Hem sanayi hem tarım üretimi yapan ilk karma OSB olacak
Osmaniye OSB Yönetim Kurulu Başkanı ve Osmaniye Valisi Dr. Erdinç Yılmaz; “Atık üretmeyen, temiz enerji kaynaklarını kullanan, tarım ve doğayla bütünleşen bir organize sanayi bölgesi hayal ediyoruz. Solucan gübresi ve ilaç endüstrisinde tedavi amaçlı kullanılan akrep zehiri üretimi gibi alternatif fırsat alanlarında ön araştırmalara başladık” diyor.
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2020 araştırmasında 7 üye şirketi ile birden yer alan Osmaniye OSB, Türkiye’nin demir çelik üretiminin yüzde 15’ini gerçekleştiriyor. 700 hektar kurulu alanda, 130 tesis ve 11 bin çalışan ile faaliyet gösteren Osmaniye OSB, hayata geçirdiği yeniliklerle diğer OSB’lere ilham veren bir yapıya sahip. 4 yıldır faaliyette olan Güneş Enerjisi Santrali ve ‘Muz Serası Projesi’ bu yeniliklerin başında geliyor.
Görüşlerini aldığım Osmaniye OSB Yönetim Kurulu Başkanı ve Osmaniye Valisi Dr. Erdinç Yılmaz, “Osmaniye OSB Türkiye’nin en fazla elektrik tüketilen ikinci ve en fazla doğalgaz tüketilen beşinci sanayi bölgesi. Bu bize, organize sanayi bölgemizin oldukça güçlü bir üretim gücüne sahip olduğunu gösteriyor. Ancak işimizi yaparken çevresel boyutunu da düşünmek durumundayız. O yüzden hem sürdürülebilirlik hakkında farkındalık yaratıyoruz, hem de güneş enerjisi ve muz serası gibi yenilikçi projelerle bu konuda iyi örnekler sunuyoruz” yorumlarını yapıyor.
“Atık üretmeyen, geri dönüşüm sağlayan, temiz enerji kaynaklarını kullanan, karbon salımını her geçen gün azaltan, tarım ve doğayla bütünleşen bir organize sanayi bölgesi hayal ediyoruz” diyen Dr. Yılmaz, “Solucan gübresi ve ilaç endüstrisinde tedavi amaçlı kullanılan akrep zehiri üretimi gibi alternatif fırsat alanlarında da ön araştırmalara başladık” diye ekliyor. Dr. Erdinç Yılmaz’ın yorumları şöyle:
Güneş enerjisi için 9 milyon dolar yatırım
“Güneş enerjisi için toplam 9 milyon dolar yatırım gerçekleştirdik. Toplam 7.5 MW’lık bir kapasitemiz var. Yatırımın tamamı için kredi kullandık. 4 yıldır faaliyette olan bu santral; ana para, amortisman ve finansman maliyetleri dahil olmak üzere kendi kredisini ödeyebiliyor. Aynı zamanda ürettiği enerji ile organize sanayi bölgemize kaynak da sağlıyor. Tabii tüm bunların ötesinde yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağı olarak karbon salımının azaltılmasına destek oluyor.”
Muz Serası Projesi
“Ülkemizde tarım odaklı birçok organize sanayi bölgesi var ama bizim gibi endüstri odaklı bir sanayi bölgesinde bu bir ilk olacak. Türkiye’de hem sanayi hem tarım alanında üretim yapan ilk karma OSB olacağız. Seramızı ilk etapta 20 dönümlük bir arazide kuracağız. Sonra 40 dönümlük bir araziyi de tarım yapılabilecek hale getireceğiz. ‘Muz Serası Projesi’ için toplam 3 milyon TL’lik yatırım yaptık. Dikimler ağustos ayında yapılacak. Haziran 2022’den itibaren hasat yapılmaya başlanacak. Yıllık 150 tona yakın ürün alacağız ve sezonda 1 milyon TL’nin üzerinde gelir elde edeceğiz. Projenin toplam yatırımının geri dönüş süresi ise 3 yıl. Bu yatırımla OSB’mizin sabit giderlerinin en az yüzde 30’unu karşılayacağız. Proje kapsamında 1 dönümlük alanda, sanayi çalışanları için domates, biber ve salatalık ekimi de yapmayı planlıyoruz. Yer fıstığı, turp ve zeytin gibi önemli tarım ürünleriyle öne çıkan Osmaniye’de bu projeyle birlikte muz ekiminin de hızlanacağını düşünüyoruz.”
SANAYİ VE TARIMIN İÇ İÇE GEÇMİŞ BİR ŞEKİLDE ÜRETKEN OLABİLECEĞİNİ GÖRDÜK
Osmaniye OSB; Tosyalı Toyo, Tosyalı Harsco, ArcelorMittal RZK, Crown Bevcan gibi uluslararası sanayi şirketlerine ev sahipliği yapıyor. Sanayi odaklı bir OSB olmasına rağmen, farklı sektörlerde yenilikçi yaklaşımlara öncelik veriyor. Dr. Erdinç Yılmaz şu yorumları yapıyor: “Osmaniye OSB tam bir yenilikçilik merkezi diyebilirim. Buradaki firmalar, Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon ile büyüyen öncü şirketleri. Osmaniye OSB üyesi şirketlerin gerçekleştirdiği toplam ihracat 1 milyar dolara yaklaştı. Burada, bir AB projesi olan İş Geliştirme Merkezi, 1500 m2 kapalı alan üzerine kurulu Teknoloji Geliştirme Merkezi, liman bağlantı yolu ve uygulamaya geçirilmesi planlanan demiryolu projesiyle üretkenliğimizi ve yenilikçiliğimizi daha da artırmak istiyoruz. Sanayi ve tarımın iç içe geçmiş bir şekilde üretken olabileceğini gördük.”