Hem büyüme hem de enflasyon tarafında güçlenme sinyalleri görebiliriz

Yeşim SARIŞEN
Yeşim SARIŞEN YAPI KREDİ YATIRIM

Küresel piyasalarda ekonomi ve şirket karlılıklarının iyileşeceği beklentileri, aşılama çalışmalarının başlaması ve büyük ölçekli yeni teşvik adımlarının desteğiyle yeni rekor seviyeleri test eden riskli varlık sınıfında yer alan hisse senetlerinde yukarı hareket etkisini sürdürüyor. 2021 yılının ilk çeyreğinde küresel büyüme görünümüne dair artan iyimserlik ön plandaydı. Tahvil faizlerindeki yükseliş ve değer odaklı hisse senetlerindeki görece güçlü performans öne çıktı. İkinci çeyreğe tarım dışı istihdam ve ISM Hizmet endeksi gibi güçlü makro veriler doğrultusunda pozitif momentumla başlayan piyasalarda, hisse senetlerinde yukarı hareket etkili olurken, dolar endeksi ve tahvil faizlerindeki aşağı baskının öne çıktığını takip ettik. Kasım 2020’den bu yana en yüksek seviyelerini test eden dolar endeksi yüzde1 civarı gerilerken, son bir yılın en yüksek seviyelerini test eden ABD 10 yıllık tahvil faizi ise zirve seviyeden on baz puan civarı geri çekilmiş durumda. Küresel risk barometresi olarak da izlenen S&P 500 endeksi, Koronavirüs (Covid-19) salgını öncesi dönemde gördüğü en yüksek seviyelerin yaklaşık yüzde 22 üzerinde. Yılbaşından bu yana baktığımızda ise yüzde 10’luk bir yükseliş görüyoruz.

Cuma günü ABD’de piyasa beklentilerinin oldukça üzerinde gelen Mart ayı ÜFE verisi dikkat çekerken; FED, enflasyonun hedeflenenin üzerine çıksa da bunun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor ve 2024'ten önce faizleri yükseltmemeyi bekliyor. Hafta sonunda CBS televizyonunun “60 Dakika” programına konuk olan FED Başkanı Jerome Powell, Amerikan ekonomisinde güçlü toparlanmaya dikkat çekerken virüsün hala önemli bir risk olduğunu vurguladı. Ayrıca Powell, Amerikan ekonomisinin dönüm noktasında olduğunu belirterek aşılama ve sağlam politika desteği ile birlikte güçlü büyüme ve istihdam artışının ufukta olduğuna “Ekonominin daha hızlı büyümeye ve daha hızlı istihdam yaratmaya başladığı bir dönemdeyiz, salgınının yeniden hızlanması ise ana risk faktörü” sözleriyle dikkat çekti.

Ekonomilerin açılması ve teşvik ödemelerinin yanı sıra bahar aylarının gelmesiyle birlikte hizmet sektörünün tekrar devreye girmesi ile birlikte ABD verilerinin güçlenme sinyalleri üretmesi muhtemel gözüküyor. Piyasadaki senaryolar arasında büyümeye ve istihdama yönelik güçlü verilerle birlikte enflasyonda yaz başında belirgin bir hızlanma görebileceğimiz yönünde beklentiler var. Cuma günü açıklanan ÜFE verileri maliyet baskılarının arttığına işaret etmeye devam ediyor.

Ayrıca tarım dışı istihdam ve ISM endeksleri gibi son açıklanan güçlü makro verilerin parasal genişlemeden daha erken çıkılabileceğine dair riskleri destekler nitelikte olduğunu da hatırlatalım. Özellikle FED’in Haziran ayındaki toplantısında tahminlerinde yapacağı revizyonların önemli hale geldiğini düşünüyoruz. FED’in son toplantısında FOMC üyelerinin faiz beklentilerinin yer aldığı dot plotta medyan beklentiye göre üyelerin çoğu 2023 sonuna kadar faiz artışı öngörmese de faiz artışı bekleyenlerin sayısında artış olduğunu gördük. Ayrıca büyüme ve enflasyonda yukarı yönlü revizyonların olduğunu da takip etmiştik. Dolayısıyla yaz aylarına yaklaştıkça piyasalarda “taper tantrum” tartışmalarının, parasal genişlemeden daha erken çıkılabileceğine dair beklentilerin gündeme gelebileceğini görebiliriz. Bu görünüm ise riskli varlıklara yönelik soru işaretlerine neden olabilir.

Bu doğrultuda bu haftaya baktığımızda ABD’de büyüme ve enflasyon sinyalleri arayacağımız Mart ayı TÜFE verileri, perakende satışlar ve konut verileri, Çin’de birinci çeyrek büyüme ve dış ticaret verileri takip edilecek. Bu hafta ABD’de açıklanacak verilerde hem büyüme hem de enflasyon tarafında güçlenme sinyalleri görebiliriz. Maliyet baskılarının güçlendiğine yönelik sinyaller üreten son on yılın en yüksek seviyelerindeki Mart ayı ÜFE verisi dikkat çekerken bu hafta açıklanacak TÜFE verisinin yıllık bazda yüzde 1,7’den yüzde 2,5’e yükselmesi bekleniyor. Makro verilerdeki güçlenme sinyallerinin ABD tahvil faizlerindeki yukarı eğilime destek olabileceğini ve yeniden 1,75 zirve seviyelerinin test edilebilme potansiyeline destek olacağını belirtmek gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İniş yok mu? 16 Ekim 2024
PMI verileri izlenecek 22 Mayıs 2024
PCE verileri izlenecek 25 Nisan 2024
Powell konuşacak 08 Kasım 2023