Her şey doları tutmak için…

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Son günlerde dolar kuru, yukarıya doğru fazla kıpır kıpır… Adeta zıplama gayreti içinde… Nitekim serbest piyasada makas, açılmaya başladı. Bankaya bakıyoruz; farklı marjlar, döviz bürolarına bakıyoruz; daha da farklı marjlar. Sahi, neler oluyor? Kuru kıpraştıran bir şeyler mi var? Acaba nedir?

Kamunun hamleleri ile bu kur hareketleri nefeslense de meyil değişmiyor. Bir bakıma bastırıldığı yerden kafasını yukarı çıkarmış, “bana sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam” diye söyleniyor. Kuru zapt etmenin maliyeti artmıştı ama şimdiye dek icat ettiğimiz KKM türü yöntemler de işe yaramamaya başladı.

LİRANIN ADRESLERİ SINIRLANIRSA

Biliyoruz ki arkasından enflasyon kovalayan Lira, Borsa sığınmacısı… Kur ise enflasyon geçişkenliği yüzünden baskı altında tutuluyor. Liralaşma yaşanmadı ama dolarizasyon, hükümet tarafından zora sokuldu, adeta “dövize bulaşanın canını yakarım” duygusundaki makro ihtiyati tedbir sağanağı var.

İhracatçının feryadına rağmen doların artışına izin vermiyoruz da doları tutmanın bedelini hesaba katmak gerekiyor. Biri “faiz” mi dedi? Bakalım; politika faizi %9, piyasa faizi %25-30, eş-dost-arkadaş faizi; %45-50. Faizi Merkez’in PPK’sı belirlemeyi bıraktı. Halk kendi faizini artık kendisi belirliyor gibi.

İKİ SORU İKİ CEVAP

Neden herkesin gözü bankalarda?

Çünkü tüm işlemler bankalar üzerinden gerçekleşiyor. Şimdiye kadar yüksek kârlar açıkladılar. Ancak artık zorlu bir dönemden geçiyoruz. Bankaların verdikleri kredi ile topladıkları mevduat faizi arasında da makas çok açıldı.

Alınan önlemler kuru tutar mı?

Maliyetini karşıladığın sürece kuru tutabilirsin ama bir yere kadar. Tıpkı “Er Ryan’ı Kurtarmak” filmindeki gibi cephe gerisinde kalan bir askeri kurtarmak adına koca birliği feda etmek gibi… Şu ana dek KKM’nin Hazine ve Merkez’e maliyeti yarım trilyon liraya yaklaştı. İhracatçının el konulan dövizi de cabası. Nitekim onca frene rağmen 13 ayda dolar; 13 liradan 19 lira kıyısına taşındı bile.

NOT

HER ŞEY TAMAM DA YABANCIYA NE OLUYOR?

Anladık, heterodoksunuz tıkırında… Borsa zaten ekonomik başarının (!) barometresi gibi… İyi de yabancıya ne oluyor? Niye satıyor? Geçen yıl zaten yeterince satmadı mı? Yoksa bizim görmediğimiz bir şeyleri mi görüyor? Ya da bizden saklanan bazı şeyler onlara ayan mı oluyor?

2022’de 4 milyar $lık hisse satan yabancı yatırımcının, bu yılın ilk haftasında satışa devam ettiğini görüyoruz. Menkul kıymet istatistiklerine göre yabancı net olarak 352 milyon $ hisse senedi, 55 milyon $ ise DİBS (Devlet İç Borçlanma Senedi) satmış…

Yabancı bu; satar gider. Sattığı gibi gelir alır da... Siz dengeleri değiştirirseniz; durum değişir. Önemli olan siz paranızı koruyor musunuz? Ülkendeki refahı artırabiliyor musunuz? Entelektüel sermayenizi ele güne yağmalatmadan tutabiliyor musunuz?

Satan sadece yabancı mı? Ülkenin geleceğinden umudunu kesen gençlere bakın; havalimanlarımızda elindeki valizle “başka ufuklarda” kendisine ikbal aramaya giden binlerce insan… Karl Marks; “bir ülkeyi tek kurşun atmadan yok etmenin en iyi yolu, parasını eritmektir” demişti zaten…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Krize pabuç bırakma 19 Aralık 2024