Her 100 gençten 27’si ne okuyor, ne çalışıyor; boşta geziyor!
✔ Yaşları 15-24 arasında olan 12 milyon gencin yüzde 27 oranında 3.3 milyonu ne eğitimine devam ediyor, ne okuyor. Bu gençler boşta geziyor; ana-baba parası yiyor.
✔ Bu 3.3 milyon gencin 557 bini üniversite mezunu. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerdeki genel oran yüzde 27 ama üniversite mezunlarında oran yüzde 38'e çıkıyor.
İşsizlik oranını yüzde 10'a adeta bağladık. İki ileri bir geri bile değil! Bir ileri, bir geri; neredeyse yerinde sayan bir oran elde ettik. Sonuç, aslında kocaman bir hiç! Gerçek sonuç ise dün açıklanan dramatik veriler...
İşgücü istatistiklerinin üçüncü çeyrek verileriyle (eskiden her ay takip edilebilirdi) ne eğitimde, ne istihdamda olan genç nüfusun durumuyla ilgili son durumu öğrendik.
Yaşları 15-24 arasında olan nüfus 12 milyon...
Bu nüfusun 8.7 milyonu ya eğitimine devam ediyor ya çalışıyor.
Kalıyor 3.3 milyon nüfus... Yani yaşları 15-24 arasında olan 3.3 milyon genç ne eğitimine devam ediyor ne çalışıyor. Bu gençler için boşta geziyor demek herhalde yanlış olmasa gerek.
Yani her 100 gencin 27’si bu durumda.
2022’nin sonuna geliyoruz ve 15-24 yaş grubunda olan 149 bin genç okuma yazma bilmiyor. Pek inanılmaz görünüyor ama gerçek böyle. 2022, üçüncü çeyrek, 149 bin okuryazar değil. Bu gençlerin 115 bini de çalışmıyor. Bunlar için “ne eğitimde, ne istihdamda” tanımı bile uymuyor. Eğitim söz konusu değil ki...
Ne eğitimde ne istihdamda olan 3.3 milyon gencin üçte birini lise altı eğitimliler oluşturuyor.
557 bin üniversite mezunu var
Yükseköğretimini tamamlamış ama iş bulamamış boşta gezen genç sayısı yarım milyondan fazla.
Tanım olarak “15-24 yaş grubundaki” deniliyor ama üniversite mezunları için bunu “18-24” diye okumakta yarar var. Yaşı 24'ten küçük 1 milyon 452 bin üniversite mezunu bulunuyor. Bu gençlerin 895 bini iş bulmuş, kalan 557 bin genç ise işsiz geziyor.
Üniversite mezunlarında ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı tam yüzde 38. Her 100 üniversite mezunundan 38'i iş arayışında...
“Üniversite zaten 22-23 yaş dolayında bitirilir, öyle hemen iş bulunamamış olması da çok yadırganmamalıdır" denilebilir, bu görüşten yola çıkılarak yüzde 38’lik oran normal görülebilir. Bu görüşte hiç haklılık payı yok değil ama üniversite mezunlarındaki işsizlik sorunu yalnızca bu yaş grubuyla, gençlerle sınırlı değil ki...
Bu konunun ayrıntıları da diğer bölümde...
EN YÜKSEK İŞSİZLİK ÜNİVERSİTE MEZUNLARINDA...
Mevsim etkisinden arındırılmamış verilere göre üçüncü çeyrekteki işsizlik oranı yüzde 10.1 düzeyinde. Ancak genel oran yüzde 10.1 olmakla birlikte eğitim durumuna göre bakıldığında çok farklı işsizlik oranları göze çarpıyor.
En düşük işsizlik oranı yüzde 3.9 ile okuryazar olmayanlarda. Ne var ki bu oran çok anlam ifade etmiyor. Çünkü okuryazar olmayanlar genellikle işgücüne katılmıyor. İşgücüne katılma oranının düşük olması da doğal olarak işsizlik oranının düşük kalmasını sağlıyor.
Dikkat çekici olan oran hiç kuşku yok ki yükseköğretim görenlerde... Bu durumda olanlarda işsizlik oranı yüzde 10.1’lik genel oranın üstünde, yüzde 12.1 düzeyinde.
Ancak gerçek farkı görebilmek için işgücü, istihdam ve işsizlik verilerini eğitim durumuna göre ikiye ayırmak gerekir. Toplamdan yükseköğretim görenler çıkararak bir grup oluşturmak ve bunun oranını hesaplamak...
Böyle yaptığımızda yükseköğretim dışında kalanlardaki işsizlik oranı yüzde 9.3 düzeyinde. Genel oranı yüzde 10.1'e üniversite mezunları çıkarıyor.
Dolayısıyla üniversite mezunlarındaki yüzde 12.1’lik işsizlik oranının karşılaştırılması gereken oran, yükseköğretim görmemiş olanların yüzde 9.3’lük oranı.
Arada önemli bir fark var. Hiç eğitim görmemiş ya da eğitimi üniversiteye kadar ancak uzanmış her 1000 kişiden 93’ü işsiz, üniversite mezunlarında ise her 1000 kişiden 121’i işsiz...
Farkın böylesine açık olmasının en önemli nedenlerinden biri de kuşkusuz üniversite mezunlarının işgücüne katılım oranının yüksekliği.