Her şey farklı olacak: 4
Küçük ve büyük verinin dengesini tutturmak
Geçim örgütlenmesi, maddi ve kültürel zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırırsa uzun soluklu olabilir. Uzun soluklu ve sürdürülebilir gelişme yaratabilmemiz için, yaşadığımız evrende temel değişmezlerden biri olan "sürekli değişmeye uyum sağlamayı" kaçınılmaz bir sorumluluk haline getirir.
"Her şey farklı olacak" diyorsak, değişmeyi yaratan büyük eğilimlerin fırsat ve tehlikelerini öngörerek, gerekli alternatif stratejilerini elimizin menzilinde hazır tutmalıyız.Kişilerin, kuruluş ve kurumların üstlenecekleri "rolün " gelecekteki konumlarımızı belirleyeceğini bilmeliyiz.
Buradaki merkez düşüncemizi şöyle özetleyebiliriz:" İmparatorluklar çağında toprak, sanayi döneminde sermaye, bilgi çağında da veri üretimin temel girdisinin kaynağıdır. Sürdürülebilir maddi ve kültürel zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırmak, toplumun refah düzeyini yükseltmek, verileri değere dönüştürmedeki örgütlenme yetkinliklerini hızla geliştirmemiz gerekir. Veri konusundaki boşluklarımız, sürdürülebilir gelişmenin önündeki en büyük engeldir."
Önce "veri üretiminin özelliklerini" zihnimizde netleştirmeliyiz ki, verilere erişme, derleme, depolama, ayıklama, yararlı olacakları seçme ,veriden yeni bir ürün ve iş yapma motoru geliştirmeyi yerli yerinde yapabilelim.
Geride bıraktığımız on yılda sıklıkla yazdığımız konular arasında "veri" ilk sıralarda yerini alır.Geçmiş yazılarımızda kendi bağlı değişkenlerimizle ilgili veriyi "standart veri",dışımızda oluşan, bağımsız değişkenlerin ürettiği veriyi de "standart dışı veri"olarak niteliyordum. Kavramsal çerçeveyi biraz daha netleştirmek için verileri iki kategoride anlatmanın doğru olacağını düşündüm: Küçük veri ve büyük veri.
Daha önce "standart veri" dediğim zaman iş yerinin çalışanları, müşterileri, iş süreçleri ve iş örgütlenme yetkinliklerini anlatmak istiyordum. "Küçük veri" dediğim zaman da aynı değişkenlerin "etkileşimini" anlatmak istiyorum.
Finlandiya'daki başarılı eğitim uygulamalarında payı olan Pasi Sahlberg, Eğitimde Finlandiya Modeli adlı kitabında, eğitim alanında, büyük verinin değişkenler arasında korelasyonu ortaya çıkarılabileceğini ama, bunun neden-sonuç ilişkisiyle aynı şey olmadığını belirtir.Okullarda saha çalışmalarıyla "fark yaratan ayrıntıları" yeterince kavrandığı zaman sistemin de farklı sonuçlar üretebileceğini söyler. Finlandiya'nın eğitimdeki başarısını da sahadaki ayrıntı bilgisine hakim olmayla açıklar.
Gelecekte her şeyin farklı olacağı varsayımımız, strateji kavramının bileşenlerinden yola çıkarak, "rakiplerimize göre fark yaratacak yol ve yöntemler öngörmemizi" önemli bir görev olarak karşımıza çıkarıyor. Fark yaratmanın sırrı da, sahada erişebildiğimiz "küçük veriye hakimiyette" saklı.
Küçük veriye hakim olma konusunda ülkemizin "büyük boşlukların" olduğunu yarım yüzyıldır sürekli yazanlardan biriyim. Öncelikle, ülkemizin hemen hemen hiç bir alanında herkesin güvenebileceği, güvenerek iş yapanların yanılmadığı"envanterlerimiz" yok. Mobilya üretiminden makina üretimine, doğaltaş üretiminden kalıp üretimine hangi alana odaklanırsanız odaklanın karşınıza ciddi bir "veri sorunu" çıkıyor. Verinin, malumatın, bilginin, anlamanın herhangi bir iş yaratmanın özüne yerleştiği çağımızda, veri boşluklarının doldurulması geleceği inşa etmenin yolunu açacaktır.
İkincisi, iş yerlerimizin büyük bir bölümü çok küçük ölçeklidir; konu üzerinde çalışma yapanlar, küçük ölçekli yapının, Almanya'daki benzer yapıyla karşılaştırıldığında toplam kaynak kullanma veriminin neredeyse beşte biri düzeyinde olduğunu göstermektedir.Kaynak kullanımında verimin düşük olması, küçük ölçekli yapıları yönetenlerin kendini geliştirmeye yatırım yapmamaları, uygun danışmalara bedel ödemeden sakınmaları, birbirlerine güven duyarak işbirlikleri yapmaları, öngörme ve önlem alma disiplinden yoksun olmaları, geri bildirimlerle gözetim ve denetim yapılması özgüvenine sahip olmamalarına bağlanabilir.
Üçüncüsü, kolektif kaynakların "teşvik sistemini" belli bir strateji çerçevesinde geliştirememiş olmasıdır. Teşvik sistemi "mekansal gelişme farklılıklarını gidermenin" araçları olarak görülmüş, rekabet edebilir alan seçilerek orada ölçek ekonomisinin erişebilirliği ile küçük ölçek yapının esneklik ve hızını birleştiren bir yapı oluşturulamamıştır.Bunun sonucu, uluslararası ölçekte firmalar, markalar ve yeni oluşmakta olan internet ekonomisi platformlarında yer alabilen kuruluş ve kurumlar yaratılmamıştır.
Hukuk sisteminin yaratması gereken güvenden, kapsayıcı kurumların yaşatılmasına kadar küçük veri boşlukları sürdürebilir gelişme yaratmanın önünü tıkamıştır.
Kuşkusuz büyük veriye erişme, depolama, onu ehlileştirerek işe yarayan verilerden yeni bir ürün ve yeni bir metot geliştirme maddi ve kültürel zenginlik üretiminin gerek şarlarından biridir ama, elinizde küçük veriniz hazır değil, ona hakim değilseniz o büyük veriyi değerlendirmeniz de gerektiği gibi olmayacaktır. Küçük ve büyük veri arasında denge kurmak, geleceğin farklı örgütlenmelerine ayak uydurmak için özenle ele alınması gerekmektedir.