve bunların basında nasıl yer aldığını sıralamışım.
Aslında yaklaşık otuz yıl önceki yazımda yalnızca hükümetleri ya da Maliye Bakanlığını değil, medyayı da eleştirmiştim; çünkü yapılan açıklamalar sorgusuz sualsiz bir şekilde haber yapılıyordu. Bu durum şimdi de farklı değil, hatta daha beter oldu.
Yazım Ekonom’da 1996’da yayımlanmıştı ama haberler 1993 ve 1994 yıllarından, yani tam otuz yıl öncesinden. Neler mi var, buyurun...
-
Bir gazetenin 22 Ağustos 1994 tarihli manşeti: “Kaçak muslukları kapatılıyor!” Vergi sisteminde köklü değişiklikler için kollar sıvanmış ve devletin gelirlerinde büyük kayba yol açan vergi yasalarındaki boşlukları “tuğla tuğla” kapatacak 78 maddelik yeni tasarı hazırlanıyormuş...
-
Bir başka gazetenin 23 Temmuz 1994 tarihli başlığı: “Maliye ev sahiplerinin yakasına yapışıyor!”
-
Tarih 8 Ağustos 1994, başlık “Vergiye büyük gözaltı” diye atılmış. Habere göre Başbakan Tansu Çiller’in talimatıyla (demek ki o zaman da talimatsız iş yapılmıyormuş) tarihin (ne demekse) en kapsamlı vergi denetimi başlatılmış. Maliye Bakanlığı bünyesindeki müfettişler, hesap uzmanları ve gelirler kontrolörleri bölgelere dağılmış, ayrıca özel vergi timleri oluşturulmuş. (Yakın zamanda da enflasyon timleri oluşturulmuş değil mi...) 1993 ve 1994 yıllarından vergiyle ilgili diğer başlıkları da şöyle sıralamışım:
-
Zenginlere ağır vergi.
-
Vergi casusları gündemde.
-
Maliye göz açtırmıyor.
-
Sanatçılara büyük gözaltı.
-
Gazinoda şampanya patlatmadan önce vergisini ödeyecekler.
-
Maliyeciler konser izliyor.
-
Maliye’nin balyoz operasyonu.
-
Vergi idaresi sil baştan.
-
Havuz başındaki sulu partiye, kuş sütü eksik yaş günü, nikah töreni kutlamasına yakın takip.
-
İstisna ve muafiyetler kalkıyor.
-
Lüks tüketip lüks yaşayan daha çok vergi ödeyecek.
-
Rantiye kesime ilave vergiler düşünülüyor.
-
Mükellefler yakın takibe alınacak.
-
Vergi kaçakçısına ağır cezalar gelecek.